Bir süre önce sizlere DENİZ KUVVETLERİ TEKNOLOJİLERİ üzerine bir anket yayınlamış ne katılımlarınızı rica etmiştim.
Bugün sizlerle bu anketin sonuçlarını paylaşacağım.
Yayımladığım ortamlar :
Facebook
Deniz harb okulu ve lisesi mezunları ( grup – 1500 üye)
Deniz kuvvetleri Komutanlığı ( gurup – 4800 üye )
Link edin
( Bağlantılarım – 254 kişi)
Ankete katılanlar : 17 kişi
CEVAPLAR :
(EN YÜKSEK OY ALMIŞ ŞIKKA GÖRE)
1.Deniz Kuvvetlerine ilişkin teknolojiler sizin ne kadar ilginizi çekmektedir
Yakın ilgi duyuyor,araştırıyor ve izliyorum ( 12 / 17 – %70 )
2.Bu teknolojilerin hangisine en çok ilgi duymaktasınız
Modern silah sistemleri ( 6/17 – % 35 )
3.Halen çalışmakta olduğunuz iş alanında bunlardan uygulanmakta olanı var mıdır
Evet ( 8/17 – %47 )
4. Bahriyede teknoloji konularını kapsayan yayımlardan en çok hangi türü ilginizi çekmekte
Makaleler ( 9/17 – % 53 )
Kendi kişisel değerlendirmem
Yayınladığım ortamlardaki kişi sayıları dikkate alınırsa katılımın son derece düşük olduğunu göstermekte .Meslekte uzun süre hizmet etmiş bir mühendis olarak bunun üzücü ve hayal kırıklığı oluşturan bir durum olduğunu ifade etmeliyim. Buna karşın ankete katılan, değer veren ve zaman ayıran 17 arkadaşıma içtenlikle teşekkür ediyorum.. sağ olun.. öte yandan 85 milyonluk ülkemizin çok önemli sorunlarına değinen anketlerin de sadece 1.500 – 2.000 örnekleme ile yapıldığını da biliyoruz..
Ben şahsen kendi çapımda bundan sonraki yazılarımda bu sonuçlara özen göstermeye çalışacağım..
Deniz Kuvvetleri teknolojilerine ilginin giderek daha da artacağı ümit ve dileğiyle…
Küresel ticaret ve taşımacılığın temel taşı olan denizcilik endüstrisi, çevresel ayak izini azaltma ve giderek daha katı emisyon düzenlemelerine uyma konusunda artan bir baskıyla karşı karşıyadır. Bu durum, daha fazla sürdürülebilirlik ve verimlilik elde etme amacıyla deniz tahrik sistemlerinde yeni inovasyon dalgalarını tetiklemektedir. Burada, alandaki en son trendleri ve inovasyonları ele alarak, sektörü nasıl dönüştürdüklerini ve daha yeşil bir geleceğe doğru nasıl ilerlettiklerine özetle bakacağız..
Geleneksel Tahrik Sistemleri: Temel
Başta dizel-elektrik tahrik ve gaz türbini motorları olmak üzere geleneksel tahrik sistemleri, uzun süredir denizcilik alanına hakim olmuştur. Dizel-elektrik tahrik, geminin pervanelerini çalıştıran elektrik motorlarına güç sağlamak için dizel motorları kullanır. Bu sistem mükemmel yakıt verimliliği, daha düşük işletme maliyetleri ve daha da önemlisi, askeri uygulamalarda gizlilik için çok önemli olan sessiz çalışma sunar. Denizaltılar, destek gemileri ve birçok modern fırkateyn, tahrik ihtiyaçları için bu teknolojiye güvenir.
Öte yandan, gaz türbini motorları, türbinleri çalıştıran yüksek hızlı egzoz gazları oluşturmak için yakıtı yakarak çalışır ve muazzam güç üretir. Bu sistem, hız ve çeviklik gerektiren muhripler ve uçak gemileri için uygun hale getiren hızlı ivmelenme ve yüksek güç-ağırlık oranıyla bilinir. Ancak önemli bir dezavantajı, dizel motorlara kıyasla daha yüksek yakıt tüketimleri ve sınırlı verimlilik. Bu ise daha sürdürülebilir alternatiflerin araştırılmasını gerektirmekte.
Hibrit Tahrik Sistemlerinin Yükselişi: Geçiş Boşluğunun Kapatılması
Hibrit tahrik sistemleri sürdürülebilirliğe doğru atılmış önemli bir adımı temsil eder. Geleneksel motorları elektrikli tahrikle birleştirerek esnek ve verimli bir yaklaşım sunarlar. Bu sistemler, yakıttan tasarruf etmek ve gürültüyü en aza indirmek için düşük hızlı operasyonlarda elektrikli tahrik kullanarak ve daha yüksek hızlar gerektiğinde sorunsuz bir şekilde geleneksel motorlara geçerek farklı enerji modlarında çalışabilirler. Bu çok yönlülük, azaltılmış çevresel ayak izleriyle birleştiğinde, modern deniz filoları arasında hibrit sistemlerin daha fazla benimsenmesine yol açmıştır.
Nükleer Tahrikte Gelişmeler: Genişletilmiş Operasyonlara Güç Vermek
Nükleer tahrik, verimlilik ve operasyonel menzil sınırlarını zorlayarak önemli bir gelişme kaydetmiştir. Nükleer reaksiyonlardan yararlanan bu sistemler, gemilerin yakıt ikmali yapmadan uzun süre çalışmasını sağlayan muazzam miktarda enerji üretir. Son yenilikler arasında, güvenliği artıran ve daha esnek konuşlandırmaya olanak tanıyan daha küçük, modüler reaktör tasarımları yer almaktadır. Bu gelişmeler, daha uzun operasyon süresi, daha sessiz çalışma nedeniyle gelişmiş gizli yetenekler ve çeşitli yerleşik sistemlere güç sağlamak için daha fazla enerji çıkışına dönüşmektedir. Nükleer tahrik öncelikle denizaltılar ve uçak gemileri gibi askeri uygulamalarda kullanılmakla birlikte, büyük ticari gemilerden kaynaklanan emisyonları azaltma potansiyeli de aktüel olarak tartışılmaktadır.
Elektrikli Tahrik: Daha Temiz Bir Geleceği Kucaklama
Elektrikli tahrik teknolojileri, daha temiz bir denizcilik endüstrisine doğru önemli bir geçişi işaret etmektedir. Bu sistemler, geleneksel yakıtlara olan bağımlılığı azaltan ve çevresel etkiyi en aza indiren çeşitli enerji kaynaklarıyla çalışan elektrik motorlarına dayanmaktadır. Entegre Elektrik Tahrik (IEP), modern muhriplerde ve uçak gemilerinde yaygın olarak bulunan önemli bir örnektir. IEP, hem tahrik hem de yerleşik sistemler için elektrik enerjisini verimli bir şekilde yöneterek performansı ve çok yönlülüğü optimize eder. Konu üzerinde daha detaylı bilgi için önceki yazılarımabakabilirsiniz..
Bir diğer önemli yenilik ise Kalıcı Mıknatıslı Motorların (PMM’ler) kullanılmasıdır. Bu kompakt ve hafif motorlar, enerji tasarrufunu ve gemi performansını artırmak için yüksek verimli mıknatıslardan yararlanır.
Elektrikli tahrik ortamına ek olarak, yan ürün olarak yalnızca su buharı üreten motorlara güç sağlamak için hidrojeni elektriğe dönüştüren hidrojen yakıt hücrelerinin yükselişi de söz konusudur. Yakıt hücresi verimliliğindeki, hidrojen depolama çözümlerindeki ve hidrojeni pillerle birleştiren hibrit sistemlerdeki gelişmeler, bu teknolojiyi feribotlar, kargo gemileri ve deniz gemileri gibi gemiler için giderek daha cazip hale getiriyor.
Alternatif Yakıtlar ve Biyoenerji Çözümleri: Sürdürülebilir Bir Rota Çizmek
Alternatif yakıtlar ve biyoenerji çözümleri, denizcilik endüstrisinde sürdürülebilirlik hamlesinin ön saflarında yer almaktadır. Bu alternatifler, geleneksel fosil yakıtların yerini almak veya tamamlamak için tasarlanmış bir dizi yenilenebilir kaynağı içerir.
Yosun ve tarımsal atık gibi organik malzemelerden elde edilen biyoyakıtlar, operasyonel verimlilikten ödün vermeden karbon ayak izlerini azaltmanın bir yolunu sunmaktadır. Petrol dışı hammaddelerden çeşitli kimyasal işlemlerle üretilen sentetik yakıtlar, sürdürülebilirliği artırırken geleneksel yakıt özelliklerini taklit ettikleri için bir başka umut vadeden seçenektir. Ve sonra, yanma sırasında sıfır emisyona ulaşma potansiyeliyle ilgi gören hidrojen yakıtı var.
Bu daha temiz alternatiflere geçiş, deniz ve ticari gemilerin uzun vadeli sürdürülebilirliği için çok önemlidir. Enerji kaynaklarını çeşitlendirerek, endüstri uçucu fosil yakıt piyasalarına olan bağımlılığını azaltarak daha fazla enerji güvenliğine katkıda bulunabilir. Ancak, bu yeşil yakıtların bulunabilirliği, ölçeklenebilirliği, düzenlemeleri ve fiyatlandırması açısından zorluklar devam etmektedir.
Büyüleyici bir yeniden canlanmada, rüzgar destekli tahrik, bazen en eski çözümlerin en etkili olabileceğini göstererek denizcilik endüstrisinde geri dönüş yapıyor. Rüzgar destekli tahrik, rüzgarın gücünden yararlanmak ve fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmak için yelkenler, uçurtmalar, rotorlar ve kanatlar gibi teknolojileri kullanır. Bu teknoloji öncelikle yelkenli gemilerle ilişkilendirilse de, rüzgar tahrikini diğer sistemlerle birleştiren hibrit çözümler araştırılmakta ve daha sürdürülebilir nakliyeye giden bir yol sunmaktadır. Aslında, rüzgar destekli tahrikin benimsenmesi şu anda alternatif yakıtların benimsenmesini geride bırakıyor ve artan ivmesini vurguluyor.
Diğer Önemli Yenilikler: Verimliliği ve Performansı Artırmak
Yukarıda tartışılan ana trendlerin ötesinde, deniz tahrikinin geleceğini şekillendiren bir dizi başka önemli yenilik daha var:
Podlu tahrik, gövdenin dışında monte edilmiş ve bir elektrik motoru ve pervane içeren pod benzeri üniteler kullanılıyor. Bu podlar 360 derece dönebilir ve gerniş manevra kabiliyeti ve itme kontrolü sağlar. Geleneksel bir şaft, şanzıman ve dümene olan ihtiyacı ortadan kaldıran podlu tahrik, gürültüyü, titreşimi ve bakım maliyetlerini azaltarak onu yolcu gemileri, buzkıranlar, araştırma gemileri ve yatlar için ideal hale getirmekte.
Öncelikle yüksek hızlı gemilerde kullanılan bir teknik olan hava boşluğu tahriki, gövdenin altında bir hava yastığı tabakası oluşturarak sürtünme direncini azaltır. Bu, gövde ile su arasındaki teması azaltarak hızı artırır ve yakıt tüketimini ve emisyonları düşürür.
