Çok kapsamlı olan teknoloji uzayında genel bir değerlendirmeden ziyade kendi alanımızda konuya kısaca değineceğim.
Bu vesileyle Deniz Kuvvetleri teknolojileri üzerinde diğer ülkelerde olduğu gibi sosyal medya dışında bilgi ve deneyim paylaşımı ile yardımlaşmanın yapılabileceği özgün bir platformun oluşturulmasının önemine meslektaşlarımızın bir kez daha dikkatini çekmek isterim. Bu konuya daha önceki bir yazımda da değinmiştim.
Günümüzün hızla değişen dünyasında, deniz kuvvetleri çeşitli tehditler ve değişen jeopolitik gerçeklerle karakterize edilen karmaşık bir deniz ortamıyla karşı karşıyadır. Denizlerin etkin kontrolünü sağlamak ve ulusal güvenliği korumak için deniz kuvvetleri teknolojinin dönüştürücü gücünü benimsemelidir.
Modern deniz operasyonları, büyük ölçüde sofistike teknolojik gelişmelere dayanmaktadır. Radar ve sonar gibi gelişmiş sensör sistemleri, düşman hareketleri ve çevre koşulları hakkında kritik bilgi sağlar. Son teknoloji iletişim teknolojileri, gemiler, uçaklar ve denizaltılar arasında sorunsuz bir koordinasyon sağlar, gelişen durumlara hızlı ve kararlı bir yanıt vermeye olanak tanır.
Ayrıca, otomatikleştirilmiş sistemler de deniz operasyonlarında giderek daha önemli bir rol oynamaktadır. Hem havadan hem de sualtından insansız araçlar, gözetleme yeteneklerini önemli ölçüde artırır ve insan kaybı riskini azaltır. Yapay Zekâ (AI), büyük miktarda veriyi analiz ederek komutanlara gerçek zamanlı taktiksel bilgiler sağlayarak karar verme süreçlerini de devrim niteliğinde değiştiriyor.
Teknolojinin deniz kuvvetlerine entegrasyonu, muharebe yeteneklerinin ötesine de geçmekte. Gelişmiş lojistik sistemleri, optimum kaynak tahsisi ve operasyonel verimlilik sağlayarak tedarik zincirlerini kolaylaştırıyor. Ayrıca, kritik altyapıyı korumak ve hassas bilgileri korumak için siber savunma teknolojileri de kaçınılmaz hale geldi.
Ancak teknolojinin benimsenmesi, zorluklarından yoksun değil. Deniz kuvvetleri, siber saldırıları caydırmak ve hafifletmek için sağlam siber güvenlik önlemlerine yatırım yapmalıdır. Ayrıca, yapay zekanın etik ve uygun kullanımını sağlamak da önemli bir endişe olmaya devam etmektedir.
Sonuç olarak, teknoloji modern deniz kuvvetlerinin vazgeçilmez bir unsuru haline gelmiştir. Gelişmiş istihbarat toplama ve iletişimden otomatikleştirilmiş sistemlere ve son teknoloji silahlara kadar teknoloji, deniz kuvvetlerine sürekli değişen deniz ortamında etkili bir şekilde faaliyet gösterme imkânı sunar.
Teknolojik yenilik hızlandıkça, bu gelişmeleri başarıyla benimseyen ve kaldıraç etkisinden yararlanan deniz kuvvetleri, deniz güvenliğini sağlamak ve küresel arenadaki rekabet avantajlarını korumak için en iyi konumda olacaktır.
Teknoloji alanında büyük mesafeler katetmiş olan TÜRK DENİZ KUVVETLERİNİN teknolojik başarılarının bundan sonra da artan bir ivmeyle devamı dileklerimle…
1. Bundan önceki yazımdamodern teknolojinin Bahriye Mühendisliği üzerinde ne gibi etkiler oluşturduğunu belirtmeye çalıştım
Bu kez gelişmekte olan modern savaş yöntemlerinin Bahriye Mühendisliği eğitimini nasıl biçimlendirdiğine değineceğim.
