UKR – RUS SAVAŞI VE ENERJİ GÜVENLİĞİ – 1

1.GİRİŞ:

Rusya- Ukrayna savaşının yerel bir savaş gibi gözükmekle birlikte, özellikle pandemi sonrası, küresel boyutta çok önemli gelişmelere yol açtığını görüyoruz.

Bunlar içinde en kritik ve önemli olanı enerji sektörü. Pandemi süreci içeresinde zaten bozulan enerji denge ve pazar sorunları savaşla birlikte daha da artmış durumda.

Bu yazı dizimde;

  • RUSYANIN küresel ve Avrupa denklemleri içindeki konumu
  • Enerji krizinin NATO nun güvenliği ve görevleri bakımından etkileri
  • Ülkemizin enerji güvenliği bakımından ne şekilde etkilendiği
  • Sonuçta..esas bizi ilgilendirdiği şekli ile Ülkemiz Silahlı Kuvvetleri (DZKK) bakımından nelerin dikkate alınma gereği olduğu

Üzerine özet bir değerlendirme bulacaksınız.

2. GENEL DURUM:

2.1 ENERJİ konusunun küresel boyutta önemi hakkında fikir vermek üzere bazı bilgileri bu yazımda sizlere sunmuştum.

2.2 Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi politik ve askeri görünümde olmakla birlikte enerji sektöründe de gerek küresel olarak gerek Avrupa bazında (ülkemiz dahil) çok önemli değişimlere yol açacaktır.

2.3 Gerek iklim değişikliklerinin zorladığı enerji dönüşümü gerekse jeopolitik dengeler, enerji alanını hükümetleri en kritik uğraşı konularından birisi haline getirmiştir. Dünya Nüfusunun günde yaklaşık 250 000 artması ve refahın yaygınlaşmasıyla enerji talebi önümüzdeki yıllarda giderek artacaktır.

2.4 Enerji fiyatları, COVID 19 Pandemisi sonrası oluşan küresel enflasyon içinde en önemli paya sahip.

Halen enerji fiyatları savaş öncesi seviyelerinden yüksek seyretmekte. Özellikle fosil yakıtları fiyatları yüksek değişkenlik gösteriyor. COVİD Pandemi döneminde talep üretimin düşmesi ile birlikte azalmıştı. Ancak savaş, fosil yakıt ve doğalgaz arzlarını önemli derecede düşürdü. Bu durumda ancak yüksek fiyatları ödeyebilecek ülkeler enerji güvenliğini sağlayabilecekken, yeterli ödeme gücüne sahip olmayan ülkelerin yüksek karbon emisyonlu yakıtlara yönelmesine sebep olacak. Böylece Paris Antlaşması ile öngörülen bir buçuk derecelik küresel sıcaklık yükselme sınırının korunması tehlikeye girecektir.

2.5 Soruna çözüm getirebilmek amacıyla, kısa vadede alınabilecek en etkili önlem enerji verimliliğini arttırmak ve enerji talebini düşürmek, orta ve uzun vadede ise ülkelerin sürdürülebilir büyüme ve Paris Antlaşması ile uyum sağlayabilmesi için enerji politika ve yatırımlarını bir denge içerisinde tutmaları. Bu noktada yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelme kritik bir zorunluluk oluyor.

 3. KÜRESEL ENERJI PAZARI IÇINDE RUSYANIN KONUMU

3.1 2021 yılı içerisinde Rusya dünyaya 4.7 bbd (milyar varil / gün) ham Petrol ihraç ederken, bunun 1.6bbd si ÇİN e, 2.4bbd si Avrupa ülkelerine gönderildi. Ayrıca Doğu Sibirya pasifik boru hattı üzerinden diğer Asya ülkelerine petrol gönderilmekte. Boru hatlarının yanısıra Karadeniz’deki Novorossky limanını da kapsayan limanlar üzerinden tankerle de ham petrol gönderilmekte. Ayrıca ürettikleri dizel yakıtının yarıdan fazlası başta Avrupa pazarlara olmak üzere ihraç edilmekte ayrıca vakum gaz yakıt ve ağır yakıt ihraç ediyor

3.2 Rusya dünyanın ikinci büyük doğalgaz üreticisi ve en yüksek doğalgaz rezervlerine sahip. 2021 yılı içinde yaklaşık 210 bcm (milyar metreküp) doğalgazı boru hatlarıyla ihraç etti. Gaz Avrupa’ya Kuzey Akım, Mavi Akım ve Türk Akım boru hatları üzerinden gönderiliyor. Bu hatlarla Avrupa’nın doğalgaz tüketiminin yaklaşık %45’i karşılanmakta. Almanya, Türkiye ve İtalya, Rusya doğalgazının en büyük ithalatçıları.