Biyomimetik tahrik, gemilerin verimliliğini, çevikliğini ve gizliliğini ve ayrıca farklı ortamlara ve koşullara uyum sağlama yeteneğini geliştirmek için suda yaşayan hayvanların doğal hareketlerinden ve mekanizmalarından ilham alınmakta. Bu yaklaşım esas olarak su altı araçları için kullanılır, ancak prensipleri daha verimli yüzey gemilerinin tasarımında da uygulanmaktadır.
Gelecek Trendleri: Akıllı ve Sürdürülebilir Bir Geleceğe Doğru Seyir
Deniz tahrikinin geleceği, sürekli inovasyon ve sürdürülebilirlik taahhüdüyle yönlendirilen olasılıklarla doludur.
İşte izlenecek bazı önemli trendler:
Güneş, rüzgar ve dalga enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu, fosil yakıtlara olan bağımlılığı daha da azaltacak ve sektörü daha fazla enerji bağımsızlığına doğru taşıyacaktır.
Daha yüksek enerji yoğunluklarına ve daha hızlı şarj yeteneklerine sahip pil teknolojisindeki gelişmeler, elektrikli tahrik sistemlerinin menzilini ve uygulanabilirliğini artıracaktır.
Hafif kompozitler ve yüksek mukavemetli alaşımlar gibi gelişmiş malzemelerin geliştirilmesi, yakıt verimliliğini ve genel gemi performansını artıracaktır.
Otomasyon ve dijital teknolojiler, gerçek zamanlı izleme, kestirimci bakım, optimize edilmiş yakıt yönetimi, gelişmiş navigasyon ve artırılmış mürettebat güvenliğini sağlayarak dönüştürücü bir rol oynayacaktır.
Yapay zeka, yakıt tüketimini optimize edecek, bakım ihtiyaçlarını tahmin edecek ve karar verme süreçlerini geliştirecek, böylece daha verimli ve duyarlı operasyonlara yol açacaktır.
Sonuç: Daha Yeşil Bir Ufka Doğru Rota Çizmek
Denizcilik endüstrisi, tahrik sistemlerindeki bir inovasyon dalgasının yönlendirdiği önemli bir dönüşümün eşiğinde. Hibrit ve elektrikli tahrikten alternatif yakıtlara ve rüzgar destekli sistemlere kadar, bu gelişmeler daha verimli, çevre dostu ve teknolojik olarak gelişmiş bir endüstri yaratıyor. Bu yenilikleri benimsemek, yalnızca düzenleyici gereklilikleri karşılamak için değil, aynı zamanda bu hayati sektörün uzun vadeli sürdürülebilirliğini sağlamak için de çok önemlidir. Endüstri daha yeşil bir geleceğe doğru ilerlerken, araştırmaya, geliştirmeye ve işbirliğine sürekli yatırım yapmak, bu dönüştürücü teknolojilerin tüm potansiyelinin kilidini açmak için kritik öneme sahip olacaktır.
Bugünlerde çevremizde sosyal medyada en çok kulağımıza çarpan ve dikkatimizi çeken 2 kelime var; YAPAY ZEKA …bu popüler deyimin anlamı ve kullanım şekilleri her gün gelişerek ve değişerek bizleri hayrete düşürmekte.. Hatta insanlığın geleceğinde çok önemli bir dönüm noktası oluşturabileceği konuşulmakta.. Akıllı telefonlar.. evler.. cihazlar.. vasıtalar konunun kapsamı içine girmiş durumda. Pekiyi.. Mesleğimiz bahriye teknolojisi bağlamında bu alanda nasıl yansımalar oluşmakta?
Bu yazıda sualin cevabı için genel bakışlı bir tur atmış olacağız.
Otonom Gemilerin Geleceği
Hayal edin: Dev bir deniz alanını devriye gezen, yapay zeka destekli sistemleri sayesinde manevraları sorunsuz şekilde koordine eden, potansiyel tehditleri tespit eden ve gerçek zamanlı olarak kritik kararlar veren bir otonom gemi filosu. Bu, bir bilim kurgu filminin sahnesi değil; yapay zekanın (AI) savaş kurallarını hızla değiştirdiği deniz savaşlarının geleceğine bir bakış.
Bu blog yazısı ile, yapay zekanın deniz işleri üzerindeki derin etkisini, uygulamalarını, faydalarını, zorluklarını ve önümüzdeki on yıllarda deniz alanını yeniden şekillendirme potansiyelini inceleyeceğiz.
Deniz Savaşlarında Yapay Zekâ Devrimi’ni Anlamak
Özel uygulamaları incelemeden önce, bu teknolojik devrimi yönlendiren temel kavramları anlamak önemlidir. En geniş anlamıyla yapay zekâ, makinelerin tipik olarak insan zekâsı gerektiren görevleri yerine getirme yeteneği anlamına gelir. Bu, deneyimlerden öğrenme, yeni bilgilere uyum sağlama ve karmaşık veri analizi temelinde karar vermeyi içerir.
Yapay zekâ, Alan Turing’in kavramı ilk kez 1930’ların ortalarında tanımladığından beri birçok abartılı döngüden geçti ve şimdi başka bir abartılı döneme geri dönüyoruz.
Yapay zekanın alanında üç kritik seviye ile karşılaşıyoruz:
Basit Yapay Zekâ: Bu seviye etkili bir şekilde otomasyon olarak işlev görür. Basit yapay zekâ, analog veya dijital işlevler aracılığıyla insanlardan daha hızlı hesaplamalar yapabilen ve bu hesaplamalar temelinde kararlar verebilen makineler anlamına gelir.
Dar Yapay Zekâ: Dar yapay zekâ, yalnızca dar veya uzmanlaşmış bir dizi etkinlik gerçekleştirmek için öğrenebilen ve kendini programlayabilen makineler anlamına gelir.
Genel Yapay Zekâ/Güçlü Yapay Zekâ: Genel yapay zekâ, güçlü yapay zekâ olarak da bilinir, insanların genellikle yapay zekâ olarak anladığı şeydir- insan zekasını taklit eden görevleri gerçekleştirebilen sistemler.
Yapay zekanın ilerlemesini iki önemli alt kümesi yönlendiriyor:
Makine Öğrenimi (Machine Learning): ML algoritmaları, bilgisayarların açık programlama olmadan veri öğrenebilmesini sağlar. Veri kümeleri içindeki kalıpları ve ilişkileri tanımlayarak ML sistemleri, belirli görevlerdeki performanslarını zaman içinde geliştirebilir. Hem dar hem de güçlü yapay zekâ, farklı derecelerde ML içerir.
Derin Öğrenme (Deep Learning): ML’nin daha uzmanlaşmış bir formu olan DL, çok katmanlı yapay sinir ağlarını büyük miktarda veriyi işlemek için kullanır. Bu katmanlı yaklaşım, DL sistemlerinin karmaşık özelliklerini çıkarmasına ve karmaşık kararlar vermesine olanak tanır, genellikle belirli alanlarda insan yeteneklerini aşar.
Yüksek Denizlerde Yapay Zekâ: Deniz Operasyonlarını Devrimleştiriyor
Yapay zekanın deniz savaşları üzerindeki etkisi, çok çeşitli uygulamalar arasında zaten hissedilir durumda:
Deniz Savaş Sistemlerinde Yapay Zekâ: Yapay zekâ, modern savaş gemilerinin beyni olan savaş yönetim sistemlerini (CMS) güçlendiriyor. Çeşitli sensörler ve kaynaklardan gelen verileri işleyerek yapay zekâ algoritmaları aşağıdakilere yardımcı olabilmekte:
Hedef Tanımlama ve Sınıflandırma: Karmaşık bir deniz ortamında dost, düşman ve tarafsız varlıklar arasında ayrım yapabilir.
Tehdit Değerlendirmesi: Potansiyel tehditleri analiz edebilir, hedefleri önceliklendirebilir ve en uygun eylem planlarını önerebilir.
Otomatikleştirilmiş Silahlı Sistemler: Hızlı ve hassas bir şekilde silahlı sistemlerin konuşlandırılmasını sağlayarak, tesadüfi hasar riskini potansiyel olarak azaltabilir.
İnsansız Deniz Araçlarında Yapay Zekâ: İnsansız yüzey araçları (USV’ler) ve insansız su altı araçları (UUV’ler) deniz operasyonlarında giderek daha yaygın hale geliyor. Yapay zekâ, bu araçlara aşağıdakilerle işlevler ile güç veriyor:
Otonom Navigasyon: Bağımsız olarak gezinmelerine, engellerden kaçınmalarına ve değişen deniz koşullarına uyum sağlamalarına olanak tanımak.
Görev Yürütme: Keşif, gözetleme veya mayın tespit gibi önceden programlanmış görevleri yerine getirmek.
Sürü Zekâ: Bir ağ bağlantılı sürü parçası olarak eylemlerini koordine etmek, güçlü bir kuvvet çarpanı oluşturmak.
Geliştirilmiş Durumsal Farkındalık İçin Yapay Zekâ: Geniş ve dinamik deniz alanında kapsamlı durum farkındalığını korumak çok önemlidir. Yapay zekâ buna katkıda bulunur:
Veri Birleştirme ve Analizi: Radar, sonar, uydu görüntüleri ve elektronik sinyal istihbaratı (ELINT) dahil olmak üzere çeşitli kaynaklardan gelen verilerin birleştirilmesi.
Anomali Algılama: Potansiyel tehditleri veya yasa dışı faaliyetleri gösterebilecek olağan dışı gelişmeleri saptama.
Güvenlik ve Güvenliği Artırma:
Yapay zekâ sistemleri, insan hatası ve yorgunluk riskini azaltarak daha güvenli navigasyon, daha hassas silah konuşlandırma ve daha etkili tehdit tespiti ve müdahaleye katkıda bulunabilir. Bu da, deniz personelinin güvenliğini artırabilir ve değerli varlıkları koruyabilir.
Ancak, buna rağmen, bahriyede yapay zekâ da önemli zorluklar ve hususlar sunmaktadır:
Veri Bağımlılığı ve Güvenilirlik: Yapay zekâ sistemleri, özellikle ML ve DL tabanlı olanlar, eğitim ve doğrulama için büyük, doğru ve çeşitli veri kümelerine büyük ölçüde dayanmaktadır. Karmaşık ve genellikle tahmin edilemez deniz ortamında bu tür veri kümelerini elde etmek önemli bir engel oluşturmaktadır. Ayrıca, özellikle rakiplerin veri akışlarını manipüle etmeye veya bozmaya çalışabileceği tartışmalı ortamlarda verilerin güvenilirliğini ve bütünlüğünü sağlamak çok önemlidir.
Güven ve Açıklanabilirlik: İnsan operatörleri ile yapay zekâ sistemleri arasında güven oluşturmak, başarılı entegrasyon için çok önemlidir. Bunun için:
Şeffaflık: İnsan operatörlerinin sistemin belirli bir sonuca nasıl ve neden ulaştığını anlamalarına izin veren, karar verme süreçleri hakkında fikirler sunan yapay zekâ modelleri geliştirmek.
Açıklanabilirlik: Kararlarını açıklayabilen ve tavsiyeleri için gerekçeler sunabilen, güven ve hesap verebilirliği teşvik eden yapay zekâ sistemleri oluşturmak.
Etik ve Yasal Etkiler: Savaşta yapay zekanın kullanımı, özellikle otonom silahlı sistemlerle ilgili karmaşık etik ve yasal sorular ortaya atmaktadır. Deniz yapay zekasının geliştirilmesi ve konuşlandırılması için açık kılavuzlar, uluslararası normlar ve etik çerçeveler oluşturmak, istenmeyen sonuçları önlemek ve sorumlu inovasyon sağlamak için çok önem kazanmaktadır.
