MUSTAFA KEMAL …” ARAMIZDA !”

2.023 yılında büyük önderimiz MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN fani dünyadan ayrılışının 81 yıldönümü geçiyoruz.

Bu yıl aynı zamanda Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100 yılını geride bırakacağız.

Bu vesileyle yakın tarihli bir yazımda Ülke ve Deniz Kuvvetleri olarak hangi noktada bulunduğumuzu kendimce ve çok özetle belirtmeye çalışmıştım

Böyle bir değerlendirme yapabilmek için kullanabileceğimiz bir kriterin Mustafa Kemal’in ülkesi için öngördüğü ilkeler olduğunu belirtmiştim.

Ülkemizin halen içinde bulunduğu durum ve koşullar bu ilke ve öngörülerin ne kadar yerinde ve çarpıcı bir kesinlikle belirlendiğinin somut kanıtları haline gelmekte.

Bunların oluşumunu derin bir hayret ve üzüntüyle izlerken bir taraftan da Mustafa Kemal’in dehasının ve eşsiz liderliğinin büyüklüğünü bir kez daha açık olarak görmekteyiz.

Özellikle;

  • Çok çeşitli etnik niteliklerdeki bir halkı birleştirme ve bütünleştirmesi
  • En umutsuz sanılan durumlarda tek başına getirdiği enerjisi ve sarsılmaz iradesi
  • Ülkesinin ve Dünyanın koşullarını berrak şekilde algılayabilen ve bundan en gerçekçi çözümleri üretebilen rasyonalitesi
  • Birey ve toplum yaşamında en güvenilebilir kılavuzun BİLİM olduğuna dair inancı

Herhalde en sağlam rehberler olsa gerektir.

Sanıyorum her alanda bu ilkeleri temel alan yaklaşım, planlama ve girişimlerle ikinci yüzyılda ülkemiz onun koyduğu çağdaş uygarlıklar düzeyine erişecek ve ONA layık olduğunu kanıtlayacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle 10 kasımların Mustafa Kemal Atatürk’ü anma ve üzülme günleri değil onu anlama, bir kez daha değerlendirme ve böyle bir lidere sahip olduğumuz için şükretme günleri olduğuna inanmaktayım.

Kendisinin dava arkadaşlarının ve bunları gerçekleştirmek uğruna en değerli varlıklarını canlarını feda etmiş olan aziz şehitlerimizin önünde saygı minnet ve sonsuz şükranlarımla bir kez daha eğiliyorum ve selamlıyorum.

BİR ASIR SONRA HANGİ NOKTADA DURMAKTAYIZ ?

1.GİRİŞ

1.1 Bu yıl ülkemizin Cumhuriyet sistemine geçişinin 100 yılını kutlayacağız.

Bu geçen yüzyıl içerisinde başlangıçtan bugüne hangi kuruluş hedeflerine eriştik, neleri başardık?

1.2 Değerlendirme yapabileceğimiz kriterler Cumhuriyetimizin kurucusu ebedi önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere vasiyet ettiği bilim ve teknoloji alanında da tam geçerli şu sözlerinde yatmakta;

“Gözlerimizi kapayıp, yalnız yaşadığımızı varsayamayız. Ülkemizi bir çember içine alıp dünya ile ilgilenmeksizin yaşayamayız. Tersine gelişmiş, uygarlaşmış bir ulus olarak uygarlık alanının üzerinde yaşayacağız: bu yaşam ancak bilim ve fenle olur. Bilim ve fen nerede ise oradan alacağız ve ulusun her bireyinin kafasına koyacağız. Bilim ve fen için bağ ve koşul yoktur. (1922; S.D. I )”

“Türk milletinin yürümekte olduğu ilerleme ve uygarlık yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale; müspet ilimdir.” “Biz; medeniyet, bilim ve teknikten kuvvet alıyoruz. Biz, medeniyet ailesi içinde bulunuyoruz. Uygarlığın bütün gereklerini uygulayacağız”

“Hudutlarının mühim ve büyük aksamı deniz olan Türk Devleti’nin Donanması da mühim ve büyük olmak gerektir. O zaman Türkiye Cumhuriyeti daha müsterih ve emin olacaktır. Mükemmel ve kaadir bir Türk Donanmasına malik olmak gayedir. Bunun ilk azimet noktası, sefain-i harbiye tedarikinden evvel onları muvaffakiyetle sevk ve idareye muktedir kumandanlara, zabitlere, mütehassıslara malikiyettir. Hamidiye’de ve Peyk-i Şevket’te tanıdığım arkadaşlar, gayeye yürüyebileceğimizin canlı ve kıymetli delilidirler”.

