ENERJİ…PANORAMİK BİR BAKIŞ

1.ÖZET

1.1 Evren ile dünyamızın Makro ve mikro düzeyde karmaşık ama harmoni içinde çalışan bir mekanizma olarak işleyişi ve sürdürülebilirliği temelinde enerji dediğimiz gizil güç yer almaktadır. Çeşitli formları ile kendini gösteren bu büyük kaynağın yer yüzeyinde kullanılabilir olan şekillerinin sınırları bulunduğu artık anlaşılmıştır

1.2 Öncelikle gelişmiş ülkeler enerji kaynaklarını daha verimli kullanmak ve yenilenebilir Enerji kaynaklarından paylarını arttırmak üzere önlemler almaktadırlar. Ülkemiz de bu bağlamda Enerji Bakanlığı öncülüğünde bir dizi önlem geliştirmiştir.

1.3 Dünya Bahriyeleri gerek ülke enerji güvenlikleri gerekse önemli bir enerji tüketicisi olmaları bakımından enerji yönetimine özel bir önem vermektedir. Bu makale ve takip edecek diğerlerinde konu teknolojik yönüyle ele alınarak dünyadaki uygulamalar hakkında bilgi aktarılması amaçlanmıştır.

2.GİRİŞ  

  2.1  Evrenin ve dünyamızın kurulu düzeninin bitmek tükenmek bilmeyen işleyişinin kaynağıdır enerji. Yaradılıştan bu zamana o harika makinenin işleyişini sağlayan enerji ve onun değişik görünümleri, günümüze kadar insanların hep ilgisini çekerek bilimsel gelişmeler ve keşiflerle onun gücünden birçok yolla yararlanmaya çalışmıştır.

2.2 Bu güç algılanan boyutlarıyla neredeyse sonsuz bir varlık olarak görülmüştür. Ancak bilimsel gelişmeler ve tüketiminin giderek artması ile dünyamız üzerindeki varlığının tükenebileceği bir günün geleceği anlaşılmıştır. Bu bilimsel gerçeğin yanı sıra, enerjinin başlı başına ekonomik bir girdi olarak değeri daha da önem kazanmıştır. Bu iki gerçekle birlikte dünyadaki siyasal çekişmeler, güç mücadeleleri ve alışılagelmiş yaşam standartlarının korunabilmesi, enerjiyi en önemli stratejik faktör haline getirmiştir. Ayrıca çevre kirliliği ile oluşan büyük İklim değişikliklerinin kapıya gelmiş olması

2.3 Ülkelerin enerji sürdürülebilirliği ve arz güvenliği konularını, milli savunma stratejileri ile politikaları içinde en üst sıralara yükseltmiştir. Konunun bahriyeler için taşıdığı önemi ele almadan önce Dünya ve Türkiye’deki enerji durumuna panoramik bir göz gezdirme yararlı bir zemin oluşturacaktır.

3.ENERJİNİN KÜRESEL ÖZET GÖRÜNÜMÜ

3.1Kaynakların durumu:  

     Dünya üzerinde kanıtlanabilir temel birincil enerji ( doğrudan kullanılabilir ) rezervlerinin durumu şu şekildedir ;  ( 1 ).

PETROL    9.84 Trilyon varil  Beklenen ömür      55 YIL 

DOĞALGAZ  850.000 km3          “          100 – 250  YIL

KÖMÜR (Linyit +Taşkömürü)    909 Milyar Ton Beklenen ömür     155 YIL

Bu değerler ülkelerin mevcut yıllık ekonomik büyüme oranları ve tüketim miktarları üzerinden hesaplanmıştır.                                

Toplam enerji arzı değişik enerji kaynakları için ve bölgesel olarak Şekil.1 de verilmektedir.

Şekil 1. Toplam Enerji arzı ( Exajoule : e-18 joulle )

( Birleşmiş Milletler İstatistikleri 2015 )   (2) 

Yine aynı yıl için birincil enerji üretimi şekil 2. de yansıtıldığı gibidir.

Şekil 2 Bölgelere ve cinslerine göre Enerji arzı ( Birleşmiş Milletler İstatistikleri )

3.2 Tüketim 

       Enerjinin sektörler bazında kullanımının 2040 yılına kadarki beklenen projeksiyonu Şekil 3 te görüldüğü gibidir.