Yol Haritası: Deniz Savaşlarında Yapay Zekânın Geleceği
Deniz operasyonlarına yapay zekanın entegrasyonu hala erken aşamalarındadır, ancak dönüştürücü potansiyeli tartışılmaz. Yapay zekâ teknolojileri gelişmeye devam ettikçe, aşağıdakileri görmeyi bekleyebiliriz:
Yapay Zekâ Teknolojilerinde Sürekli İlerleme: Makine öğrenimi, büyük veri analitiği ve otonom sistemler gibi alanlarda araştırma ve geliştirme, deniz uygulamaları için daha sofistike ve yetenekli yapay zekâ sistemlerine yol açacak şekilde inovasyonu yönlendirmeye devam edecektir.
Deniz Operasyonları Boyunca Yapay Zekânın Artan Entegrasyonu: Yapay zekâ muhtemelen savaş operasyonlarının ötesinde deniz savaşının çeşitli yönlerine nüfuz edecek, bunlar arasında:
Lojistik ve Bakım: Tedarik zincirlerini optimize etmek, bakım ihtiyaçlarını tahmin etmek ve deniz lojistiğinin verimliliğini artırmak.
İstihbarat Analizi: Büyük miktarda istihbarat verisini analiz etmek, kalıpları tanımlamak ve stratejik karar vermeyi desteklemek için uygulanabilir fikirler sunmak.
İnsan-Makine İş Birliği Üzerine Vurgulanması: Deniz savaşlarının geleceği muhtemelen insan uzmanlığı ve yapay zekâ yetenekleri arasında yakın bir ortaklık içerecektir. İnsan sezgi, yargı ve denetim ile yapay zekanın hızı, verimliliği ve analitik gücü arasında doğru dengeyi kurmak başarı için çok önemli olacaktır.
Sonuç: Yapay Zekâ Gücü ile Denizler ‘de dolaşmak
Yapay zekanın yükselen gelgiti, deniz alanını dönüştürüyor ve deniz savaşlarında eşi görülmemiş bir teknolojik gelişme dönemini başlatıyor. Yapay zekâ uzun süredir neredeyse kurgusal bir statüye sahip olsa da giderek gerçekte karmaşık verileri yönetmenin üstün yollarını tanımlamaktadır.
Zorluklar devam ederken, yapay zekanın gelişmiş yetenekler, iyileştirilmiş karar verme ve optimize edilmiş operasyonlar açısından potansiyel faydaları tartışılmazdır. Dünya genelindeki donanmalar bu bilinmeyen bölgeyi gezindikçe, sorumlu inovasyon, etik hususlar ve insan-makine iş birliğinin önemine bağlılık, yapay zekanın tüm potansiyelini ortaya çıkarırken risklerini azaltmak için çok önemli olacaktır. Deniz savaşlarının geleceği yapay zekanın evrimiyle iç içe geçmiştir ve bu teknolojiye hâkim olanlar, yarının yüksek denizlerinde önemli bir avantaj elde edeceklerdir.
KAYNAKÇA :
Anderson, C. (2010). Presenting and evaluating qualitative research. Guide to Qualitative Research Methods in Education, 17–33. https://doi.org/10.4135/9781483346284.n2 [1]
Belkin, B., Kuwertz, A., Fischer, S., & Beyerer, J. (2012). Requirements for an Autonomous System to be Applied in a Search and Rescue Scenario. In 2012 IEEE International Symposium on Safety, Security, and Rescue Robotics (pp. 1–6). IEEE. https://doi.org/10.1109/SSRR.2012.6387175 [2, 3]
Burns, G., Collier, R., Cornish, R., Curley, K., Freeman, A., & Spears, J. (2021). Evaluating Artificial Intelligence Methods for Use in Kill Chain Functions. [4, 5]
DeFranzo, S. (2011). What is qualitative research? Qualitative Research, 11(1), 9–22. https://doi.org/10.3316/QRJ1101009 [1]
Grooms, G. B. (2019). Artificial Intelligence Applications for Automated Battle Management Aids in Future Military Endeavors (No. Thesis). [1-3, 6-62]
INCOSE. (2015). Systems Engineering Handbook: A Guide for System Life Cycle Processes and Activities. Wiley. [63]
Johnson, B. (2017). Human-Machine Teaming for Naval Tactical Decision Making: A Systems Engineering Perspective. [23, 30]
Johnson, B., & Treadway, J. (2018). Artificial Intelligence and future warfare. The Strategy Bridge, N. pag. [23]
Jones, N.d. An overview of the DARPA dynamic battle management program. DTIC. [22]
Keller, J. (2015). Navy Picks Teams for Automated Battle Management Aid Phase 2. Military & Aerospace Electronics, 26(8), 18–19. https://doi.org/10.1002/mae.20217 [22]
McLeod, S. (2017). Qualitative Research Methods. Simply Psychology. https://www.simplypsychology.org/qualitative-research.html [1]
Mukherjee, T. (2018). Securing the maritime commons: The role of artificial intelligence in naval operations. Occasional Papers, 162. [64-85]
Richardson, J. M. (2018). A Design for Maintaining Maritime Superiority, Version 2.0. Chief of Naval Operations. [26]
Soller, A., & Morrison, J. G. (2008). Designing and evaluating automated decision aids: A framework for ecological evaluation. [24]
Sutton, J., & Austin, Z. (2015). – Qualitative and Quantitative Research: A Critical Analysis of the Two Approaches. International Journal of Business and Management Invention, 4(7), 50–56. [1]
Van Creveld, M. (1985). Command in War. Harvard University Press. [21]
Williams, J. (2018). Naval operations and technology, 1914-present. Naval Institute Press. [42]
ATDI FİRMASI tarafından 10 Eylül 2024 tarihinde gerçekleştirilecek olan webinar, EMS (Elektromanyetik Spektrum) yerelleştirmesi ve karıştırma ağı otomasyonu üzerine odaklanarak otomatik karşı-drone görev planlamasını ele alacak.
Gerçek zamanlı görev planlaması, hedefleme ve yerelleştirme için gelişmiş sinyal istihbaratının yanı sıra, karşı-drone operasyonlarına dair konular işlenecek. Etkinlikte, savunma operasyonlarında kritik ağları optimize etmek ve otomatikleştirmek için ICS Monitoring SDRN Control, HTZ Warfare ve HTZ Web API gibi ATDI’nin spektrum yönetim çözümleri vurgulanacak. Katılımcılar, modern savaşta bu teknolojilerin entegrasyonu ve otomasyonu hakkında bilgi edinecekler.
Bu ALANDA çalışan yada ilgi duyan meslektaşlarımızın bunu fırsatı kaçırmamalarını öneriyorum.Firma spesifik olsa da genel anlamda da önemli bilgiler içereceği kanısındayım.
Kariyerimiz boyunca mühendislik görevi yanı sıra değişik düzeylerde yöneticilik de yapmaktayız yöneticiliğin en önemli işlevlerinden birisi karar almak hele bir de bu kurum stratejisi düzeyinde ise… İzleyen yazıda konu HBR dergisinde bu boyutuyla ele alınıyor. Yararlı olacağı inancı ile paylaşıyorum.
(ÖZETLE)
“Teknolojinin değişimiyle, iş dünyasında sorgulama becerisi daha da önem kazanmıştır. Artık bilgiye erişim yerine, doğru soruları sormak ve cevapları bulmak için zekice istemler oluşturmak kritik hale gelmiştir.
Liderler, dinleme, merak, öğrenme ve alçakgönüllülük gibi niteliklere sahip olmalıdır. Bu nitelikler, ustaca sorgulama için gereklidir. “Soru fırtınası” gibi teknikler, yaratıcılığı teşvik etmek için kullanılmaktadır.
Araştırmamız, iş dünyasında yankı uyandıran beş soru türü belirlemiştir: araştırmacı, spekülatif, üretken, yorumlayıcı ve öznel. Her bir soru türü, karar verme sürecinin farklı bir yönünü ele alır ve gözden kaçırılan önemli sorunların ortaya çıkarılmasına yardımcı olur.
En yaygın hatalardan biri, yeterince derin araştırma yapmamak ve “neden?” ve “nasıl?” gibi temel soruları sormayı ihmal etmektir. Liderler, bu soruları sorarak ve sorgulama tarzlarını geliştirerek, daha iyi kararlar verebilir ve karmaşık problemleri çözebilirler.”
Geçen yazımda Bahriye Mühendislerinin yetiştirilme yöntemlerine bir örnek olarak JAPON Bahriyesine bakmıştık.
Şimdi, son yıllarda büyük teknolojik sıçramalar yaparak bugün ABD’den sonra dünyanın ikinci büyük deniz gücü haline gelen ÇİN Bahriyesinin eğitim düzenine göz atacağız.
1.ÇİN DONANMASINDA (PLAN) BAHRİYE MÜHENDİSLERİ İÇİN ÖZEL BİR BRANŞ VAR MI?
1.1 Özel Teknik Subaylar (Special technical officers) dört ilgili departmanın herhangi birinde teknik görev yapabilir ancak araştırma, geliştirme ve ekipmanla ilgili kuruluşlarda yoğunlaşma eğilimindedir. Uzmanlık alanları elli iki kategoriye sahip on altı “kümeye” bölünmüştür. Özel işlerine bağlı olarak, bazılar özel teknik ekipman veya Lojistik Subayları olarak yer değiştirebiliyorlar. Bazıları ise aynı zamanda araştırma laboratuvarlarının yöneticileri gibi liderlik pozisyonlarında da görev yapmaktadır.
Çin Donanması’nda, özel olarak Bahriye Mühendisleri için ayrılmış tek bir BRANŞ yoktur. Bunun yerine, mühendislik işlevlerinin sorumluluğu, uzmanlık alanına bağlı olarak farklı kuruluşlara düşer:
1.2 Gemi İnşaatı ve Bakımı:
Devlet Gemi Tersaneleri: Çince Donanması gemileri, öncelikle CSIC ve Hudong-Zhonghua gibi büyük devlet gemi tersaneleri tarafından inşa edilir ve bakım yapılır. Bu tersaneler, savaş gemisi inşaatı ve bakımıyla ilgili çeşitli uzmanlıklara sahip sivil mühendisleri istihdam eder.
Donanma Lojistik Departmanları: Donanmanın içinde, farklı seviyelerdeki (filo, gemi) Lojistik Departmanları, gemideki sistemlerin ve ekipmanların onarımı, bakımı ve muhafazasından sorumlu özel mühendislik personelini barındırır. Bu personel, genellikle PLA Deniz Mühendislik Üniversitesi gibi kurumlarda eğitim almış, mühendislik geçmişine sahip subaylardır.
1.3 Silah ve Sistem Mühendisliği:
Araştırma Enstitüleri: Radar, sonar ve itici güç teknolojileri gibi ileri düzey deniz silahlarının ve sistemlerinin geliştirilmesi ve mühendisliği, Askeri Bilimler Akademisi ve Sanayi ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı’na bağlı araştırma enstitülerinde gerçekleşir. Bu enstitüler, ilgili alanlarda uzmanlaşmış hem sivil hem de askeri mühendisleri istihdam eder.
Donanım Departmanları: Donanma içinde Donanım Departmanları, mevcut silah ve sistemlerin tedariğini, konuşlandırılmasını ve bakımını yönetir. Operasyonel hazırlığı sağlamaktan ve teknik sorunları gidermekten sorumlu mühendislik geçmişine sahip personeli barındırırlar.