3.3 3000 kilometrelik ayrı bir boru hattı ile ÇİNE direkt doğalgaz gönderilebilmekte. 2021 yılında RUSYA 40 bcm LNG ihraç etti. Yakın zamanlarda ise doğal gaz üretiminin %80’ i ve ham petrol üretiminin %20’si Kutup bölgelerindeki tesislerinden sağlanmaya başlandı.

3.4 Rusya bu ürünlerin dışında dünyaya,

GAZYAĞI, NAFTA, LPG, JET YAKITI ihraç etmekte.

4. AVRUPA ENERJİ PAZARI İÇİNDE RUSYANIN KONUMU

4.1 AB Ülkelerinin enerji bağımlılıkları üzerinde ilişik tablo genel bir fikir verecektir.

4.2 AB, doğalgaz tüketiminin %90’ını ithal ediyor; Rusya, bloğun doğal gaz ithalatının %41 ini ve ithal edilen petrolün yüzde %26,9’unu (tüketimin %25’i) sağlıyor.). Kömürün %46,7’si (tüketimin %20’si) keza Rusya’dan. Bununla beraber Birleşik Krallık, gaz tüketiminin yalnızca %4’ü ve Rusya’dan ithal edilen petrol tüketiminin %8’i ile Rusya’nın enerji ihracatından nispeten bağımsız.

4.3 Avrupa Birliği ülkelerinin Rusya’dan enerji ithalatı toplam ithalatının %62 sini kapsamakta. Örneğin Almanya’nın doğalgaz gereksinimin yarısından fazlası Rusya’dan karşılanmakta. Savaş öncesine göre bakıldığında petrol fiyatları %60, doğalgaz fiyatları ise %400 civarında artmış durumda. Avrupa’nın günlük doğalgaz ihtiyacının 150 bcm i Rusya dan gelmekte. Yukarıda Md.2.2 de belirtildiği gibi doğalgaz BORU hatları ile getiriliyor.

4.4 2014 yılında Kırım’ı işgalinden sonra enerji güvenliği bakımından AB’nde Rusya’nın durumu kritik önem kazandı. O tarihten bu yana Avrupa ülkeleri doğalgaz ve Petrolde Rusya’ya bağımlılığı azaltmak üzere alternatif arayışlar içine girdiler.

4.5 AB Savaşın neden olduğu enerji krizinin olumsuz etkilerini kısa ve uzun vadede azaltabilmek için bir önlem paketi geliştirdi.

REPowerEU plan; adı verilen bu paketin içerdiği önlemler aşağıdaki gibi ifade edilmiş;

  • “Rus olmayan tedarikçilerden daha yüksek Sıvılaştırılmış Doğal Gaz (LNG) ve boru hattı ithalatı yoluyla gaz tedarikinin çeşitlendirilmesi,
  • Daha büyük hacimlerde biyometan ve yenilenebilir hidrojen üretimi ve ithalatı,
  • Enerji verimliliğini geliştirerek, yenilenebilir kaynakları ve elektrifikasyonu artırarak evlerimizde, binalarımızda, endüstrimizde ve elektrik sistemimizde fosil yakıtların kullanımını daha hızlı azaltmak
  • Altyapı darboğazlarını ele almak.”

Bu önlemlere doğalgaz ithalatında 155bcm kadar düşme sağlanabileceği bekleniyor.

DEVAM EDECEK…

KAYNAKÇA:

1. GLOBAL IMPACT OF WAR IN UKRAINE: ENERGY CRISIS UN GLOBAL CRISIS RESPONSE GROUP ON FOOD, ENERGY A ND F IN A NCE

https://news.un.org/pages/wp-content/uploads/2022/08/GCRG_3rd-Brief_Aug3_2022_FINAL.pdf

2. RUSSIA’S WAR ON UKRAINE

https://www.iea.org/topics/russia-s-war-on-ukraine

3. RUSSIA PLAYS AN OUTSIZED ROLE IN GLOBAL OIL MARKETS

https://www.iea.org/reports/russian-supplies-to-global-energy-markets/oil-market-and-russian-supply-2

4. THE IMPACT OF THE UKRAINE WAR ON GLOBAL ENERGY MARKETS

https://www.cer.eu/insights/impact-ukraine-war-global-energy-markets

5. WHAT DOES THE WAR İN UKRAİNE MEAN FOR ENERGY SECURİTY İN EUROPE?

https://www.conference-board.org/topics/geopolitics/energy-security-europe-ukraine-war