2. Modern savaş hızla evrimleşiyor ve yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve yeni tehditlerin ortaya çıkmasıyla yönlendiriliyor. Sonuç olarak, dünya deniz kuvvetleri, bahriyelilerinin en son teknolojileri kullanmaya, bakımını yapmaya ve deniz ortamında karmaşık operasyonlar yürütmeye hazırlıklı olması için Bahriye Mühendisliği eğitim programlarını buna uyarlamaktadır.
3. Deniz kuvvetlerinin bahriye mühendisliği eğitim programlarını modern savaşa uyarladığı değişik yollar vardır. Bir yaklaşım, matematik, fizik ve kimya gibi mühendisliğin temellerinde güçlü bir temel oluşturmaya odaklanmaktır. Bu, öğrencilere yeni teknolojileri ortaya çıktıkça anlamak ve onlara adapte olmak için ihtiyaç duydukları bilgi ve becerileri sağlar.
4. Bir diğer yaklaşım, Bahriye Mühendisliği programlarına siber güvenlik, yapay zekâ ve otonom sistemler gibi daha özel kurslar eklemektir. Bu kurslar, öğrencileri giderek karmaşık hale gelen savaş gemilerini ve silah sistemlerini kullanma ve bakım yapma zorluklarına hazırlar.
Innovating Victory – How Technology Changed the Battlefield
5. Sınıf içi eğitime ek olarak, deniz kuvvetleri ayrıca mühendislerini modern savaşın gerçeklerine hazırlamak için simülasyon ve uygulamalı eğitim kullanmaktadır. Örneğin, ABD Donanması, mühendislerini gemilerinin ve silah sistemlerinin çalışması ve bakımı konusunda eğitmek için çeşitli simülatörler kullanmaktadır. Simülatörler, mühendislerin becerilerini güvenli ve kontrollü bir ortamda uygulamalarını sağlar.
6. Deniz kuvvetleri ayrıca yeni bahriye mühendisliği eğitim programları geliştirmek için SANAYİ VE AKADEMİ ile iş birliğini artırmaktadır. Bu iş birliği, deniz kuvvetlerinin özel sektördeki en son uzmanlığa ve teknolojilere erişmesine olanak sağlar. Örneğin, İngiltere Kraliyet Donanması, bahriye mühendisliği alanında yeni kurslar geliştirmek için bir dizi üniversite ile ortaklık kurmuştur.
7. Teknoloji gelişmeye ve yeni tehditler ortaya çıkmaya devam ettikçe, deniz kuvvetlerinin mühendislerini 21. yüzyılın zorluklarıyla karşı karşıya kalmaya hazırlamak için eğitim programlarını uyarlamaya devam etmesi gerekecektir.
İşte deniz kuvvetlerinin bahriye mühendisliği eğitim programlarını modern savaşa uyarlarken odaklanabileceği bazı düşünceler:
Eleştirel düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirmeye odaklanılması. Modern savaşın hızlı ve karmaşık ortamında, mühendislerin eleştirel bir şekilde düşünüp sorunları hızlı ve etkili bir şekilde çözebilmeleri gerekir.
Öğrencilerin yeni şeyleri çabuk öğrenme becerisinin arttırılması. Teknoloji sürekli geliştiğinden, mühendislerin yeni şeyleri çabucak öğrenebilmeleri ve yeni teknolojilere adapte olmaları gerekir
8. Bundan sonraki yazılarımda bazı ülke deniz kuvvetlerinin bu uyarlamayı nasıl yaptıkları ve bahriye mühendislerini nasıl yetiştirdiklerini örneklemeye çalışacağım
1. Bahriye Mühendisliğinin önemi ve yetiştirilme şekillerini ele alacak yazı dizime bu yazı ile başlamıştım.Bahriye mühendislerinin eğitimi üzerinde konuşmadan önce onların yararlandıkları ve kullandıkları Modern teknolojilerin deniz teknolojisi üzerindeki etkileri üzerinde kısa bir tur yapmakta fayda var.