1.4 Deniz İnşaatı ve Altyapı:
Askeri Mühendislik Birimleri: limanlar, iskeleler ve su altı tesisleri gibi deniz altyapılarının inşa ve bakımından da sorumludur. Bu birimlerdeki personel, öncelikle inşaat ve mühendislik eğitimi almış askeri personeldir.
1.5 Çin, bağımsız olarak silah geliştirme ve üretmeye giderek daha fazla önem vermekte ve bu da çeşitli sektörlerde yetenekli Bahriye Mühendislerine olan talebi artırmaktadır.
PLA Donanması, mühendislik alanlarında yetenekleri cezbetmek ve elde tutmak için rekabetçi maaşlar ve kariyer fırsatları sunmaktadır.
2.ÇİN BAHRİYE MÜHENDİSLERİNİN(PLAN) EĞİTİMİNE ÖZEL YOL GÖSTEREN BELGELER
2.1 Silah ve Teçhizat Geliştirme Stratejisi (WEDS),
Çin’in askeri teçhizatını ve silahlarını modernleştirmeye yönelik kapsamlı planıdır. Bu gizli bir belge, ancak analistler bunun her 10 yılda bir güncellendiğine ve Çin’in askeri harcamaları ile araştırma ve geliştirme önceliklerini belirlediğine inanıyor.
Mevcut WEDS’in 2020 yılında yayınlandığı ve 2030’a kadar olan dönemi kapsadığına inanılmaktadır. Muhtemelen aşağıdaki alanlara odaklanacaktır:
Hipersonik füzeler, hayalet uçaklar ve yapay zekâ destekli dronlar gibi yeni ve daha gelişmiş silah sistemlerinin geliştirilmesi.
PLA’nın deniz, hava ve siber uzay gibi farklı ortamlarda savaşma yeteneğini geliştirmek.
PLA ile ABD ve diğer büyük güçlerin orduları arasındaki uçurumun kapatılması.
2.1.2 WEDS, Çin’in PLA’yı daha güçlü ve yetenekli bir güç haline getirmeyi amaçlayan daha geniş askeri modernizasyon stratejisinin önemli bir parçası. Bu strateji, Çin’in artan ekonomik ve askeri gücü, komşularıyla olan bölgesel anlaşmazlıkları ve ABD’nin Asya-Pasifik bölgesindeki askeri varlığına ilişkin endişeleri de dahil olmak üzere bir dizi faktör tarafından yönlendiriliyor.
2.1.3 Çin’deki en yüksek askeri otorite olan Merkezi Askeri Komisyon tarafından geliştirilmiştir.
Rapor, Çin’in güçlü, zayıf yönleri, fırsatları ve tehditleri de dahil olmak üzere güvenlik ortamının kapsamlı bir değerlendirmesine dayanıyor.
PLA’nın hizmetlerinin (kara kuvvetleri, deniz kuvvetleri, hava kuvvetleri ve roket kuvvetleri) her biri için özel planlara dönüştürülür.
Son yıllarda askeri harcamalarını artıran Çin hükümeti tarafından finanse ediliyor.
2.4 Uzun Vadeli Silah ve Teçhizat İnşa Planı (LWECP)
Çin’in yeni silah ve teçhizat geliştirme ve edinme konusundaki uzun vadeli stratejisini özetleyen gizli bir askeri belgedir. Planın 15 ila 20 yıllık bir dönemi kapsadığına inanılıyor ve Çin’in stratejik öncelikleri ve teknolojik yeteneklerindeki değişiklikleri yansıtacak şekilde periyodik olarak güncelleniyor.
LWECP’nin spesifik ayrıntıları kamuya açıklanmadı ancak aşağıdaki alanlara odaklandığına değerlendiriliyor;
Halk Kurtuluş Ordusunun (PLA) Modernizasyonu: PLA, kendisini bölgesel bir güçten dünya standartlarında bir orduya dönüştürmeyi amaçlayan büyük bir modernizasyon programından geçiyor. LWECP’nin hayalet uçaklar, gelişmiş denizaltılar ve uzun menzilli füzeler gibi yeni silah ve teçhizatın geliştirilmesi ve satın alınması için finansman sağlaması muhtemel.
Yerli silahların geliştirilmesi:
Gelişmekte olan teknolojilere odaklanmak
LWECP’nin varlığına dair resmi bir onay bulunmadığını belirtmek önemli. Çin hükümeti planı kamuya açıklamadı ve planla ilgili tüm bilgiler istihbarat kaynaklarından ve analistlerden geliyor. Ancak LWECP’nin gerçek olduğunu ve Çin’in askeri modernizasyon programının önemli bir itici gücü olduğunu gösteren giderek artan sayıda kanıt var.
Çin’in askeri teknolojik gelişime yönelik uzun vadeli stratejisini özetleyen gizli bir belgedir. Her beş yılda bir güncellenir ve en son baskısı 2020’de yayınlanmış. MLDP kamuya açık değildir
2.5.1 MLDP’nin beş temel alana odaklandığına inanılıyor:
Bilgi hakimiyeti:
Entegre hava savunması:
İnsansız sistemler:
Askeri alan:
MLDP, Çin’in bilim ve teknolojide dünya lideri olma yönündeki daha geniş çabasının bir parçası. Çin, son yıllarda araştırma ve geliştirmeye yoğun yatırım yaptı ve şu anda yüksek teknolojili ürünlerin önemli bir üreticisi haline geldi. Çin hükümeti de Batı standartlarına bağlı kalmak yerine kendi yerli teknoloji standartlarını geliştirmeyi öncelik haline getirdi.
MLDP ile ilgili bazı ek ayrıntılar şunlardır:
Plan, Çin Halk Cumhuriyeti’nin (PRC) “en yüksek askeri liderlik organı” olan Merkezi Askeri Komisyon (CMC) tarafından denetlenmektedir.
Halk Kurtuluş Ordusu Askeri Bilim Akademisi (PLA) olan Askeri Bilimler Akademisi (AMS) tarafından formüle edilmiştir.
Plan çeşitli askeri “şubeler ve askeri-endüstriyel işletmeler” tarafından uygulanmaktadır.
MLDP karmaşık ve iddialı bir belgedir ve dışarıdan bakanlar tarafından yalnızca kısmen anlaşılabilmektedir. Ancak planın Çin’in askeri modernizasyon çabalarının önemli bir itici gücü olduğu ve bazı gözlemciler için endişe kaynağı olduğu açıktır.
3.1 ÇİN DONANMASI (PLAN) Bahriye Mühendisleri eğitimi öncelikle Halk Kurtuluş Ordusu Donanması’nın (PLAN) doğrudan kontrolü altındaki askeri akademiler ağında gerçekleşiyor. Bu akademiler Deniz Savaşı, Bahriye Mühendisliği, Oşinografi ve Bilgisayar bilimi gibi alanlarda çeşitli lisans ve lisansüstü programlar sunmaktadır.
3.2 Halk Kurtuluş Ordusu Donanması (PLAN) için Bahriye Mühendislerinin eğitimi, PLAN’ın çeşitli gemi ve denizaltı filosunu işletebilecek ve bakımını yapabilecek yüksek vasıflı subaylar yetiştirmek için tasarlanmış karmaşık ve çok yönlü bir süreçtir.
İlgili okulların kısa bir tablosu şöyle;
English Names
City, Province
Grade
Naval Command College
Nanjing, Jiangsu
corps leader
Naval Engineering University
Wuhan, Hubei
corps leader
Naval Aeronautical and Astronautical College / Naval Aviation Engineering Academy
Yantai, Shandong
corps deputy leader
Dalian Naval Ship Academy/College
Dalian, Liaoning
corps deputy leader
Naval Marine (Corps) Academy/Collegea
Guangzhou, Guangdong
corps deputy leader
Naval Submarine College/Academy
Qingdao, Shandong
corps deputy leader
Naval Aviation Academy/Collegeb
Huludao, Liaoning
div. leader
3.3 Bu kurumlarda gerçekleştirilen eğitimin aşamalarına bakarsak;
1. Temel Askeri Eğitim:
Bahriye mühendisleri de dahil olmak üzere tüm PLAN görevlileri, PLA Deniz Kuvvetleri Akademisine girdikten sonra temel askeri eğitimden geçiyor. Bu eğitim disiplini, fiziksel uygunluğu ve güçlü bir vatanseverlik duygusunu aşılamaya yönelik.
2. Lisans Eğitimi:
Bahriye mühendisleri lisans eğitimlerini genellikle PLAN’ın dört üniversitesinden birinde alırlar:
Dalian Deniz Harp Okulu
Çin Okyanus Üniversitesi
Harbin Mühendislik Üniversitesi
Wuhan Teknoloji Üniversitesi
Bu üniversiteler Bahriye Mühendisliği alanında aşağıdaki konuları kapsayan beş yıllık programlar sunmaktadır:
Deniz tahrik sistemleri
Gemi inşası
Silah sistemleri ve elektronik
Bilgisayar destekli tasarım ve üretim
Matematik, fizik ve kimya
Dalian Deniz Harp Okulu’nun görüntüsü, Çin
3. Lisansüstü Eğitim:
PLAN’ın Qingdao’daki Bahriye Mühendisliği Üniversitesi‘nde lisansüstü eğitimine devam ediliyor.
Akademi, aşağıdakiler gibi çeşitli uzmanlık alanlarında Yüksek Lisans ve Doktora programları sunmaktadır:
Sualtı akustiği
Deniz güç mühendisliği
Deniz nükleer tahriki
Okyanus mühendisliği
Silah sistemleri mühendisliği
4. İşbaşı Eğitimi:
Bahriye mühendisleri, eğitimlerini tamamladıktan sonra operasyonel birimlere atanarak iş başında eğitim alırlar ve pratik deneyim kazanırlar.
Bu eğitim şunları içerebilir:
Çeşitli tipte gemi ve denizaltılarda hizmet vermek
Bakım ve onarım operasyonlarına katılmak
Silah sistemlerinin işleyişini denetlemek
5. Sürekli Mesleki Gelişim:
Bahriye mühendislerinin kariyerleri boyunca, en son teknolojik gelişmeler ve operasyonel gereksinimler konusunda güncel kalabilmeleri için sürekli mesleki gelişim programlarına katılmaları beklenmektedir.
Bu, konferanslara, çalıştaylara ve çevrimiçi kurslara katılmayı içerebilir.
4.1.1 1953 yılında kurulan Ulusal Savunma Teknolojisi Üniversitesi (NUDT), kapsamlı bir araştırma üniversitesidir. Sürekli olarak birinci sınıf yetenekleri geliştirmeye ve birinci sınıf katkılar sağlamak için birinci sınıf başarılar elde etmeye adanmıştır. 70 yılı aşkın bir tarih boyunca Çin’in ekonomik ve sosyal kalkınmasında ve ulusal güvenliğinde önemli bir rol oynamaktadır.
4.1.2 Kapsamlı bir üniversite olarak 14 kolej ve enstitüden oluşur ve bilim, mühendislik, askeri bilim, yönetim, hukuk, edebiyat, ekonomi ve eğitim dahil olmak üzere 8 disiplin kategorisini kapsar. NUDT’deki disiplinlerin gelişimi, bilim ve mühendisliğin bir kombinasyonu, mühendisliğe daha fazla vurgu yapılması ve mühendisliğin ilerlemesi için temel çalışmaların güçlendirilmesi ile karakterize ediliyor. Şu anda Üniversite lisans öğrencileri için 61 program sunmaktadır ve 11 profesyonel yüksek lisans derecesi ve 3 mesleki doktora derecesi ile birlikte 26 birinci düzey disiplin altında yüksek lisans derecesi ve 23 birinci düzey disiplin altında doktora derecesi vermeye yetkilidir.