6. REPOWEREU: JOINT EUROPEAN ACTION FOR MORE AFFORDABLE, SECURE AND SUSTAINABLE ENERGY

https://ec.europa.eu/commission/presscorner/detail/en/ip_22_1511

YÜZER İLERİ ÜSLER

1.2000 yılından bu Yana Doğu Asya bölgesi ve ülkeleri, ABD’nin en çok İthalat yaptığı, öte yandan ise Kuzey Amerika dışında en sıkı rekabetle karşılaştığı yerler haline gelmiştir. 2011 yılında ABD Başkan Obama yönetimi, bu gelişmeler ışığında, Asya-pasifik bölgesi için yeni bir strateji oluşturdu (1).

2.Daha önce Başkan George W. Bush döneminde de bu bölgede ilişkilerin geliştirilmesi, başta Güney Kore olmak üzere bölgedeki müttefikler ülkeler ile daha yakın iş birliği yapılması ve orada Amerikan askeri birlikleri’nin varlığının artırılması öngörülmüştü. Ancak Obama, Singapur ve Avustralya’da daha fazla askeri birlik yerleştirilmesini istedi. Bu yaklaşımda etkin olan faktörler şunlardı;

2.1Çin başta olmak üzere bölgedeki ekonomik gelişme ve bunun ABD ekonomik çıkarları üzerindeki etkisi.

2.2 Çin devletinin artan askeri gücü ile doğu ve güney deniz alanlarında hakimiyetinin artması ve bunun ABD’nin orada denizlerdeki etkinliğine olumsuz etkisi

2.3 ABD Federal hükümetinin bütçe sınırlamaları ve bu tutumun bölge ülkeleri üzerinde olumsuz yönde değerlendirilme riski.

3. Bölgedeki ABD varlığını arttırılması politikası, ABD’nin genel olarak askeri harcamalarda kısıtlamaya gitme politikası ile çelişik olmakla birlikte, sonuçta Deniz kuvvetlerindeki kısıtlamanın en aza indirilmesi kararına yol açmış oldu. Ancak yine de bahriyenin gelişim yatırımlarında bütçe faktörü önemli bir kısıtlama olarak yerini korudu.

4.ABD yeni stratejisi bağlamında, donanmanın Avustralya’nın güney batısında yer alan PERTH Deniz üstünden yararlanabilmesi, Böylece Hint okyanusuna erişim imkânı sağlanması ile Singapur’da 4 adet LCS (Littoral Combat Ship) üslenmesi öngörüldü.

5. Yeni stratejinin ABD Deniz kuvvetlerine yansıyan ana sonuçları şu şekilde oldu;

5.1Mevcut 11 adet uçak gemisinin hizmette kalmaya devam ettirilmesi

5.2Yeni hücum denizaltılarının (Attack Submarines) inşası ve bunlara monte edilebilecek yeni güdümlü mermi tiplerinin geliştirilmesi

5.3AEGIS radar sistemleri taşıyan destroyer ve LCS lerin inşasına devam edilmesi

5.4Deniz Piyade gücüne tahsisli amfibik gemilerin 33 adete çıkarılması

USNS MONFORD POINT

BY PAUL CARTER

6.Yukarıda açıklanan genel strateji değişikliğinin bir uzantısı olarak ABD bahriyesi mevcut Doğu Asya yerleşik donanma üstlerine alternatif olarak ve gereğinde dünyanın başka bölgelerinde, örneğin doğu akdenizde de uygulamak üzere, daha önceleri değişik isimler altında Deniz Kuvvetleri ve Deniz Piyade (Marine Corps) Komutanlıklarınca geliştirilmiş olan İLERİ YÜZER ÜSLER (FORWARD SEA BASINGS) konseptini (2) tekrar gündeme almayı kararlaştırdı.

7.Daha önce Bir sivil Hollanda Taşımacılık firmasının ağır yük taşıma amacıyla geliştirmiş olduğu MIGHTY SERVANT 1 isimli 29000 dwt lik Dizayn örnek alındı. Orijinalinde genişliği 40 metre olan bu geminin genişliğinin 50 metreye çıkarılmasıyla ve suya batarak 14 metre bir draft sağlamasıyla harekât gereksinimi büyük kargoları taşıyabilecek hale getirildi. Böylece Design ve inşa edilen 8MONTFORT POINT isimli ilk gemi (3), 35000 dwt ile açık güvertesinde çıkarma malzemesini kıyıya ilecek minimum 3 adet LCAC (LANDING CRAFT AIR CUSHION) Hovercraft’ ı yan yana alabilmekte.