Teknolojinin en önemli etkilerinden biri yeni gemi tasarımlarının geliştirilmesidir. Modern savaş gemileri artık daha fazla gizliliğe, manevra kabiliyetine ve verimliliğe sahip olacak şekilde tasarlanmaktadır. Bunun bir kısmı, yeni malzemelerin ve inşa tekniklerinin kullanılmasının yanı sıra yeni tahrik sistemlerinin geliştirilmesinden kaynaklanmakta.
Örneğin, kompozit malzemelerin kullanımı, çelikten yapılmış geleneksel savaş gemilerinden çok daha gizli olan savaş gemileri inşa etmeyi mümkün kılmıştır. Kompozit malzemeler ayrıca çelikten daha hafif ve daha güçlüdür, bu da savaş gemilerinin daha büyük yükler ve daha yüksek hızlarla inşa edilmesini sağlar.
2.Bütünleşik elektrikli tahrik ve gaz türbini tahrik gibi yeni tahrik sistemlerinin geliştirilmesi de savaş gemilerini daha verimli hale getirmiştir. Bu tahrik sistemleri, savaş gemilerinin yakıt ikmali yapmadan daha uzun süre çalışmasına ve sınırlı alanlarda daha etkili bir şekilde manevra yapmasına izin verir.
3. Modern savaş gemileri ayrıca çok çeşitli gelişmiş sensör ve silah sistemleriyle donatılmıştır. Bu sistemler, deniz kuvvetlerinin hedefleri daha uzak mesafelerden ve daha fazla hassasiyetle tespit etmesine ve angaje etmesine olanak tanır.
Örneğin, modern savaş gemileri artık yüzlerce mil uzaklıktaki hedefleri tespit edebilen radar sistemlerine sahiptir ve ayrıca denizde, havada ve karada hedeflerle angaje olabilen füze sistemleriyle donatılmıştır.
4. Modern teknoloji, deniz kuvvetlerinin iletişim ve operasyonlarını koordine etme biçimleri üzerinde de önemli bir etkiye sahip olmuştur. Deniz kuvvetleri artık dünyanın dört bir yanındaki gemileri ve denizaltılarıyla iletişim kurmak için uydu iletişimi ve diğer gelişmiş teknolojileri kullanmaktadır. Bu, deniz kuvvetlerinin operasyonlarını daha etkili bir şekilde koordine etmelerine ve tehditlere daha hızlı yanıt vermelerine olanak tanır.
5. Yeni teknolojilerin geliştirilmesi, deniz savaşı şekli üzerinde de önemli bir etkiye sahip olmuştur. Hipersonik füzeler ve balistik füze denizaltıları gibi yeni silah sistemlerinin geliştirilmesi, deniz kuvvetlerinin caydırıcılık ve savaşla ilgili düşünme biçimini değiştirmiştir.
Hipersonik füzeler, Mach 5 veya daha yüksek hızlarda hareket edebilir, bu da onları engellemeyi çok zorlaştırır. Balistik füze denizaltıları, nükleer balistik füzeler taşıyabilir, bu da onlara dünyanın herhangi bir yerindeki hedeflere saldırma yeteneği verir.
6. Bu yeni silah sistemlerinin geliştirilmesi, deniz kuvvetlerini taktik ve stratejilerini bu gelişmelere uyarlamaya zorlamıştır. Deniz kuvvetleri artık kendilerini saldırılardan korumak için dağıtılmış ve katmanlı savunmalar geliştirmeye daha fazla odaklanıyor.
7. Deniz kuvvetleri ayrıca bu yeni tehditlerle başa çıkmak için yeni teknolojilere yatırım yapıyor. Örneğin, gelişmiş deniz kuvvetleri yeni füze savunma sistemleri ve hipersonik füzeleri tespit ve takip etmenin yeni yollarını geliştiriyor.