4.1.3 Temel araştırmalarla desteklenen uygulamalara ve teknolojik yeniliğe yönelik temel araştırmalara yer veren Üniversite, Çin’in bilim ve teknolojideki Kuruluşundan bu yana geçen 70 yılda NUDT, “TianHe” serisi süper bilgisayar sistemleri, “BeiDou” uydu konumlandırma sistemi, ultra hassas işleme, maglev trenleri vb. ile temsil edilen çok sayıda yeniliğe imza atmış oldu.
4.2.1 Bahriye Mühendisliği Üniversitesinin Selefi, Kasım 1949’da kurulan Dalian Deniz Okulu’ydu. Donanmadaki ilk resmi yüksek öğretim kurumudur. Okul, 1963 yılında ulusal kilit üniversite olarak belirlendi. Şu anda ordudaki beş kapsamlı üniversiteden ve ordunun “2110 Projesi’nin önemli kurumlarından biri. Okul Wuhan ve Tianjin’de faaliyet göstermektedir. Okulun genel merkezi Hubei Eyaleti, Wuhan’da olup 1,4 milyon metrekareden fazla bir alanı kaplamaktadır. Tianjin’de bir de koleji bulunmaktadır.
4.2.2 Okullar ve Bölümleri:
Bilim Üniversitesi
Güç Mühendisliği Fakültesi
Elektronik Mühendisliği Fakültesi
Elektrik Mühendisliği Fakültesi
Hizmet Koleji
Silah Sistemi Mühendisliği Bölümü
Gemi Mühendisliği Bölümü
Nükleer Bilim ve Mühendislik Bölümü
Bilgi Güvenliği Dairesi Başkanlığı
İşletme Mühendisliği Bölümü
Ekipman Ekonomisi ve Yönetimi Bölümü
Eğitim Dairesi Başkanlığı
4.2.2 Altmış yılı aşkın bir gelişimden sonra, okul lisans ve lisansüstü eğitime odaklanmakta ve akademik eğitim ile iş eğitiminin birleşimine bağlı kalarak iş odaklı, mühendislik, yönetim, askeri bilim, edebiyat, bilim, felsefe, ekonomi, eğitimin sekiz ana disiplininin koordineli gelişimi için kapsamlı bir disiplin ortamı oluşturmakta. Donanmanın ilk lisans ana dalı, ilk yüksek lisans programı, doktora programı, doktora sonrası araştırma istasyonu ve ulusal temel disiplinlerin tümü bu okulda oluşmuştur. Şu anda okulda, silahlı kuvvetlerin “2110 Projesi” kapsamında 2 ulusal temel disiplin ve 8 temel disiplin ve mesleki alan bulunmaktadır; 7 adet doktora sonrası mobil istasyon, 5 adet birinci düzey disiplin, 25 adet ikinci düzey disiplin, doktora derecesi yetki puanı, 15 adet birinci düzey disiplin, 70 adet ikinci düzey disiplin yüksek lisans yetki puanı; 26 lisans bölümü bulunmakta. Donanma için yaklaşık 100.000 yüksek kaliteli askeri yetenek yetiştirmiştir. Halen dört kıtada (Asya, Afrika, Okyanusya ve Latin Amerika) 40’tan fazla ülkede yabancı askeri yetenekler yetiştiriyorlar.
4.2.3 Öğretim kadrosunda 500’den fazla profesör ve doçent bulunmaktadır ve bunların %90’ından fazlası yüksek lisans ve üzeri diplomaya sahiptir.
Şu anda çeşitli tiplerde 71 laboratuvarı ile bir öğretim ve bilimsel araştırma platformu oluşturmuştur.
4.2.4 Öğrencileri Lisans derecesine devam eden öğrenciler, mezun olan lise öğrencileri ve seçkin kayıtlı personel havuzundan seçilir. Harbiyelilerin tümü aynı iki yıllık temel eğitimi alır ve ardından kapsamlı teknik eğitim ve öğretim akademisi içindeki uzmanlaşmış akademik kurumlardan birine girerler.
Halihazırda lisans veya yüksek lisans derecesine sahip askeri personelin yanı sıra uzmanlık bilgisine sahip sivillerden de alınmaktadır. Akademi, üst düzey özel teknik personele, bilimsel araştırmacılara ve akademik kurum eğitmenlerineyüksek lisans ve doktora dereceleri sunmaktadır.
4.3.1 Çin Okyanus Üniversitesi (OUC), oşinografi ve balıkçılık alanında önemli ve kapsamlı bir üniversitedir. Ülkenin Project 985 (Çin’in en iyi 39 üniversitesi) ve Project 211’in (Çin’in en iyi 100 üniversitesi) bir parçasıdır. 2017 yılında Çin’in birinci sınıf üniversiteler ve akademik programlar oluşturma planına dahil edilmiştir.
1,6 kilometre kareden daha büyük bir alanı kapsayan üç kampüs (Laoshan, Yushan ve Fushan) bulunmaktadır. 21 kolej ve Temel Kurslar Öğretme Merkezi var.
4.3.2 OUC, yeni tip 5000 DWT derin deniz araştırma gemisi Dong Fang Hong 3, 3500 DWT araştırma gemisi Dong Fang Hong 2 ve 300 DWT tedarik gemisi Tian Shi 1 dahil olmak üzere 3 araştırma gemisi bulunuyor. Bunlar kıyıya yakın, açık deniz, derin ve açık denizler ile kutup bölgelerini kapsayan mobil bir deniz laboratuvar sistemi oluşturuyor.
4.3.3 Üniversite aynı zamanda yer bilimleri, bitki ve hayvan bilimleri, mühendislik, kimya, malzeme bilimi, tarım bilimleri, biyoloji ve biyokimya, çevre bilimi dahil olmak üzere dokuz araştırma alanında en çok alıntı yapılan üniversiteler ve kurumlar arasında ilk %1’lik dilimde yer alıyor.
Üniversite bugüne kadar 37’den fazla ülke ve bölgede 240’ın üzerinde üniversite ve araştırma enstitüsüyle iş birliği ilişkileri kurmuştur.
5. Eğitim sisteminin genelinde ve okulların özelinde detaylı bilgi sahibi olmak isteyen arkadaşlarım okul başlıklarındaki linklere ya da kaynakça bölümünde yaralan linklere tıklayarak bu bilgilere erişebilirler. Araştırmada hayretle gördüm bir husus Çin Bahriyesi hakkında özellikle batılı kaynaklarda yoğun bir inceleme ve araştırma çalışması olmakla birlikte Çin devletinin kendi kaynakları çok sınırlı ve kısıtlı. Bunun nedenini Çin devletinin özellikle teknolojik çalışmalarını ve mevcut zaaflarını kamufle etme gereksinimine yorumluyorum.
Bu yazı ile birlikte bahriye mühendislerinin yetiştirilme şekilleri üzerindeki yazı dizimi tamamlamış bulunuyorum dizinin bahriye mühendislerinin dünyada nasıl yetiştirildiği hakkında merak eden izleyenlerine ve arkadaşlarıma genel bir fikir sunduğunu ve bu konuda yapılacak çalışmalara bir çıkış noktası verebileceğini ümit ediyorum.
KAYNAKÇA
1. ÇİN MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI (Ministry of National Defense of the People’s Republic of China
Gemi mimarisi ve denizcilik mühendisliği (Naval Archıtecture And Marine Engineering -NAME), modern bilgi işlem araçlarıyla önemli ilerlemeler kaydetti, ancak gelecekteki ilerlemesi veri sınırlamalarının aşılmasına bağlı gözüküyor.
Tecrübeli bir gemi inşaat mühendisi olan yazar , elle çizilmiş çizgilerden ve fiziksel testlerden yararlanan geleneksel tasarım yöntemlerinin yerini, makine öğrenimi ve hesaplama gücünü birleştiren gelişmiş yazılımlara bıraktığını vurguluyor. Bu, özellikle gövde formlarını optimize etmek için hesaplamalı akışkanlar dinamiği (Calculated Fluid Dynamics-CFD) gibi alanlarda tasarım verimliliğini ve doğruluğunu artırmakta.
Ancak NAME’de yapay zekanın başarısı, şu anda aşağıdaki nedenlerle kısıtlı olan kapsamlı veri kümelerine bağlı :
Tescilli veri sahipliği: Hükümetler, operatörler ve üreticiler, gemi tasarımının çeşitli yönleriyle ilgili verileri saklar ve bunları nadiren açıkça paylaşır.
Benzersiz tasarımlar için sınırlı veri: Az sayıda örnek içeren özel gemiler, yapay zeka eğitimi için yeterli veriye sahip değil.
Veri doğrulamanın maliyeti ve çabası: Verilerin daha geniş kullanım için temizlenmesi ve standartlaştırılması önemli miktarda maliyet ve çaba gerektirir.
Bu zorluklara rağmen bazı alanlar umut vaat ediyor:
Austal’ın DeepMorpher aracı yapay zekanın tasarımları optimize etme potansiyelini gösteriyor.
Standartlaştırma ve anonimleştirme veri paylaşımını teşvik edebilir.
Hükümetin katılımı: ABD Donanması gibi büyük filolara ve açık veri kültürlerine sahip kuruluşlar, yapay zekanın benimsenmesi konusunda umut veriyor.
Yazar, veri sınırlamalarını gidermek ve yapay zekanın NAME üzerindeki dönüştürücü etkisinin önünü açmak için işbirliği ve yatırım ihtiyacını vurguluyor. Bu değişim, endüstrinin artan iş gücü eksikliğini giderirken tasarım verimliliğini artırabilir, hataları azaltabilir ve güvenliği artırabilir.
Özetle:
Gelişmiş yazılım ve yapay zeka araçları, NAME tasarım süreçlerini dönüştürüyor.
Sınırlı ve özel veri kümeleri, NAME’deki yapay zekanın tam potansiyelini engelliyor.
İşbirlikçi çabalar ve hedefe yönelik yatırımlar, veri engellerinin aşılmasında hayati öneme sahiptir.
Standartlaştırılmış tasarımlarda hükümetin katılımı ve yapay zekanın benimsenmesi, ilerleme için umut verici yollar sunuyor.
HABERİN DETAYINA aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz;
BENZERİ BAHRİYE TEKNOLOJİLERİNDEKİ GÜNCEL HABERLERİ En etkin kaynaklar ile www.bahriyedeteknoloji.com sitesinin HABERLER bölümünde bulabileceksiniz. Haberi Yararlı buldu iseniz lütfen diğer meslektaşlarımızla (özellikle halen görevde olan ya da MSÜ DENİZ öğrencileri) paylaşarak FARKINDALIK ve GELİŞMELERE katkıda bulunun. Teşekkürler…Top of Form
Bir önceki yazımda İspanyol Bahriyesi Mühendislerinin nasıl yetiştirildiğine özetli değinmiştim. Bu kez ikinci Dünya Savaşı Pasifik harekatlarında Çin, Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri ile çarpışan ve bu nedenle yoğun bir deneyim geçirmiş olan Japon bahriyesine bakacağız.