1.3 M. KEMAL ATATÜRK ün bu bağlamdaki bir gurup ifadeleri www.bahriyedeteknoloji.com sitemin İLKELER bölümünde yer almaktadır.

Böyle geniş bir çerçevede değerlendirmeyi konunun uzmanlarına bırakarak biz kendi düzeyimizde deniz kuvvetlerimiz açısından hangi noktada olduğumuza kısaca göz atabiliriz.

2.TÜRKİYENİN TEKNOLOJİK DÜZEYİ

2.1 Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Küresel Rekabetçilik Raporu

Öncelikle ülkemizin gelişmişliğin önemli göstergelerinden biri olan teknoloji onların da nerede bulunduğumuzu görmek istersek World Economic Forum a göre Türkiye, 2022 yılında dünya teknoloji gelişmişlik düzeyi sıralamasında 52. sırada yer almaktadır. Bu sıralama, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından her yıl yayınlanan Küresel Rekabetçilik Raporu’na göre belirlenmektedir. Raporda, ülkelerin teknoloji gelişmişlik düzeyi, inovasyon, bilgi ve iletişim teknolojileri, bilgi ve iletişim teknolojileri altyapısı, yüksek teknoloji ihracatı ve bilimsel araştırma ve geliştirme harcamaları gibi faktörlere göre değerlendirilmektedir.

2.2 Global Finance ve Insider Monkey gibi kaynaklardan on farklı kaynak listesinin sıralamasından derlenen ve her kaynak listesindeki ülkelerin hem olasılığını hem de sıralamasını dikkate alan tek bir birleşik listeye göre ülkemiz ilk 20 ülkeye girmemiştir.

2.3 Global Finance kendi değerlendirmesine göre ise ülkemiz 51 ci sırada yer almaktadır.

2.4 inovasyon değerlendirilmesi yapan bir diğer kuruluşun dünya ülkeleri inovasyon sıralamasına göre ülkemiz 37 ci sırada yer almıştır.

3. DENİZ KUVVETLERİNİN TEKNOLOJİK DÜZEYİ

3.1 Deniz kuvvetlerimizin dünya ülkeleri sıralamasındaki durumu

3.1.1 World Directory of Modern Military Warships (WDMMW)

WDMMW yıllık sıralaması, dünyanın çeşitli donanmalarının toplam savaş gücüne ilişkin değerleri hesaba katan bir formül kullanmaktadır. Formül, her gücü yalnızca genel güce göre değil, aynı zamanda modernizasyona, lojistik desteğe, saldırı ve savunma yeteneklerine vb. göre kesin olarak ayırmaya yardımcı olan “TrueValueRating” (TvR) değerini üretmektedir. Bu şekilde, bir güç yalnızca sahip olduğu savaş gemisi ve denizaltı sayısına göre değil, aynı zamanda kalitesine ve genel envanter karışımına göre değerlendirilir. Bunun ötesinde yerel tersane yeteneklerine, envanter dengesine (genel ünite türleri karışımı) ve kuvvet deneyimine odaklanmaktadır.

3.1.2 WDMMW’nin değerlendirmesine göre 2023 sıralaması şöyle;

TCG BERK

3.1.2 Cumhuriyete geçişte Bahriyemizin Osmanlı donanmasından yeterli bir güç devraldığını söylemek mümkün değildir. Özellikle Sultan Abdülhamit devrinde 30 yıllık bir süreyle Haliç de demirde kalan bir filodan donanma gücü olarak bahsedilemez ve  yeterliydi denemez.

3.1.3 İçinde bulunulan büyük ekonomik güçlüklere rağmen Atatürk’ün yönlendirmesiyle modern bir donanma oluşturmak üzere bütçe ayrılmış ve yurt dışından savaş gemileri sipariş edilerek peyderpey donanmaya katılmıştır.

Türk Deniz Kuvvetleri, 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı’nda kilit rol oynamış ve amfibi harekâtı başarı ile gerçekleştirerek, amfibi ve kara birliklerinin emniyetle Kıbrıs çıkmasını sağlamış; aynı zamanda hem Kıbrısa yönelik düşman 00 takviyesini engellemiş hem de kara harekâtına deniz top ateş desteği sağlayarak, askerî ve siyasi hedeflerin ele geçirilmesine

yönelik önemli adımlar atılmıştır. 