Şekil 3  Enerjinin sektörel bazda kullanım beklentisi( Birleşmiş Milletler İstatistikleri )

3.3 Ana noktalar ve gelecek 

     Güncel olarak dünya geneline baktığımızda enerji bakımından ana hatlarıyla şunları belirleyebiliriz. ( 3 ). ( Aşağıdaki değerlendirmelerde, raporda EVOLVING SCENARIO olarak adlandırılan ve ülkelerin mevcut enerji politikaları ve kısıtlamalarında değişiklik olmayacağı varsayımı esas alınmıştır.)
* Dünya GDP ( Gayrisafi Hâsıla) 2040 yılına kadar, 2’ye katlanacak
* Enerji talebinde yaklaşık %30 artış olacak
* Enerji talebenin 3’te 2’si binalar ve sanayiden kaynaklanacak
* Ulaşım sektörü enerji talebinde teknolojik gelişmeler nedeniyle azalma yaşanacak

3.4 Süratle Gelişmekte olan yenilenebilir enerji kaynakları 2040 a kadar enerji arzının yarısını karşılayabilecek. Güneş enerjisi panellerinin ve rüzgâr enerjisinin üretim maliyetleri azalmakta. Yanı sıra elektrik ağlarında ani yükselmelerin karşılanmasında gerekli sistem birimi durumuna gelen depolama cihazlarının da fiyatları düşüş göstermekte. Böylece bu enerjiler halen kullanılmakta olan gaz yakıtlı destek santralleri ile rekabet edebilir hale gelmektedir.

3.5 Mevcut güç üretim sistemleri içinde % 10 payı olan Nükleer santrallerin gelişmiş ülkelerde ortalama yaşları 30 dur. Bunların geleceği,  yeni santrallerin kurulması bakımından, ülke politikaları ve enerji balansını önemli şekilde etkileyecektir. ÇİN, 2030 yılında ABD ve AVRUPA üleşkelerinin toplam kapasitesi üzerine çıkmış olacaktır.

3.6 Petrol ve yarı sıvı yakıtlara olan talep İlk yarıda artacak ondan sonra yatay seyredecektir. Ulaşım sektöründe 220 milyon ton artış beklenmekte ve bu artışın ağırlıkla Denizcilik ile Havacılık sektörlerinde olacağı öngörülmekte.

Özellikle LNG gelişimiyle birlikte doğalgaz arz ve talebi artmaya devam edecekse de petrol ve doğal gazın tedarik güvenliğinde riskler devam edecek. Çin ve OECD ülkelerinde azalmasına rağmen, kömür talebi Hindistan ve diğer Asya ülkelerinin etkisiyle artacak.

3.7 Gelişmekte olan ülkelerin elektrik gereksinimi ikiye katlanacak ve bu durum elektrik enerjisine ayrı bir değer vermeyi gerekli kılacak. Bu nedenle Enerji yatırımlarının üçte biri elektrik alanına olmaktadır.

3.8 Öte yandan küresel enerji sistemi, başta nüfus artışı olmak üzere ( ki 2040 a kadar 1,7 milyar artış beklenmekte ) , diğer faktörlerle daha fazla enerjiye talep yaratmaktadır. Enerji kullanımı ile oluşan karbondioksit salınımı da paralel bir şekilde artmakta ve bu durum dünyayı çözülmesi kaçınılmaz bir çelişki ile karşı karşıya bırakmaktadır. CO2 salınımı 2040 yılına kadar yüzde on daha da artacaktır. Yukarıda temel alınan ES senaryosu bu zıt gelişmeye de çözüm getirememektedir.

3.9 Enerji talebi 1/3 artmakla beraber Dünya nüfusunun 2/3 ü hala 100GJ / Kişi enerji tüketmektedir. (Gigajoulle =e-9 joulle )

 Enerji verimliliği üzerinde sağlanan farkındalık ve gelişmelerle birlikte tüm sektörlerdeki enerji tüketimi giderek azalmaktadır. Bu durumun en etkili olduğu sektör ise ulaşım sektörü. Gelişmekte olan ülkelerdeki refah düzeyi artışına paralel olarak, bina sektöründe ise, enerji talebi giderek artmakta.

3.10 Küresel olarak enerji talebinde başrolü Çin oynamakta. Ancak bu ülkenin 2020 yılından sonra enerjiye duyarlı sektörlerden diğer sektörlere yönelmesi ile birlikte enerji talebi başta Hindistan olmak üzere diğer Asya ülkelerine kayacaktır. Endüstri alanındaki enerji talebinin 3’te 2’si Elektrik ve doğalgaz kaynaklarında karşılanacaktır.

3.11 ES Senaryosuna göre ulaşım sektörü ihtiyacı artmakla birlikte Enerji verimliliğinde sağlanan gelişmelerle bu artış sadece % 20 ile sınırlanabilecektir.