8. Deniz teknolojisinin geleceği
8.1 Deniz teknolojisinin geleceği, yapay zekâ, yönlendirilmiş enerji silahları ve otonom sistemler gibi yeni teknolojilerin sürekli gelişmesiyle şekillenecektir.
Yapay zekâ, şimdiden çeşitli deniz teknolojilerinde kullanılmaktadır ve kullanımı gelecekte artacaktır. AI (Artificial Intelligence), gemi navigasyon sistemlerinin, silah sistemlerinin ve karar destek sistemlerinin performansını ve verimliliğini artırmak için kullanılabilir.
8.2 Lazerler ve mikrodalga gibi yönlendirilmiş enerji silahları da deniz kullanımı için geliştirilmektedir. Bu silahlar, deniz kuvvetlerine düşman hedeflerle savaşmanın yeni ve güçlü bir yolunu sağlayarak deniz savaşını devrimleştirebilir.
8.3 İnsansız hava araçları ve su altı araçları gibi otonom sistemlerin de gelecekte deniz operasyonlarında daha büyük bir rol oynaması muhtemeldir. Otonom sistemler, gözetleme, keşif ve saldırı görevleri dahil olmak üzere çeşitli görevler için kullanılabilir.
8.4 Bu yeni teknolojilerin geliştirilmesi, gelecekte deniz kuvvetlerinin faaliyet gösterme biçimini dönüştürecektir. Bu yeni teknolojileri başarıyla benimseyebilen Deniz Kuvvetleri, çatışmayı caydırmak ve savaşları kazanmak için daha iyi bir konumda olacaktır.
9. SONUÇ
Modern teknoloji, deniz teknolojisi ve savaş üzerinde derin bir etki yaratmıştır. Deniz kuvvetlerinin faaliyet gösterme biçimini dönüştürmüş ve dünya çapındaki deniz kuvvetleri için aşağıda belirtilen konularda yeni zorluklar ve fırsatlar yaratmıştır.
Hızlı teknolojik değişimle başa çıkmanın zorlukları.
Deniz personelini yeni teknolojileri etkin bir şekilde kullanmak için eğitme ihtiyacı.
Yeni deniz teknolojilerini geliştirme ve uygulamada uluslararası iş birliğinin önemi.
Bunlar, deniz kuvvetlerinin gelecekteki deniz savaşına hazırlanırken dünyanın dört bir yanındaki deniz kuvvetleri için önemli hususlardır.
Yapay zekâ, yönlendirilmiş enerji silahları ve otonom sistemler gibi yeni teknolojileri başarıyla benimseyebilen deniz kuvvetleri, gelecekte çatışmayı caydırmak ve savaşları kazanmak için daha iyi bir konumda olacaktır.
1.1 Bu sene meslek ve kariyerimizin onur kaynağı olan DENİZ HARP OKULUMUZUN 250. Kuruluş Yıldönümünü kutluyoruz. Okulumuz aynı zamanda ülkemizin ilk mühendislik eğitimini başlatan bir kurum olarak çok önemli bir yere sahip. Kuruluşundan bu yana Türk donanmasına çeşitli savaş gemileri kazandıran veya yeni nesilleri yetiştiren birçok Bahriye Mühendisinin yetişme kaynağı. Bu vesile ile bahriye mühendisliğini ve eğitimini ele alan bir yazı dizimi sizlerle paylaşacağım
1.2 Gözlemlediğimiz üzere (örneğin Ukrayna- Rusya Karadeniz çatışmaları) Çağdaş deniz savaşları bugüne kadar olduğundan çok daha sıkı bir şekilde teknolojilerin savaşı olmakta ve olacaklar.
Gerek savunma sektörü dışında endüstride ve araştırma merkezlerinde oluşan gerekse Bahriyelerin kendi olanaklarıyla geliştirdikleri birçok teknolojik yenilik bir süre içerisinde donanmalara aktarılmakta. Bunların aktarılarak donanma bünyeleri içinde teknolojik olarak etkili bir şekilde kullanılabilir hale gelmelerini gerçekleştiren grup ise Bahriye Mühendisleri.