3.2 Cumhuriyetin ilk dönemi (1923 – 38)

Bu döneme ait Deniz Kuvvetlerindeki genel gelişmeleri ve yeni gemi projelerinin geniş bir özetini SAYIN FİGEN ATABAY ın bu yazısında görebileceksiniz.

3.3 1940’lardan Günümüze Gemi İnşaat Projeleri

3.3.1 Türk Deniz Kuvvetleri, 1940’lardan bu yana devamlı gelişen gemi inşa programları yürütmektedir. Bu programlar kapsamında, çeşitli sınıflarda savaş gemileri, destek gemileri ve denizaltılar inşa edilmiştir.

3.3.2 1940 yılından sonra Deniz Kuvvetleri tarafından yurt içi kendi tersanelerinde ya da özel tersanelerde bir çok proje geliştirilmiş gemi inşaatları gerçekleştirilmiştir. Özellikle 1990 yılı sonrası özel sektörün de deniz kuvvetlerini destekleyebilecek düzeye gelmesi için ağırlık verilmiş ve destekler sağlanmıştır. Bu bağlamda TCG YARBAY KUDRED GÜNGÖR projesinin ayrı bir yeri vardır.

3.3.3 Tuzla bölgesinde yaralan SEDEF Tersanesinde inşa edilen TCG YARBAY KUDRED GÜNGÖR savunma sanayi Müsteşarlığı önderliğindeki Deniz Kuvvetleri özel sektör savaş gemisi inşaat projelerinin ilkidir. Bu niteliğiyle proje ondan sonra gelen ve özel sektörde inşa edilen savaş gemileri için işbirliğine yeni bir model oluşturmuştur.

3.3.4 Bu dönem boyunca Deniz Kuvvetleri için inşaatı gerçekleştirilen ve hizmeti alınan gemilerin toplu bir listesini burada bulabilirsiniz.

3.3.2 Türk Deniz Kuvvetleri’nin MİLGEM Projesi Deniz Kuvvetleri tarihinde çok önemli bir teknolojik sıçramayı temsil etmektedir tasarımı ve komple inşaatı dahil tümü ile

 bir milli gemi inşa projesidir. Proje kapsamında, Ada sınıfı korvet ve F-515 sınıfı fırkateynler inşa edilmektedir.

MİLGEM projesi, 2002 yılında başlatılmıştır. İlk gemi olan TCG Heybeliada, 2008 yılında denize indirilmiştir. TCG Heybeliada, 2011 yılında Türk Deniz Kuvvetleri’ne teslim edilmiştir.

Proje kapsamında şu ana kadar 4 adet korvet inşa edilmiş ve Türk Deniz Kuvvetleri’ne teslim edilmiştir. Bu gemiler TCG Heybeliada, TCG Büyükada, TCG Burgazada ve TCG Kınalıada’dır.Değerli sınıf arkadaşım ORAMİRAL ÖZDEN ÖRNEK in MİLGEMİN ÖYKÜSÜ kitabında projenin gelişimi detayı ile ele alınmuştır.

F-515 sınıfı fırkateynlerin inşası ise devam etmektedir. İlk fırkateyn olan TCG İstanbul, 2023 yılında denize indirilmiştir.

3.3.3 2020’lerde, Türk Deniz Kuvvetleri, yeni savaş gemileri ve denizaltılar inşa etmeye devam etmektedir. Bu dönemde inşa edilen önemli gemiler arasında, TCG Anadolu, TCG Reis denizaltısı ve TCG İstanbul fırkateyni yer almaktadır.

Ayrıca, MİLDEN ( MİLLİ DENİZALTI) projesinin bir parçası olarak, denizaltı inşası da gündemdedir. Türk Deniz Kuvvetleri’nin ihtiyacı olan denizaltıların milli imkanlarla inşa edilmesi için çalışmalar devam etmektedir.

TCG ANADOLU bugüne dek ülkemizde gerçekleştirilmiş en kapsamlı Deniz Kuvvetleri projesi olup geminin kendisi de yapılmış en büyük savaş gemisi dir.