Şekil 4 de görüleceği üzere, ulaşım sektöründe 220 Mtoe( Milyon ton ham petrol eşdeğeri enerji ) artış beklenmekte ve bu artışın ağırlıkla Denizcilik ile Havacılık sektörlerinde olacağı öngörülmekte.

Şekil 4 Ulaşım sektörleri tüketim beklentisi ( BP Energy outlook 2019 Report )        

3.11 Dünya giderek daha fazla Elektrik enerji kullanmakta ve üretilen birincil enerji artımının dörtte üçü güç üretimine sarf edilmekte.

3.12 Daha uzun yıllar boyunca Petrol Temel enerji kaynağı olmaya devam edecektir. 2040 yılında Petrol gereksinimi 80 – 130 milyon varil / gün olacağı öngörülmektedir ve ilave yatırım yapılmadıkça o tarihlerde üretimi 35 milyon varil / gün olacaktır.  Doğalgazın Önümüzdeki dönemde gerek üretimi gerekse tüketimi tutarlı bir şekilde %1,7 / YIL hızla artmaya devam edecektir. Küresel olarak yaygın bu talebin nedeni doğalgazın hem güç üretiminde hem de sanayide kullanılmasıdır. Üretim ağırlıklı olarak Amerika Birleşik Devletleri ile Ortadoğu’da Katar tarafından sağlanmaktadır. Doğalgaz talep, üretim ve tüketim beklentilerini Şekil 5 ve 6 da görmekteyiz.

Şekil 5 Doğalgaz talep ve üretim beklentisi ( BP Energy outlook 2019 Report )

 3.13 yenilenebilir enerjiler payı kömür,  nükleer ve hidroelektrik enerjilerinin yanında yükselmektedir. Küresel güç üretimi artışının yaklaşık yüzde otuzu yenilenebilir enerjilerle karşılanmakta.

 OECD ülkelerindeki düşük büyüme hızları, yenilenebilir enerjilerin güç santralleri kullanımında paylarını artırmalarını sınırlamakta ise de, maliyetlerinin, mevcut santrallerle ticari olarak rekabeti mümkün değil. Mevcut santraller kullanımdan çıktıkça onların yerine yenilenebilir enerji alacaktır. Buna karşın Gelişmekte olan ekonomilerde yenilenebilirlere daha büyük fırsatlar bulunmakta ise de bunların üretimi, talebi karşılayacak derecede değildir.

Yenilenebilir enerjilerin güç üretimi içindeki payı giderek önemli ölçüde artmaktadır. Yaklaşık yıllık %7,6 artım hızıyla bunlar küresel enerji üretim artışı içinde üçte ikilik pay alırken, özellikle rüzgâr ve güneş enerjisi başı çekmekte ve bunların üretim maliyeti giderek artan bir hızla düşmektedir.

Burada küresel bazda bakıldığında EU ülkeleri pazarında paylarının en yüksek olduğunu görmekteyiz. Bununla birlikte kullanımları Çin ve Hindistan başta olmak üzere Asya ülkelerinde de sürekli artmaktadır.

3.14 Enerji üretimi ve tüketiminin bir çıktısı olan karbondioksit emisyonu konusu dünyamız için başlı başına ele alınması ve çözüm üretilmesi gerektiren bir konudur.  Karbondioksit emisyonu ES senaryosuna göre 2040 da % 7 artmış olacaktır. Dünya nüfusunun artışı bunun ana nedeni olmakla birlikte enerji yoğunluğunun (birim kitle ya da hacim başına enerji miktarı ) düşmesi ve yakıtların daha verimli kullanılması ile bu etki azalmaktadır.    Nüfus artışının dışında bakıldığında en önemli artım nedeni elektrik tüketiminin de artmasıdır.

Şekil  Sektörel bazda CO2 emisyonu beklentisi (BP Energy outlook 2019 report)

Karbondioksit emisyonunun azaltılabilmesi yönünde özellikle güç üretim için yenebilir enerjilerin payının artırılması, enerji depolama sistemlerinin geliştirilmesi ve enerji talep tarafının daha etkili bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda hidrojen üretiminin artmasıve biyoenerji nin daha çok kullanılması katkı sağlayacaktır.

Türkiyede ENERJİNİN GENEL GÖRÜNÜMÜ nasıl ? Kaynaklarımız ? Devletin yaklaşımı nedir ?

Sonraki yazının konusu özetle bunu kapsamakta….

KAYNAKÇA:

  • Internatıonal energy agency
  • Birleşmiş milletler istatistikleri
  • BP energy outlook report 2019
  • BPenergy statıstıcal revıew 2018
  • World energy councıl report 2019
  • World resources ınstıtute