2. BAHRİYE MÜHENDİSLİĞİ nedir?
2.1 Daha önceki bu yazımdabahriye mühendisliği kavramını hangi anlamda ve kapsamda kullandığımı açıklamıştım.
Kavramı bu ve ileriki yazılarımda referans olmak üzere aşağıda özetle tekrarlıyorum;
Bahriye mühendisliği, gemilerin ve diğer deniz araçlarının tasarımını, inşasını, işletilmesini ve bakımını kapsayan geniş bir mühendislik alanıdır. Bu kapsamda yeni gemi ve deniz araçlarının tasarımlarının geliştirilmesindenbakım dönüşüm ve ömür boyu idamelerine kadar çok çeşitli alanlarda çalışırlar.
Bahriye mühendisliği tek bir başlık gibi gözükmekle birlikte kapsadığı alanların çeşitliliği nedeniyle farklı alt başlıklar altında da toplanmakta.
2.2 En yaygın olanlarından bazıları şunlardır:
Gemi inşa: Gemi mimarları, gemilerin ve diğer deniz araçlarının şeklini ve yapısını tasarlarlar. Geminin amaçlanan amacı, taşıyacağı kargo türü ve faaliyet göstereceği çevre koşulları gibi faktörleri göz önünde bulundururlar.
Makine sistemleri mühendisliği: Deniz mühendisleri, gemileri ve diğer deniz araçlarını çalıştıran tahrik sistemlerini ve diğer makineleri tasarlar ve inşa ederler. Ayrıca elektrik, sıhhi tesisat ve HVAC sistemlerinin tasarımı ve montajı üzerinde de çalışırlar.
Okyanus mühendisliği: Okyanus mühendisleri, petrol platformları, rüzgâr türbinleri ve dalga enerjisi jeneratörleri gibi açık deniz yapılarını ve sistemlerini tasarlar ve inşa ederler. Ayrıca deniz duvarları ve dalgakıranlar gibi kıyı mühendisliği projeleri üzerinde de çalışırlar.
Denizaltı mühendisliği: Denizaltı mühendisleri, denizaltıları ve diğer su altı araçlarını tasarlar ve inşa ederler. Denizaltı tasarımının gövdeden tahrik sistemine ve silah sistemlerine kadar tüm yönleri üzerinde çalışırlar,
Elektronik sistemler mühendisliği: Donanma sistem mühendisleri, savaş sistemleri, navigasyon sistemleri ve iletişim sistemleri gibi karmaşık donanma sistemlerinin tasarımı ve entegrasyonu üzerinde çalışırlar.
3. Bahriye mühendisliği zorlu ve ödüllendirici bir alandır. En son teknoloji üzerinde çalışma ve ülkelerinin ulusal güvenliğinde gerçek bir fark yaratabilme fırsatına sahiptirler. Ulusal güvenlik için geliştirdiğimiz gemileri ve diğer deniz araçlarını tasarlamak, inşa etmek ve bakımını yapmaktan sorumlu olmaları bakımından hayati bir rol oynamaktalar.
4. Bahriye mühendisleri ayrıca bir teknolojik ekip ortamında etkili bir şekilde liderlik edebilmeli ve karmaşık teknik kavramları hem teknik hem de teknik olmayan kitlelere iletebilmelidirler.