3.4 Gelecekteki Projeler

Türk Deniz Kuvvetleri, gelecekte yeni savaş gemileri ve denizaltılar inşa etmeye devam etmeyi planlamaktadır. Bu projeler arasında, TCG Anadolunun kardeş gemisi olan TCG Trakya ve TCG Marmara amfibi hücum gemisi, TCG Reis’in bir kardeş gemisi olan TCG Barbaros denizaltısı ve TCG İstanbul’un bir kardeş gemisi olan TCG İzmit fırkateyni, TF 2000 Muhribi yer almaktadır.

3.5 Detaylar

Halen devam etmekte olan ve geleceğe ait Deniz Kuvvetleri projelerinin ve gemilerin detaylarını  Deniz Kuvvetleri komutanlığı’nın buradaki sitesinde ve Savunma Sanayi Başkanlığının buradaki sitesi  içinde ki PROJELER bölümlerinde bulabilirsiniz.

4. DZKK Projelerinin Ulusal düzeyde katkıları

Deniz kuvvetlerimizin ulusal modern savaş gemileri geliştirme ve üretme genel hedefi doğrultusunda;

4.1 Hem kendi tersanelerin hem de sivil sektör tersanelerin tasarım ve üretim kabiliyetleri 1990 lardan bu yana büyük gelişmeler kaydetmiştir (örneğin SEDEF –  RMK – ANADOLU – ASFAT – DEARSAN – YONCA ONUK TERSANELERİ)

Bu yolla sivil sektör tersanelerine ekonomik değeri yüksek yeni iş imkanları sağlanırken aynı zamanda bu tarz sahnelerin savaş destek post potansiyelleri kazandırılmaktadır.

4.2 Projelerde ulusal kaynakların maksimum realizesi için savaş gemisi sistemlerinin ülke içinde geliştirilmesi yolunda büyük çabalar sarf edilerek savunma sanayi sistemleri geliştirilmiştir. Alanda yeni firmalar ortaya çıkarak ülke sanayi kapasitesine önemli katkılar sağlanmıştır (örneğin ASELSAN – HAVELSAN STM – SAVTEKSAN – SAVTEK –  MILSOFT)

4.3 TÜBİTAK ile hiç birliğine gidilerek önemli projelere imza atılmıştı( ÖRNEĞİN DEGAUSSING SİSTEMİ – SUALTI TELEFONU SİSTEMİ – DENİZALTI BATARYA FABRİKASI VERİ İZLEME SİSTEMİ)

Böylece TÜBİTAKIN bu projeler yoluyla önemli bir kapasitesi de değerlendirilmektedir.

4.4 Ülkemiz kendi donanmamızı modernize etme ve geliştirmeye yolunda hamleleri yaparken geliştirdiği deniz savaş platformlarını yurtdışına İHRAÇ ETMEYİ de başarmıştır. Savunma Sanayi Başkanlığının açıklamalarına göre 2020 itibariyle sektörün 3 kıtada 9 ülkeye 130 adet (MİLGEM dahil !) deniz platformu ihraç edilmiştir (örneğin Pakistan, Katar Nijerya, Malezya..)

Bu ihracatların toplam tutarı 3 MİLYAR DOLARDIR.

4. SONUÇ

4.1 Teknoloji ve inovasyon alanında ülkemiz konumu dünya ülkeler için de ortalama bir yerde durmaktadır. Güncel ekonomik sıkıntılarımız dikkate alındığında ülkemizin verinin değeri yüksek teknolojik ürünler üreterek ihraç etmesi çeşitli çevrelerce belirtilmektedir. Verilere göre henüz bu düzeyde olmadığımız açıktır. Girişte belirttiğim ATATÜRK’ün hedefleri açısından da yeterli gelişmeyi gösteremediğim biz anlaşılmaktadır.

4.2 Deniz kuvvetlerimiz ise ülkemizin genel durumuyla kıyaslanamayacak ölçüde ilerleme kaydederek çağdaş teknoloji düzeyine çok yaklaşmıştır.

Bu durumun açık kanıtları yukarıda değindiğimiz ve özellikle 1990 yılı sonrası geliştirilen modern gemi projelerdir.

Deniz kuvvetlerimizin yukarıda giriş bölümünde yaralan ATATÜRK’ün  gösterdiği hedefi yakaladığı rahatlıklalıkla söylenebilir

4.3 Başta bu projelerin oluşumunda ve gerçekleştirilmesinde rol alan gerek Deniz Kuvvetleri personelimiz gerekse özel sektör Tersane ve üretici firma mensupları ne kadar gurur duysalar haklarıdır. Bu azimle ve yapılanlara bakarak gelecek yüzyılda, yine ulu önderimizin ifadesiyle “daha çok çalışarak daha büyük işler başarılacağına” yürekten inanmaktayız.