2.JAPON BAHRİYE MÜHENDİSLERİNİN EĞİTİMİNE YÖN VEREN KURUM VE ANA REHBERLER:
Japon Deniz Öz Savunma Kuvvetleri’nde (Japanese Military Self Defence Forces – JMSDF) Bahriye Mühendislerinin eğitim ve öğretimine rehberlik eden çeşitli belge ve düzenlemeler bulunmaktadır:
JMSDF Eğitim ve Öğretim Planı: Bu daha spesifik plan, mühendisler dahil JMSDF personeli için müfredat ve eğitim programlarının ayrıntılarını verir. Milli Savunma Akademisi’nden özel mühendislik kurslarına kadar çeşitli aşamalardaki eğitimin süresini, içeriğini ve hedeflerini özetlemektedir.
Milli Savunma Akademisi Düzenlemeleri: Bu düzenlemeler, Bahriye Mühendisi olmak isteyenler de dahil olmak üzere, NDAJ’a katılan öğrenciler için kabul koşullarını, müfredat yapısını ve mezuniyet koşullarını belirtir.
Teknik Öğrenci Eğitim Okulu Yönergeleri: Bu yönergeler özellikle NDAJ’daki Teknik Öğrenci Eğitim Okulu (TCTS) içindeki eğitim ve öğretim programına odaklanır. Gelecekteki Bahriye Mühendisleri için konuları, pratik alıştırmaları ve beklenen yeterlilikleri detaylandırmakta.
JMSDF Personel Gelişim Yönergeleri: Bu yönergeler, mühendisler de dahil olmak üzere JMSDF personeli için kariyer geliştirme yollarını ve ilerleme fırsatlarını özetlemektedir. Mühendislik dalındaki terfiler ve farklı liderlik rolleri için eğitim gereksinimlerini belirtirler.
3.BAHRİYE MÜHENDİSLİĞİ BRANŞLARI
3.1 JMSDF’nin ayrı bir mühendislik branşı veya şubesi yoktur. Bunun yerine, mühendislik personeli kuvvetin daha geniş yapısına, özellikle de Yüzey, Denizaltı ve Uçak Filolarına entegre edilmiştir.
Bunlar aşağıdaki mühendislik rollerini kapsar:
Gemi Mühendisliği: Gemi motorlarının, kazanların ve yardımcı makinelerin işletilmesinden ve bakımından sorumludur.
Silah Mühendisliği: Füzeler, torpidolar, silahlar ve ateş kontrol sistemleri dahil olmak üzere silah sistemlerinin denetlenmesi ve bakımı.
Gemi İnşası ve Bakımı: Çeşitli JMSDF gemilerinin tasarımı, inşası ve bakımıyla ilgilendi.
Havacılık Mühendisliği: Uçak gemileri ve kara üslerindeki uçakların bakımı ve işletilmesine odaklanmıştır.
Elektronik Mühendisliği: Gemilerde ve uçaklarda radar, iletişim ve diğer elektronik sistemleri yönetin ve bakımını yapar.
3.2 Bu çeşitli mühendislik rollerindeki görevliler, uzmanlıklarına bağlı olarak farklı eğitim programlarını tamamlarlar. Ayrı bir şube olmasa da JMSDF, mühendislik personeli için teknik eğitim ve öğretime büyük yatırımlar yapmaktadır. Japonya Ulusal Savunma Akademisi’nden mezun olduktan sonra özel teknik okullara ve akademilere giderler.
JMSDF’nin bağımsız bir Donanma olarak değil, Savunma Bakanlığı’na bağlı olarak çalışmaktadır. Bu organizasyon yapısı, mühendislik personelinin kuvvete nasıl entegre edildiğini etkiler.
Yokosuka’da bulunan NDAJ, geleceğin deniz mühendisleri de dahil olmak üzere JMSDF’deki tüm görevli subaylar için birincil giriş noktası olarak hizmet vermektedir. Kabul rekabetçidir ve güçlü akademik ve fiziksel yetenek gerektirir. Kurslar genel askeri konuları, matematiği, fiziği ve beşerî bilimleri kapsar.
NDAJ bünyesinde kurulan TCTS, geleceğin mühendislik görevlileri için özel eğitim sağlar. Müfredat, termodinamik, gemi mimarisi, sevk sistemleri ve silah sistemleri gibi alanlara odaklanarak bilim ve mühendislik ilkelerini genişletiyor. Mezunlar Savunma Mühendisliği alanında Lisans diploması alıyorlar.
Kure’deki bu ileri düzey lisansüstü okul, strateji, deniz taktikleri ve liderlik dersleri aracılığıyla mühendisler de dahil olmak üzere üst düzey subaylara daha fazla gelişim sunmaktadır.
4. 4 Deniz Öz Savunma Kuvvetleri (JMSDF), deniz mühendisliği subaylarının eğitimi için öncelikle kendi askeri okullarına ve akademilerine güvenmektedir. Japonya’daki sivil üniversiteler mühendislik programları sunarken, bu mezunlar doğrudan JMSDF’ye atanmamaktadır.
4.5 Nedenleri ise:
Daha Sıkı Gereksinimler ve Eğitim: JMSDF mühendislik görevlileri, normal mühendisliğin ötesinde özel bilgi ve becerilere ihtiyaç duyar. Eğitimleri silah sistemleri, savunma amaçlı gemi inşası ve kuvvet içindeki operasyonel prosedürler gibi askeri yönlere odaklanıyor. Sivil üniversiteler genellikle bu özel askeri eğitimi sağlamaz.
Güvenlik ve Entegrasyon: JMSDF, kuvvet içerisinde güvenliği ve kusursuz entegrasyonu vurgular. Geleceğin subaylarını yalnızca kendi kurumları bünyesinde eğitmek, gizli bilgilerin kontrolüne olanak tanır, güçlü bir askeri kültürü ve personel arasında uyumu teşvik eder.
Özel Liderlik Becerileri: JMSDF’deki mühendislik görevlileri, kuvvet içinde liderlik rolleri oynarlar. Askeri akademiler, bu liderlik niteliklerini sıkı disiplin, ekip çalışması çalışmaları ve askeri liderlik ilkelerin verilmesi yoluyla geliştirir; bu, sivil üniversite eğitiminde vurgulanmayan bir şeydir.
4.5 Japon Ulusal Savunma Akademisi (NDAJ), sivil üniversitelerle aynı şekilde geleneksel “dereceler” vermese de JMSDF bünyesinde deniz mühendisi olmayı hedefleyen öğrenciler için iki ana eğitim yolu vardır:
4.5.1. Teknik Öğrenci Eğitim Okulu (TCTS):
NDAJ içindeki bu özel program, öğrencilerin JMSDF’deki mühendislik görevleri için hazırlanmasına odaklıdır.
Mezunlar, özellikle deniz kuvvetlerinin ihtiyaçlarına göre tasarlanmış Savunma Mühendisliği alanında Lisans Diploması alırlar.
Müfredat termodinamik, gemi inşa, tahrik sistemleri, silah sistemleri ve deniz mühendisliği ilkeleri gibi konuları kapsamaktadır.
4.5.2 Genel Eğitim ve ardından Uzmanlaşma:
NDAJ’daki bazı öğrenciler akademi içinde mühendisliğe özgü olmayan bir genel eğitim yolunu seçebilir.
Daha geniş bir alanda (örneğin fizik, matematik) Sanat veya Bilim Lisans derecesi ile mezun olduktan sonra, JMSDF bünyesinde Bahriye Mühendisliği için özel eğitim programlarına devam edebilirler.
Bu programlar, mezunların nitelikli mühendisler olmaları için ilgili mühendislik alanlarına odaklanmış eğitim sağlayacaktır.
Her iki yol da sonuçta JMSDF bünyesinde mühendislik görevlileri olarak görevlendirilmeye yol açar.
TCTS programı, özel savunma mühendisliği derecesinin güçlü bir temel oluşturduğu bir deniz mühendisi olmak için daha doğrudan bir yol sunar.
Genel eğitim yolu, gemi mühendisliğinde uzmanlaşmadan önce daha fazla esnekliğe ve daha geniş bilim ve matematik alanlarının keşfedilmesine olanak tanır.
Ek olarak, Denizcilik Personel Okulu, deniz mühendisliğinin stratejik ve liderlik yönlerine odaklanan, mühendisler de dahil olmak üzere üst düzey subaylar için lisansüstü eğitim sunmaktadır. Mutlaka başka bir “derece” almaları gerekmez, ancak bilgi ve uzmanlıklarını geliştirebilirler.
5. ## JMSDF’de Bahriye Mühendisliği Görevleri ve Kariyer Yolları:
JMSDF’deki Bahriye Mühendisliği görevlileri, filonun operasyonel hazırlığının ve verimliliğinin sağlanmasında çok önemli bir rol oynar. Görevleri genel olarak üç ana alana ayrılabilir:
5.1 Bakım ve Çalıştırma:
Tahrik Sistemleri: Gemi motorları, kazanlar, yardımcı makineler ve sevk sistemlerinin işletimi ve bakımından sorumludur.
Silah Sistemleri: Füzeler, torpidolar, silahlar ve atış kontrol sistemleri de dahil olmak üzere gemideki silahların bakım, onarım ve operasyonunu denetlemek.
Elektrik ve Elektronik Sistemler: Karmaşık elektrik sistemlerinin, iletişim ekipmanlarının, radarın ve diğer elektronik yerleşik teknolojilerin yönetimi ve bakımı.
Hasar Kontrolü (Yara Savunma): Acil durumlarda hasar kontrol ekiplerine liderlik ederek geminin güvenliğini ve dengesini sağlar.
5.2. İnşaat ve Tasarım:
Gemi İnşası ve Bakımı: Yüzey gemileri, denizaltılar ve uçak gemileri dahil olmak üzere çeşitli JMSDF gemilerinin tasarımına, inşasına ve bakımına katılmak.
Gemi Tasarımı: Gemi gövdesi yapılarını, stabilitesini ve performansını analiz etme ve optimize etme.
Malzeme Bilimi ve Mühendisliği: Gemi inşası için malzemelerin değerlendirilmesi ve seçilmesi ve bunların denizcilik ortamlarıyla uyumluluğunun sağlanması.
5.3 Liderlik ve yönetim:
Mühendislik Personelini Denetleme: mühendis ve teknisyenlerden oluşan ekiplere liderlik etmek, görevleri atamak ve bakım ve operasyonda verimliliği sağlamak.
Diğer Departmanlarla İrtibat: Genel işleyişin sorunsuz olmasını sağlamak için gemideki navigasyon ve operasyon ekipleri gibi diğer departmanlarla iş birliği yapmak.
Mesleki Gelişim: Eğitim kursları ve gelişen teknolojilerle etkileşim yoluyla bilgi ve becerilerini sürekli güncellemek.
6. KARİYER YOLLARI:
JMSDF, Bahriye Mühendisliği subaylarına ilerleme ve uzmanlaşma fırsatları sağlayan çeşitli kariyer yolları sunmaktadır:
6.1Teknik Branş: Tahrik, silahlar veya elektrik sistemleri gibi belirli mühendislik disiplinlerine odaklanma ve ilgili teknik bölümlerde liderlik pozisyonlarına yükselme fırsatları.
6.2 Kurmay Subay (Staff) Rolleri: Karadaki personel pozisyonlarına geçiş yapmak, karargâh veya savunma teşkilatlarındaki üst düzey komutalara teknik uzmanlık ve tavsiyelerde bulunmak.
6.3 Komuta Rolleri: Olağanüstü liderlik becerilerine sahip Bahriye Mühendisleri, gemilerde komuta pozisyonlarına ilerleyebilir ve sonunda Kaptan veya Amiral rütbesine ulaşabilir.