8.Geminin Sancak tarafında bu LCAC ler yükleri operasyon alanına taşırken, İskele tarafında, örneğin, roll on / roll off yük gemisinden indirilecek rampa üzerinden yeni Lojistik yüklerin güverteye alınma imkânı oluyor. LCAC konuşlanması bitişinde güverte üzerindeki alanda gelen yüklerin istiflenmesi mümkün.

9.Güverte alanı yük taşımacılığı ve depolanması dışında her büyüklükteki helikopterler için bir iniş alanı oluşturabiliyor. Gemi bu araçlar için 100.000 galon içme suyu, 590.000 galon Jet yakıtı ile bakım destek imkânlarını da sağlıyor.24MW güçte, çift pervaneli, dizel elektrik tahrik sistemi 15 knt. Daimî sürat sağlıyor ve bu süratle 9500 mil seyir sığasına sahip. GENERAL DYNAMICS NASSCO tesislerinde inşa ettirilen gemilerin yaklaşık maliyeti 373 milyon $ (2011).

USNS LEWIS B. PULLER

10.ABD Bahriyesi, AFSB (AFFLOAT FORWARD SEA BASINS) konseptinin ikinci bir aşaması olarak, bir yakıt tankerini helikopter Deniz Üssü ne dönüştürdü. USNS LEWIS B. PULLER ismini alan 255 metre uzunluk ile 55 metre genişliğe sahip gemi 78 000 DWT (4). Dış görüntüsü bakımından uçak gemilerinin ilk jenerasyonunu andırıyor. Kolonların üzer ine yerleştirilmiş olan uçuş güvertesinin altındaki boşluk, araçlar, modüler kompartımanlar ve benzeri malzemeler için ideal bir boşluk yaratmış oluyor.

11.Başüstüne yerleştirilmiş olan kapalı hangar 2 adet 53E SEA DRAGON helikopteri barındırabilecek hacme sahip. Helikopterler dışında MV-22 tilt rotor uçaklar da iniş yapabiliyor. 4700 m2 lik uçuş güvertesi ise bunlardan 4 adedini taşıyabiliyor. Bu helikopterlerle mayın tarama Harekâtı da gerçekleştirilebiliyor. Geminin operasyonel faaliyeti, gemi komutanı ile 5 subay ve 96 asker tarafından yürütülürken helikopter platformu ile makine bölümleri sivil denizciler tarafından yönetilmekte.

12.GENERAL DYNAMICS NASSCO Şirketince 4 adet dizayn ve inşa edilen geminin maliyetinin yaklaşık 106 mil. $ olduğu ifade ediliyor.

Bir karşılaştırma yapabilmek ve fikir edinmek bakımından, ABD Bahriyesinin SAN ANTONIO sınıfı LPD Amfibik gemilerinden LPD 17 yaklaşık 2.031,4 milyon $ (2012) bütçe bedeline sahip. Fonksiyonel ve operasyonel olarak bu iki sınıf gemi arasında farklılıklar olmakla birlikte, birçok ortak özelliklere sahipler. Bu nedenle maliyetteki bu fark, ABD Bahriyesinin bütçe tasarrufu politikası bakımından radikal bir uygulama örneği olarak görülebilir.

13.Gemi imkanlarıyla Afet Kurtarma ve korsanlarla mücadelede kullanılabiliyor. Geminin bordalarında ya da üzerine kreynle yüklenebilecek küçük orta büyüklükteki özel operasyon araçlarıyla bu tip harekatlar da gerçekleştirilebilecek. Orijinde yakıt tankeri olması bakımından üzerinde helikopter ve botlar için büyük miktarda yakıt depolama imkânı bulunuyor. Büyük hacmiyle ayrıca malzeme depolama ve mayın tarama harekâtı ile özel operasyonlar komuta kontrol merkezi de bulunuyor. Gemiye aborda olacak yüzer yaşam mahalli barcı, sayıları 300’ü bulabilecek özel kuvvetler ve helikopter mürettebatını barındırma imkânı olacak.

REFERANSLAR:

  1. CRS Report for Congress R 42448 March 28 , 2012
  2. Foreign Policy Resarch İnstitute. Sea Basing Concept issues and recommedations , 2015
  3. FOXTROT ALPHA.com.Tyler Rogoway.04.25.2014
  4. GENERAL DYNAMICS.NASSCO.Expeditionary Sea Base.Fact Sheets.