CUMHURİYETİMİZİN 100.CÜ YILI HEPİMİZE KUTLU OLSUN ‘

AVRUPA MÜHENDİSLİK EĞİTİMİ AKREDİTASYON AĞI NE SAĞLIYOR

 

1. GİRİŞ

1.1 Bu yazımda özellikle Mühendis meslektaşlarımın ilgisini çekeceğini düşündüğüm bir Avrupa ortak oluşumundan bahsedeceğim.

 Teknolojinin büyük hızla geliştiği çağımızda Avrupa ülkeleri değişik alanlarda önderlik ederken pazarlarda kendi aralarında yoğun rekabet içindeler. Onunla birlikte teknolojinin lokomotifi olan mühendislik alanının gerektirdiği yüksek nitelikli kişilerin geliştirilmesinin sürdürülebilir rekabet için şart olduğunu da ön görmekteler. Gerekli personel kaynağının en yüksek bilgi ve becerilerle donatılması için onu sağlayacak mühendislik üniversitelerinin aynı şekilde yüksek nitelik kurumlar olmasına özen gösteriyorlar.

1.2 Ayrıca mühendis potansiyelinin Avrupa’nın ortak bir değeri ve kaynağı olması gerektiği düşüncesiyle bunları yetiştirecek kurumların da ortak kapasite, potansiyel ve Kaliteye sahip olması için yine ortak standartlara uymaları gerektiği inancındalar.

2.Avrupa Mühendislik Eğitimi Akreditasyon Ağı (The European Network for Accreditation of Engineering Education )

İşte bu inancın gerçekleştirilebilmesi için ENAEE nin oluşturulduğu anlaşılmakta.

Bizim açımızdan Ayrıcalığı nedir bu kuruluşun pekiyi ?

ASKERİ ÜNİVERSİTELERE DE akreditasyon sağlaması ve böylece onlara da artı bir değer eklemesi.

Örneğin FRANSIZ DENİZ AKADEMİSİ ALMAN DENİZ AKADEMİSİ

(ENAEE), Avrupa genelinde mühendislik eğitiminin kalitesini ve standardizasyonunu sağlamada çok önemli bir rol olan ortak bir yapı. Akreditasyon, mühendislik eğitiminin önemli bir yönüdür ve ENAEE’nin misyonu, mühendislik programlarında mükemmelliği teşvik etmek, mezunlar için uluslararası hareketliliği artırmak ve mühendislik niteliklerinin sınırlar ötesinde tanınmasını sağlamaktır.

3.ENAEE’nin Evrimi

ENAEE’nin yolculuğu, Avrupa Yüksek Öğrenim Alanı ( European Higher Education Area – EHEA) içindeki mühendislik eğitimi standartlarındaki farklılıkları ele alma ihtiyacıyla 2006 yılında kurulmasıyla başladı. Yıllar geçtikçe ENAEE, işbirliği ve ortaklık yoluyla mühendislik eğitimini geliştirmede önemli kilometre taşlarına ulaşan ve saygın bir Avrupa Akreditasyon Kuruluşları Ağı haline geldi.

4.ENAEE Akreditasyon Süreci

ENAEE, mühendislik programlarının katı kriterleri karşılamasını sağlayan kapsamlı bir akreditasyon süreci izliyor. Akreditasyon arayan üniversiteler, kapsamlı bir öz değerlendirme ile başlayan ve akreditasyon başvurusunu takip eden bir dizi aşamadan geçiyor. Dış değerlendirme ekipleri, programın kalitesini değerlendirmek ve akreditasyon kararının temelini oluşturan bir değerlendirme raporu sunmak için saha ziyaretleri gerçekleştiriyor. Akredite üniversiteler, artan güvenilirlik, küresel tanınırlık ve gelişmiş öğrenci istihdam edilebilirliği dahil olmak üzere çeşitli avantajlar elde edilmekte.