6.4 Uzman Rolleri: Bazı subaylar, su altı teknolojisi, deniz akustiği veya nükleer tahrik gibi alanlarda uzmanlaşarak belirlenen araştırma veya geliştirme programları kapsamında uzman olabilirler.
7. GÜNCEL TEKNOLOJİYE UYUM:
JMSDF, çeşitli yöntemlerle teknolojik gelişmeleri ve yenilikleri Bahriye Mühendisliği eğitimine aktif olarak dahil etmektedir:
Müfredat Güncellemeleri
Düzenli İnceleme ve Revizyon
Uzman Katkıları: Akademi, endüstri ve Savunma Araştırma ve Geliştirme Organizasyonu’ndan (DRDO) konu uzmanları sıklıkla müfredat geliştirme ve eğitim modüllerine katkıda bulunmaya davet edilmekteler.
Teknoloji Entegrasyonu:
Simülatörler ve Gelişmiş Eğitim Tesisleri
Gerçek Dünya Araştırma ve Geliştirme Projeleri
Uluslararası İş birliği:
Değişim Programları ve Ortak Tatbikatlar
Teknoloji Transferi ve Tedarik
Sürekli Öğrenme ve Mesleki Gelişim
Lisansüstü Eğitim ve Uzmanlık
Teknik Konferanslar ve Çalıştaylar
8. KAYNAKLAR:
Daha derin bilgi edinmek isteyen izleyenler yukarıdaki yazı başlıkları ve içerisindeki linklere tıklayarak ilgili kurum ya da dokümanların web sitelerine ulaşabilirler.
1.1Dizi devam ediyor… bir önceki yazımda İNGİLİZ bahriyesinde mühendislerin nasıl eğitildiğini özetle ele almıştım. ikinci olarak İSPANYA bahriyesiyle devam ediyorum.Bu ülkeyi seçmemde 2 kriter var; birincisi İspanya’nın Denizcilik tarihinin ve deneyimlerinin yoğunluğu, ikincisi de TCG ANADOLU gemimizin modelinin bu donanmaya ait JUAN CARLOS gemisi olması .Bu vesileyle ispanya donanması ve mühendisliği hakkında da temel bir bilgi edinmiş oluruz
1.2 İspanya Deniz Kuvvetlerinde , aşağıdakiler de dahil olmak üzere Bahriye mühendisliğinin çeşitli uzmanlık dalları vardır:
• Gemi İnşaatı (NAVAL ARCHITECTURE): Bu dal, tekne tasarımı, hidrodinamik analiz ve yapısal bütünlük de dahil olmak üzere gemilerin tasarımı ve inşasına odaklanmaktadır.
• Gemi Mühendisliği (MARINE ENGINEERING): Bu dal, motorlar, kazanlar ve pervaneler de dahil olmak üzere gemilerin sevk sistemleriyle ilgilenir.
• Deniz Silah Sistemleri Mühendisliği (NAVAL WEAPON SYSTEMS ENGINEERING): Bu dal, füzeler, torpidolar ve silahlar da dahil olmak üzere deniz silah sistemlerini tasarlar, geliştirir ve bakımını yapar.
• Okyanus Mühendisliği (OCEAN ENGINEERING): Bu dal, petrol platformları, rüzgar santralleri ve su altı boru hatları gibi açık deniz yapılarının tasarımı ve inşasına odaklanmaktadır.
2.1 İspanyol deniz mühendisliği subayı olabilmek için bireylerin sıkı bir akademik ve mesleki eğitim programını tamamlamaları gerekir. Eğitim yolu genellikle şunları içerir:
2.1.1 Mühendislik alanında lisans derecesi almak. Aday subayların, makine mühendisliği, elektrik mühendisliği veya gemi inşaatı gibi ilgili bir mühendislik disiplininde lisans derecesi almaları gerekir. Bu derece, Bahriye Mühendisliğinin temelini oluşturan teknik prensipler konusunda güçlü bir temel sağlar.
2.1.2 Rekabetçi giriş sınavını geçmek: Lisans derecelerini tamamladıktan sonra bireyler, İspanyol Deniz Harp Okulu’na (Escuela Donanma Militar’ı) girebilmek için rekabetçi bir giriş sınavını başarıyla geçmelidir. Bu sınav onların akademik yeteneklerini, fiziksel uygunluklarını ve liderlik potansiyellerini değerlendirir.
İspanyol Bahriye Mühendislerini yetiştiren iki ana askeri okul vardır:
2.2 ESCUELA TÉCNİCA SUPERİOR DE INGENİEROS NAVALES (ETSIN):
2.2.1 Madrid’de bulunan ETSIN, İspanya’nın en eski ve en prestijli BAHRİYE MÜHENDİSLİĞİ okuludur. BAHRİYE MÜHENDİSLİĞİ alanında dört yıllık bir lisans derecesinin yanı sıra çeşitli yüksek lisans ve doktora programları sunmaktadır.
2.2.2 İspanya Kraliyet Bahriye Mühendisleri Akademisi, İspanya’nın Ferrol kentinde, 1772 yılında İspanya Kralı III. Charles döneminde kurulan bir askeri deniz akademisidir. Bu Kraliyet Akademisinin amacı, yeni oluşturulan 1770 Profesyonel Kuruluşun gelecekteki üyelerini yetiştirmekti.
2.2.3 İlk yıllarda bu Okulun Madrid’in çeşitli binalarında gezici bir merkezi vardı. Bunlar arasında İç Savaşın sonunda Madrid Şehri topraklarında yeni bir bina inşaatına başlanmasına karar verilmiştir. 1948 yılından bu yana, o zamanki Özel Deniz Mühendisleri Okulu’nun merkezi olan, bugün ise Yüksek Teknik Okulu’nun merkezidir. 1971 yılında, Yüksek Mimarlık Okulu ve Yüksek Politeknik Enstitüsü’nü oluşturan diğer Yüksek Mühendislik Okulları ile birlikte, Okul, tüm potansiyeli ile güçlendirdiği ve bilim, teknoloji ve kültürün yaratılması, geliştirilmesi, aktarılması ve eleştirisine yönelik hedefleri paylaştığı yeni kurulan Madrid Politeknik Üniversitesi’ne (UPM) entegre edildi.
2.2.4 Üniversitedeki çalışma alanları ve akademik dereceler
Anlamı bozmamak ve uluslararası niteliğini vurgulamak üzere branş ve dereceler orijinal ( ingilizce ) adları ile şöyle verilmektedir;
Graduate studies in Naval Architecture
AN/IM degrees: end of degree project
Master’s Degree in Naval and Ocean Engineering
PhD in Naval and Ocean Engineering
Degrees for postgraduate students, and a joint degree with another university.
International Master in Military Naval Engineering
MASTER IN USE OF MARINE RENEWABLE ENERGIES
Master in Maritime Port Business and Innovation
European Masters Course Advanced Design of Ships and Offshore Structures
2.2.5 Üniversitedeki arge çalışmaları
UPM kapsamında Okulların temel misyonu Öğretim Faaliyeti olmasına rağmen, denizcilik ve okyanus alanına adanmış tek Merkez olan ETSIN söz konusu olduğunda, merkez Ar-Ge& INOVASYON faaliyetlerine kapsamlı destek sağlamaktadır. Araştırma ekipleri üniversitenin profesörlerinden, araştırmacılarından ve burslu öğrencilerinden oluşuyor.
Bu tür faaliyetler üç organik yapı aracılığıyla koordine ediliyor ve geliştiriliyor: Laboratuvarlar, Departmanlar ve hepsinden önemlisi ETSIN.
Merkeze bağlı ve ETSIN profesörleri tarafından yönetilen aşağıdaki Araştırma Grupları bulunmakta:
CEHINAV (Hydrodynamic Testing Channel)
GIT-ERM (Marine Renewable Energy)
DEMH (Hybrid Structures and Materials)
Science and Technology of advanced nuclear fission systems
2.3.1 Ferrol’de bulunan EPN, İspanya’daki bir diğer BAHRİYE MÜHENDİSLİĞİ okuludur.
Esteiro Kampüsü’nde yer alan bu okul, 16 Eylül 2021 tarihinde oluşturulmuş ve A Coruña Üniversitesi’nin iki merkezinin entegrasyon sürecine yanıt olarak doğmuştur. Birbiriyle oldukça ilgili mühendislik dereceleri veren okullar: 1972’de Serantes’te kurulan Politeknik Üniversite Okulu (EUP) ve 1991’de Esteiro’da kurulan Yüksek Politeknik Okulu (EPS). Ferrol Politeknik Mühendislik Okulu (EPEF), Endüstri Mühendisliği ve Gemi Mühendisliği alanında geniş bir derece yelpazesine sahiptir.
2.3.2 Üniversitede Bahriye Mühendisliği ile ilgili şu branşlar yer almakta ;
Computer Science and Information Technology
Navigation Sciences and Marine Engineering
Computer Engineering
Naval and Industrial Engineering (*)
2.3.3 Bu branşlar üzerine edinilebilecek akademik dereceler ise şöyle
Master’s Degree in Energy Efficiency and Sustainability
Master’s Degree in Additive Manufacturing
Master’s Degree in Industrial Computing and Robotics
Master’s Degree in Naval and Ocean Engineering
Master’s Degree in Complex Materials: Thermal Analysis and Rheology
Erasmus Mundus University Master in Sustainability and Industry 4.0 applied to the Maritime Sector
2.3.4 ARGE FAALİYETİ ;
Tahrik sistemleri ( propulsıon), sıvıların hareketi; deniz kirliliği, çevre, gemi tasarımı, gemi inşası, okyanus mühendisliği, denizcilik kentsel planlaması; gemi mühendisliği, dalış, tüplü dalış alanlarını kapsamaktadır.
2.4.1 İspanyol Deniz Akademisi (ENM, Marín, Pontevedra) bünyesinde fiziksel olarak bulunmaktadır, ancak ona bağlı değildir. Savunma Bakanlığı’nın (MINISDEF) mülkiyetinde ve bir anlaşmaya göre Vigo Üniversitesi’ne (UVIGO) bağlıdır.
2.4.2 Ana öğrenci grubu, Deniz kuvvetlerine ve Deniz Piyadelerine ( marine) katılan İspanyol Donanması’nın subay adaylarından oluşmaktadır. Bu bir kamu merkezidir. Bu merkezin temel amacı, geleceğin Donanma subaylarının kapsamlı eğitimine, özellikle bilimsel-teknik açıdan katkıda bulunmak, aynı zamanda askerin davranışını tanımlayan değerler ve temel kurallarda eğitimi teşvik etmektir.
2.4.3 CUD, Mekatronik Mühendisliği Lisans Derecesi (Deniz Teknolojileri Yönlendirmeli) yol açan üniversite eğitimi vermektedir. Bu derece, Avrupa Mühendislik Eğitimi Akreditasyon Ağı (ENAEE) tarafından EUR-ACE akreditasyonu ile taımlanmıştır. Avrupa’da bir mühendislik derecesi için en yüksek akreditasyondur.. CUD, 2009 yılında faaliyetine başlamış ve 2015 yılında yukarıda belirtilen Mekatronik Mühendisliği Lisans Derecesi ile ilk Donanma subay sınıfını mezun etmiştir.