5. Bahriye mühendislerinin gerçekleştirebileceği belirli görevlerden bazıları şunlar olabilir:
Gemilerin ve diğer deniz araçlarının yapısını, dayanıklılığını ve dengelerini tasarlamak ve analiz etmek
Tahrik sistemlerini, elektrik sistemlerini ve diğer gemi sistemlerini tasarlamak ve geliştirmek
Gemilerin ve diğer deniz araçlarının inşa ve bakımını denetlemek
Yeni deniz teknolojileri üzerinde araştırma ve geliştirme yapmak
Yeni gemi tasarımları ve teknolojileri geliştirmek ve uygulamak için diğer mühendisler ve bilim insanları ile birlikte çalışmak
Yeni bir SAVAŞ gemisi tasarımı
Yeni bir tip denizaltı tahrik sistemi geliştirme
Bir savaş gemisindeki elektrik sistemlerinin bakımı
Gemilerdeki sürtünmeyi azaltmanın yeni yolları üzerinde araştırma yapmak
Diğer mühendislerle birlikte yeni bir tip deniz silahı geliştirmek
6.2 Deniz savaşının ilk günlerinde, Bahriye Mühendisleri öncelikle savaş gemilerinin tasarımı ve inşasıyla ilgileniyordu. Önceki gemilerden daha verimli ve manevra kabiliyetine sahip yeni gemi tasarımları geliştirdiler ve ayrıca savaş gemilerinin savaş gücünü artırmak için yeni silah ve zırh sistemleri oluşturdular.
6.3 Deniz savaşları evrildikçe, Bahriye Mühendisleri ayrıca deniz operasyonlarını desteklemek için yeni teknolojiler geliştirmeye odaklanmaya başladı. Bu, 19. yüzyılda deniz savaşında devrim yaratan buhar motorlarının geliştirilmesini ve ayrıca yeni haberleşme ve navigasyon teknolojilerinin geliştirilmesini içeriyordu.
6.4 20.yüzyılda, denizaltılar, uçak gemileri ve nükleer tahrik gibi yeni teknolojileri benimsemeye başlayan donanmalar için Bahriye mühendisliği daha da önemli hale geldi. Bu yeni teknolojilerin geliştirilmesinde ve sistemlerin işletilmesinde ve bakımında hayati bir rol oynadılar.
6.5 Bugün Bahriye Mühendisleri, dünya çapındaki donanmaların geliştirilmesinde ve işletilmesinde hayati bir rol oynamaya devam etmektedir. Donanmaların görevlerini yerine getirmek için güvendikleri gemileri ve sistemleri tasarlamak, inşa etmek ve ömür boyu bakımından sorumludurlar. Bahriye Mühendisleri ayrıca insansız araçlar ve yönlendirilmiş enerji silahları gibi yeni deniz teknolojilerinin geliştirilmesinde de kilit bir rol oynamaktadır.
7. BAHRİYE MÜHENDİSLERİ EĞİTİMİ
Bu kadar önemli ve kritik görevleri olan gurup bu görevin gereklerini karşılayabilmeleri için nasıl bir eğitimden geçirilmeli? Daha doğru bir sual ile; BAHRİYE MÜHENDİSLERİ EĞİTİMİ teknolojik gelişim sürecine ve hızına nasıl adapte edilmeli?
Bu yazı ile başlayan yeni bir yazı dizini ile bu suale bir cevap arayışında olacağım. Ön görülebileceği üzere bu konuda rehberlik yine teknoloji alanında Önder durumda olan ülkelerin soruna yaklaşım yolları oluyor. Bu nedenle, bahriye mühendisliği üzerinde genel bir değerlendirme yaptıktan sonra bu nitelikteki bazı ülkelerin gittikleri yaklaşımları da sizlere tanıtmaya çalışacağım.
Gemi inşaat endüstrisi, inşaat süreçlerini basitleştirmek için giderek daha fazla 3D baskıya yöneliyor. Dikkat çeken bir örnek, ABD- HII’nin bir bölümü olan New port News Shipbuilding’de yaşandı. Gelecekteki ENTERPRİSE uçak gemisinin inşası sırasında, Mart 2022’de kritik bir teslim tarihi ile karşı karşıya kaldılar. Kuru havuza büyük bir omurga bloğunu taşımaları gerekiyordu, ancak iş için gerekli olan kritik bir metal bileşenin haziran sonu veya Temmuz başına kadar mevcut olmayacağı ortaya çıktı. Önemli gecikmeleri ve maliyet aşımını engellemek için New port News Shipbuilding ve Donanma, yalnızca dört ay içinde parçayı tasarlamak, onaylamak ve basmak için işbirliği yaptılar ve teslim tarihini karşıladılar.