5.ENAEE’nin Mühendislik Eğitimine Katkısı

ENAEE, mühendislik programlarını akredite ederek, yüksek eğitim standardını korumada ve mühendislik derecelerinin uygunluğunu sağlamada çok önemli bir rol oynamakta. Organizasyon aynı zamanda mühendislik mezunlarının uluslararası hareketliliğini destekleyerek onların farklı Avrupa ülkelerinde kariyer yapmalarını ve ileri eğitim almalarını sağlıyor. Ek olarak, ENAEE, mühendislik niteliklerinin tanınmasını kolaylaştırarak, mezunların Avrupa’nın çeşitli bölgelerinde çalışmasını kolaylaştırır.

6.İşbirliği ve Ortaklıklar

6.1 Kuruluşun ASİL üyeleri şu ülkelerin ilgili kuruluşlarından oluşmakta ,

KIRGIZISTAN – ISVIÇRE – ŞILI – RUSYA – ISPANYA – ROMANYA – ALMANYA – FRANSA – INGILTERE – IRLANDA – FINLANDIYA – PERUÜRDÜN – POLANYA – KAZAKISTAN – TÜRKIYE – PORTEKIZ – ITALYA – SLOVAKYA

** Burada dikkatinizi çekmiştir ; Avrupa bazlı bir oluşum konu iken guruba Avrupa dışı ülkelerin de katılmış olması. Bu ülkeler neden katılmayı arzu ettiler ? üzerine düşünülmesi gerekli bir nokta…

6.2 ENAEE, işbirliğini ve bilgi alışverişini teşvik etmek için diğer akreditasyon kurumları ve kuruluşları ile işbirliği yaparak mühendislik eğitiminin geliştirir. Organizasyon, mühendislik profesyonellerinin çıkarlarını desteklemek ve Avrupa’da mühendislik eğitimi politikalarını geliştirmek için Avrupa Ulusal Mühendislik Dernekleri Federasyonu (European Federation of National Engineering Associations – FEANI) ile de aktif olarak çalışmakta.

6.3 Ülkemizden ise üyelik statüsü bulunan kurum;

 Mühendislik Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği – MÜDEK  

7. ENAEE Akreditasyonunun Mezunlar ve İşverenler

Üzerindeki Etkisi

ENAEE akreditasyonu, mühendislik mezunları için önemli bir değere sahiptir. İşverenler, akredite edilmiş programlardan mezun olanlara, yüksek kaliteli eğitim ve ilgili beceri setlerinin güvencesi nedeniyle olumlu bakarlar. ENAEE onaylı programları tamamlayan mezunların bakış açıları, kariyer beklentileri üzerindeki olumlu etkiyi daha da vurgulamakta. Ek olarak, başarılı ENAEE onaylı mühendislik mezunlarının vaka çalışmaları, gerçek dünyadaki başarı öykülerini arttırıyor.

8.Zorluklar ve Gelecek Görünümü

ENAEE dikkate değer bir ilerleme kaydetmiş olsa da, teknolojik ilerlemeler ve endüstri taleplerindeki değişiklikler de dahil olmak üzere mühendislik eğitiminin gelişen ihtiyaçlarını ele almada zorluklarla karşı karşıyadır. Ancak ENAEE, akreditasyon kriterlerini bu zorlukların üstesinden gelecek şekilde uyarlama konusunda proaktif olmaya devam ediyor. Ayrıca kuruluş, daha geniş bir uluslararası etkinin kapılarını açabilecek olan Avrupa’nın ötesine genişleme fırsatlarını da araştırıyor.

8.SONUÇ

8.1 Teknolojinin ve mühendisliği yarattığı yüksek katma değer dikkate alındığında rakiplerin dahi bu değeri korumak için ortaklığa gereksinim duydukları anlaşılıyor.

8.2 ENAEE den akrediti olmuş üniversitelerden mezun olanların iş bulabilme ve değişik ülkelerde çalışabilme olanakları artmış oluyor

8.3 Bazı ülkeler kendi askeri üniversitelerinin dahi bu adres istasyondan sahip olmasını önemli buluyorlar ve okullarını bu çerçeveye alıyorlar

7.3 Her ne kadar bu kuruluşun hedef kitlesi Avrupa ülkeleri üniversiteleri ise de üyelere bakıldığında Avrupa dışında da ülkelerin bu yaklaşıma ilgi duydukları ve oluşumun gücünden yararlanmak istedikleri anlaşılmakta.

Sevinilecek bir nokta ülkemizin de bu oluşumla bağlantılı bir kuruma sahip olması ve bu kurumun halen aktif olarak çalışması.