2.4.4 Öğretim faaliyetinin yanı sıra, CUD ayrıca, bir Üniversite Merkezi olarak, Doçent ve Yardımcı Doçentler tarafından yürütülen Öğretim ve Araştırma Fakültesi (PDI) ile araştırmaya açık bulunmaktadır. Araştırmanın öncelikli alanları, Silahlı Kuvvetler alanında ve barış, güvenlik ve savunmada önem taşıdığı düşünülen alanlardır,
CUD-ENM, Deniz Teknolojileri alanında uzmanlıkla birlikte Makine Mühendisliği diploması sunmaktadır
İspanyol deniz mühendisliği subayları, İspanyol Donanması filosunda çeşitli rollerde hizmet vermektedir. Özel görevleri rütbelerine, deneyimlerine ve uzmanlıklarına bağlıdır. Bazı yaygın filo görevleri şunlardır:
3.1.1 Gemi tahrik sistemlerinin yönetilmesi
Motorlar, kazanlar ve pervaneler dahil olmak üzere gemi tahrik sistemlerinin işletimini ve bakımını denetler. Gemiyi gerekli hız ve manevra kabiliyetinde götürmek için bu sistemlerin verimli ve güvenli bir şekilde çalışmasını sağlarlar.
3.1.2 Gemi elektrik sistemlerinin bakımı
jeneratörler, transformatörler ve dağıtım ağları da dahil olmak üzere gemi elektrik sistemlerinin bakımından sorumludur. Bu sistemlerin, navigasyon sistemlerinden silah sistemlerine kadar geminin tüm elektrikli ekipmanlarına güvenilir güç sağlamasını sağlarlar.
3.1.3 Gemi hasar kontrolünün denetlenmesi:
Gemi hasarı veya acil durumlarda, hasar kontrol operasyonlarında kritik bir rol oynar. Hasarı değerlendirir, onarım çalışmalarını koordine eder ve geminin stabilitesini ve güvenliğini sağlarlar.
3.1.4 Silah sistemleri için teknik destek sağlanması:
Füzeler, toplar ve atış kontrol sistemleri de dahil olmak üzere geminin silah sistemleri için teknik destek sağlar. Bu sistemlerin uygun şekilde kalibre edilmesini, bakımının yapılmasını ve kullanıma hazır olmasını sağlarlar.
3.2 KIYI GÖREVLERİ
İspanyol Bahriye mühendisliği subayları, filo görevlerinin yanı sıra kıyıda da önemli roller üstleniyorlar. Bu görevler şunları içerebilir:
3.2.1 Araştırma ve geliştirme
İspanyol Donanması için yeni teknolojilerin araştırılmasına ve geliştirilmesine katkıda bulunur. Yenilikçi tahrik sistemleri, silah sistemleri ve sensörler geliştirmek için laboratuvarlarda ve araştırma tesislerinde çalışıyorlar.
3.2.2 Tedarik ve satın alma
Donanma mühendislik görevlileri, İspanyol Donanması için yeni ekipman ve sistemlerin satın alınmasına ve satın alınmasına katılıyor. Teknik özellikleri değerlendirir, sözleşmeleri müzakere eder ve yeni teknolojilerin filoya entegrasyonunu denetlerler.
3.2.3 Eğitim ve öğretim
Geleceğin Bahriye mühendislerinin yetiştirilmesinde ve yetiştirilmesinde rol oynarlar. Deniz Harp Okulu’nda dersler veriyor, kıdemsiz subaylara danışmanlık yapıyor ve eğitim programlarının geliştirilmesine katkıda bulunuyorlar.
*** NOT – Kurumların organizasyon, müfredat, akademik derecelendirme ve diğer konulardaki detay bilgilerini ilgili kurumun başlıklığı üzerine tıklayarak kurum sitelerinden bulabileceksiniz.
1.1 Bu dizinin ilk yazısında Bahriye Mühendisliği üzerinde genel bir tur yaptıktan sonra bazı ülkelerin bahriye mühendislerini nasıl yetiştirdiklerine dair örnekler vereceğimi söylemiştim.
Eğitim sistemlerine ait bilgileri ana başlıklar altında derledim. Konu üzerinde daha detaylı bilgi almak isteyen ve incelemek isteyen meslektaşlarımız linklerde verilen referanslardan faydalanabilirler.
İlk örnek olarak İngiliz Bahriyesindeki eğitim sistemine özetle değineceğim.
1.2 İngiliz donanması Bahriye mühendislerinin geleceğin teknolojilerine yönelik şekilde yetişmeleri için 2023 de bir çalışma yapmıştır.
Çalışmada, bahriye mühendislerinin gelecekte karşılaşacakları teknolojik zorluklar ve bu zorluklara karşı nasıl hazırlanmaları gerektiği tartışılmaktadır. Çalışmaya göre, bahriye mühendislerinin aşağıdaki teknolojilere yönelik olarak kendilerini geliştirmeleri gerekmektedir:
Yapay zeka
Robotik
Büyük veri
Siber güvenlik
İklim değişikliği
1.3 Çalışmada, bu teknolojilerin denizcilik alanında devrim yaratacağı ve deniz mühendislerinin bu teknolojileri kullanarak deniz kuvvetlerinin etkinliğini artırmaları gerektiği belirtilmektedir.
Çalışmada ayrıca, deniz mühendislerinin eğitiminin de bu teknolojilere yönelik olarak güncellenmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Çalışmaya göre, bahriye mühendisliği programları, bu teknolojileri kapsayacak şekilde yeniden tasarlanmalıdır.
İngiliz donanması, bu çalışma doğrultusunda deniz mühendisliği programlarını güncellemek için çalışmalar yapmaktadır. Bu çalışmalar kapsamında, bahriye mühendisliği programlarına yapay zeka, robotik, büyük veri, siber güvenlik ve iklim değişikliği gibi konular eklenmektedir.
2. İNGİLİZ DENİZ KUVVETLERİNDE BAHRİYE MÜHENDİSLİĞİ OLARAK AYRI BİR BRANŞ VAR MI ?
Evet, Kraliyet Donanması’nda Bahriye Mühendisleri için ayrı bir branş bulunmakta. Bu branş genel olarak, denizaltılardan uçak gemilerine, fırkateynlerden muhriplere kadar Kraliyet Donanması’nın tüm savaş gemilerinin bakımından ve işletilmesinden sorumludur.Motorlar, tahrik sistemleri, enerji üretimi, silah ve elektronik sistemleri dahil olmak üzere çok çeşitli sistemler üzerinde çalışmaktalar.
Kraliyet Donanması Bahriye Mühendisleri farklı Mühendislik dallarına sahiptir ve her biri mühendisliğin farklı yönlerine odaklanır. Bu dallar şunları içerir:
a. Bahriye ( Marine) Mühendisleri . Geminin tahrik ve enerji üretim sistemlerinin işletme ve bakımından sorumludur. Gemideki motorlar, elektrik sistemleri ve mekanik ekipmanın en iyi çalışma koşullarında olmasını sağlarlar.
b. Silah Mühendisleri: Silah Mühendisleri geminin füze, top ve diğer silah sistemlerinin bakım ve işletimine odaklanır. Gemilerin savaşa hazır durumda olmasında önemli bir rol oynarlar.
c. Havacılık Mühendisleri: Bu branş, uçak gemileri ve diğer bahriye havacılığı platformlarında uçaklar ve havacılıkla ilgili sistemlerin bakım ve onarımlarından sorumludur.
d. İletişim Mühendisleri: İletişim Mühendisleri geminin iletişim sistemlerini yönetirler, iç ve dış iletişimin etkili bir şekilde sağlanmasını sağlarlar.
e. Bilgi Sistemleri Mühendislleri: Bilgi Sistemleri Mühendisleri geminin bilgisayar ağlarını, siber güvenliği ve bilgi teknolojisi altyapısını yönetirler.
f. Gemi İnşa Mühendisleri: Bahriye mimarları, bahriye araçlarının tasarımı ve inşasında yer alırlar ve belirli performans ve güvenlik gereksinimlerini karşıladığından emin olurlar.
g. Nükleer Mühendislik: Bazı bahriye mühendisleri, özellikle nükleer tahrik sistemlerine sahip bahriyealtılar için, nükleer mühendislik konusunda uzmanlaşırlar. Bu, nükleer reaktör teknolojisinin incelenmesini ve bahriye gemilerindeki uygulanmasını içermekte.
4.1 2023 yılı itibarıyla Kraliyet Donanması bahriye mühendislerini eğitmek için özel askeri okullar bulunmamaktadır. Bunun yerine, bahriye mühendisliği eğitimi daha geniş Kraliyet Donanması subay eğitim programına entegre edilmiştir.
4.2 Tüm Kraliyet Donanması subayları, bahriye mühendisleri dahil, eğitimlerine Dartmouth taki ROYAL NAVAL ACADEMYde başlarlar. Dartmouth’ta, kursiyerler akademik çalışmaları, askeri eğitimi ve bahriyecilik becerileri de dahil olmak üzere geniş bir yelpazede konuyu içeren dört yıllık bir eğitim programına tabi tutulurlar.
4.3 Dartmouth’taki eğitimlerini tamamladıktan sonra, bahriye mühendisliği öğrencileri Shrivenham, Wiltshire’daki DEFENCE COLLEGE OF TECHNICAL TRAINING (DCTT) – iki yıllık bir uzmanlık eğitimi daha alırlar. DCTT’de öğrenciler bahriye mühendisliği sistemleri ve bunların işleyişi hakkında bilgi sahibi olurlar. Ayrıca atölye çalışmaları ve bahriyede yerleştirmeler yoluyla pratik deneyim kazanırlar.
Bahriye mühendisliği öğrencileri, DCTT’deki eğitimlerini tamamladıktan sonra Kraliyet Donanması’nda subay olarak görevlendirilir ve savaş gemileri ve denizaltılarda görevlendirilir.
Kraliyet Donanması mühendisleri için iki ana eğitim yolu ve derece bulunmaktadır:
5.1 Bahriye Mühendisliği Lisans Derecesi
Bu, Mühendislikte Lisans (BEng) (Hons) nitelendirmesine yol açan dört yıllık bir lisans derecesi kursudur. A-level veya eşdeğer niteliklere sahip 18-23 yaş arası kişilere açıktır. AAPO Programı, mühendislik kariyerlerine hızlı bir başlangıç yapmak ve eğitim alırken iyi bir maaş kazanmak isteyenler için iyi bir seçenektir. Lisans derecesi kursu ise,daha akademik bir mühendislik kariyeri izlemek isteyenler için bir seçenektir.
5.2Bahriye Mühendislik alanında yüksek lisans dereceleri
Örneğin Mühendislikte Yüksek Lisans (MEng) veya Felsefe Doktoru (PhD) alabilirler.
Bahriye Mühendisliği alanında derece programları sunan bazı üniversiteler:
Southampton Üniversitesi
Plymouth Üniversitesi
Liverpool John Moores Üniversitesi
Glasgow Üniversitesi
Newcastle Üniversitesi
5.3 Uzmanlık Eğitim Kursları:
Resmi akademik derecelerin yanı sıra, Kraliyet Donanması mühendisleri kariyerleri boyunca özel eğitim kursları alırlar. Bu kurslar, deniz mühendisliğinde kullanılan belirli sistemleri, teknolojileri ve ekipmanları kapsar ve ayrıca mesleki gelişim ve liderlik eğitimini içerir.
5.4 Bahriye Mühendisliği Öğretmenliği
Kraliyet Donanması’nın mühendislik eğitim kurumu olan HMS Sultan’da mühendislik dersleri verebilirler. Ayrıca savunma yüklenicileri için teknik danışman veya proje yöneticisi olarak da çalışabilirler.