KAYNAKÇA :

1.ENAEE – The European Network for Accreditation of Engineering Education 

https://www.enaee.eu/

2.European Federation of National Engineering Associations – FEANI)

https://www.engineerseurope.com/

3.MÜDEK – Association for Evaluation and Accreditation of Engineering Programs

https://www.mudek.org.tr/tr/ana/ilk.shtm

4. MARINESCHULE MÜRWIK

https://www.bundeswehr.de/de/organisation/marine/organisation/marineschule-muerwik

BAHRİYEDE TEKNOLOJİ WEBSİTENİN YIL DÖNÜMÜ

 

 

Değerli Meslektaşlarım , İzleyenlerim ,

1. 9 Haziran 2019 tarihi itibarıyla BAHRİYEDE TEKNOLOJİ web sitesi 4 yılını doldurmuş bulunuyor.

Sitenin kuruluş amacını yine sitede yer alan “SITE HAKKINDA” sayfasında açıklamıştım.

Hatırlatmak ve üzerinde değerlendirme yapabilmek üzere amaç metnini altda tekrarlayacağım.

2. Geçen süre boyunca ;

Ben kendi koşullarım ve olanaklarım çerçevesinde meslektaşlarımıza bilgiler ve kaynaklar aktarmaya çalıştım.

Bazı arkadaşlarımız bu amaca kendi görüş değerlendirme ve bilgileri ile katkılarda bulundular. Bu arkadaşlarımıza gönülden teşekkürlerimi tekrarlıyorum.

Amaçlardan birisi siteden yola çıkarak ve başlangıçta onu kullanarak bir Bahriye Mühendisleri Platformu oluşturmaktı. Bazı arkadaşlarımız bu öneriyi benimsedilerse de yeterli ilginin olmadığını üzülerek saptamış oldum.

Ancak zaman içerisinde ve gönülden inanan genç arkadaşlarımızın destekleriyle bunun da gerçekleşeceğine inanıyorum.

Bugüne dek web sitesine ilgi gösteren ve destekleyen meslektaşlarım ve diğer izleyen tüm arkadaşlarıma çok teşekkür ediyor ilgi ve KATKILARINIZIN devamını umuyorum.

SİTE HAKKINDA

  1. Bu sitenin omurgası  ve yol kılavuzu, Ebedi ÖNDERİMİZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ün BİLİM ve DENİZ KUVVETLERİ konusundaki DÜŞÜNCELERİDİR. Ayrıca site oluşturmak için hangi fikirlerden yola çıkıldığını DEMİR ALIRKEN sayfasında bulabilirsiniz.
  2. Site içerikleri genelde BAHRİYE MÜHENDİSLİĞİ konularını ve ağırlıklı olarak makine sistemleri, yenilenebilir enerjilerin bahriye uyarlamaları, tersane yönetim, tasarım, üretim ve kalite güvence alanlarını kapsayacaktır.
  3. Sitede bu konularda kişisel olarak erişilebilecek çerçevede, yeni teknolojik gelişmelere ait haber, etkinlik, makaleler yanı sıra ilgili bazı sitelere/yayınlara ait erişim bağlantıları toplu olarak yer almaktadır.Site , konular üzerinde araştırma yapmak isteyenler için bir GEÇİŞ PLATFORMU niteliğindedir.
  4. içeriklerin bu konulara ilgi duyan ve aşağıdaki durumdaki site ziyaretçilerine yararlı olabilmesi hedeflenmiştir ;
  • Günlük iş akışı ve görevleri nedeni ile araştırmaya yeterli vakit bulamayan görevde veya emekli meslektaşlarımız
  • Belirtilen Konular üzerinde farklı kaynaklar arayan kişiler
  • Konularla ilgili değişik düzeyde eğitim almakta olan ve araştırma yapan öğrenciler
  • Meslek dışı kişisel olarak ilgilenenler
  • “DEMİR ALIRKEN” sayfasında değinildiği üzere, meslektaşlarımızca da benimsenmesi halinde, ortak bir INTERNET PLATFORMU oluşturulması için bu site bir temel oluşturacaktır.
  • Bu bağlamda , şimdilik Md.2 de belirtilen alanlarda , düşünce, bilgi ve deneyimlerini paylaşmayı ve bu girişime katkıda bulunmayı düşünen meslektaşlarımızı sitede yer almaya DAVET EDİYORUM. Bunun yöntemi için arkadaşlar İLETİŞİM SAYFASI üzerinden bana erişebilirler.
  • Site içeriklerine başlıktaki menü  veya ana sayfadaki başlık butonlarına (örnek; HABERLER) dokunarak erişebilirsiniz.
  • Konular hakkında daha detaylı bilgi edinmeyi arzu eden ziyaretçi,başlık veya metin içersinde mavi renkli kelimelere (link’lere) dokunarak daha geniş bilgi kaynaklarına ulaşablir.
  • İçerikler ve SİTE üzerinde görüş değerlendirme ve önerilerinizi yazıların altında yer alan “comment” bölümü üzerinden , ANKET SAYFASI ile ya da ” İLETİŞİM” sayfası üzerinden iletirseniz sevinirim.

10.İLGİNİZE VE  AYIRDIĞINIZ VAKTİNİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM.

          DENİZ AKAD

          DZ.YÜK.MÜH.KD.ALB (E)

DEMİR ALIRKEN..

Değerli Ziyaretçim,

Öncelikle sizlere kendimi kısaca tanıtmak istiyorum. Makine Yüksek Mühendisi emekli bir Deniz subayıyım. Daha detaylı bilgi ve biyografim HAKKIMDA sayfasında yer almakta.  Deniz Kuvvetlerinde ve Özel sektör tersanelerinde görevler yaptıktan sonra halen aktif olarak çalışmıyorum. Meslek yaşantım içerisinde işlerim gereği internet üzeri çalışmalarımda gemi ve makine mühendisliği alanlarında ülkemizde değişik sitelerin yer aldığını gördüm

Örneğin Teknik Üniversitelerin, mühendis meslek odalarının bağımsız siteleri bulunmakta. Ancak siteler kurumların amaçları çerçevesinde yayınları kapsamakta. Bir sonraki yazımda ele aldığım Bahriye mühendisliği kavramı kapsamında , özellikle Deniz kuvvetlerine ilişkin teknolojik çağdaş gelişmelerin ele alındığı ve yansıtıldığı bir siteye rastlayamadım. Söylemek istediğimi örnekleyebilmek açısından Amerikan kökenli

United States Naval Institute (USNI)  

American Society of Naval Engineers (ASNE)                                         Instİtute for Electrical and Electronical Engineers (IEEE)  

  siteleri incelenebilir.

 Gerçi ASNE dergisine (JOURNAL) benzer şekilde Millî Savunma Bakanlığı Deniz Bilimleri Enstitüsü (Deniz Harp Okulu) tarafından geliştirilmiş olan ve  teknik konuları işleyen DENİZ BİLİMLERİ VE MÜHENDİSLİĞİ dergisi bulunmakta. Ancak dergi ağırlıklı olarak özgün ve bilimsel araştırma ağırlıklı konuları kapsamakta.

Teknolojik uygulamalara yönelik bir noktadan çıkış yapılmasının uygun olabileceği düşüncesiyle çok düşük ölçekli dahi olsa kişisel olarak bir site geliştirmeye çalıştım. Konu üzerindeki düşüncemin daha açık ve somut bir tanımlamasını SİTE HAKKINDA sayfasında görebilirsiniz. Yazılarım, konular üzerinde bilimsel ya da araştırma makalesi niteliğinde olmayıp daha derin inceleme yapmayı isteyenlere bir giriş noktası sunma niteliğinde olacak.

Beklentim ve ümidim, özellikle Bahriyede görev yapmış veya yapan değişik branşlardaki mühendis arkadaşlarımın bu girişime destek olarak zamanla , ortak bir platform üzerinde ( örn. BAHRİYE MÜHENDİSLERİ PLATFORMU ) birleşmesidir.

Site oluşturma çalışmalarım sürecinde web sitesi kurmanın pek kolay olmadığını ve belirli bir maliyete dayandığını da öğrenmiş oldum. Bu bakımdan katkıda bulunmayı uygun gören arkadaşlar kendi bilgi, düşünce ve deneyimlerini bu site üzerinde yansıtabilirler ve paylaşabilirler. Bundan gurur ve mutluluk duyarım.

Bir ilk girişim olması bakımından siteye giren değerli ziyaretçilerin görebilecekleri eksiklik ve hataları bağışlamalarını ve uyarmalarını rica ediyorum.

Deniz AKAD