Bu durum benzersiz olsa da hem Donanma hem de tedarikçiler, eski döküm prosedürlerine potansiyel bir çözüm olarak 3D baskıyı görüyorlar. Donanma, tedarikçi sayısının azalması nedeniyle denizaltı, uçak gemisi ve su üstü gemisi endüstri tabanlarında zorluklarla karşı karşıya. Örneğin, Virginia sınıfı saldırı denizaltıları, endüstri tabanı kısıtlamaları nedeniyle teminat konusunda sınırlamalarla karşılaşıyor.
Donanma, katkı maddesi üretimini bir yenilik olarak değil, zamanında inşaat ve onarımları geliştirmek amacıyla öngörüyor. Planları, altı ana malzemenin olgunlaştırılması, baskı makineleri ve süreçlerin kullanılmasıyla ilgili ve 2024 Mart’a kadar denizaltılarda seri üretimini ve dağıtımını mümkün kılmayı hedeflemekte.
New port News Shipbuilding, zamanında ve yüksek kaliteli dökme metal parçaları temin etmekte zorlanmıştı, çünkü işleme sırasında kusurlar ortaya çıkmaktaydı. 3D baskı, özellikle karmaşık parçalar için geliştirilmiş ve bir seferlik kalite ve maliyet tasarrufu sunuyor. Katkı maddesi üretimi, baskı makinesinin verimliliğine bağlı olarak belirli metal parçaların üretim sürelerini ortalama olarak %80 azaltabiliyor.
HII, keskin baskı teknolojisini gemi inşaat süreçlerine entegre etmek için 3D Systems ile iş birliği yapmıştır. 3D Systems ‘in bakır-nikel alaşımı, geleneksel döküm ve dövme yöntemlerine göre avantajlar sunuyor, bunlar arasında düşük döküm süreleri ve geliştirilmiş özellikler bulunur. 3D basılan parçaların hacmi artıyor olsa da bu iş birliğinde hala kullanılmamış potansiyel bulunmakta.
Teknolojik ilerlemeleri sıkı mühendislik standartlarıyla dengelemek, Donanma ve endüstri ortakları için elzemdir. Özellikle bakır-nikel ve belirli çelik alaşımları gibi malzemeler için, 3D baskının yorgunluk ve korozyon özellikleri üzerindeki etkisini anlamak için daha fazla araştırma gerekmektedir. Bununla birlikte, müşteri taleplerini karşılamak ve üretimi hızlandırmak baskısı, denizaltılar ve diğer deniz gemileri için 3D basılan parçaların benimsenmesini hızlandırıyor.
HABERİN DETAYINA aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz;
*** BENZERİ BAHRİYE TEKNOLOJİLERİNDEKİ GÜNCEL HABERLERİ En etkin kaynaklar ile www.bahriyedeteknoloji.com sitesinin HABERLER bölümünde bulabileceksiniz. Haberi Yararlı buldu iseniz lütfen diğer meslektaşlarımızla ( özellikle halen görevde olan) paylaşarak FARKINDALIK ve GELİŞMELERE katkıda bulunun. Teşekkürler…Top of Form
MESLEKTAŞLARIM deyimini halen görevde olan ya da Kuvvetten ayrılmış BAHRİYELİ MÜHENDİS (bakınız) arkadaşlarıma hitap için,
BAHRİYE deyimini ise genellikle DENİZ KUVVETLERİ (Ülkemiz veya yabancı) için kullanmaktayım. Direkt kullanarak yanlış değerlendirmelere neden olmamak bakımından.
1. Teknolojinin eksponansiyel bir şekilde geliştiği çağımızda mühendislik mesleği hem daha onurlu hem de daha zorlu bir alan haline geldi. Kendini geliştirmek ve kariyer yolunda ilerleyebilmek için, teknolojide oluşan gelişmeleri şartlarımızın el verdiği ölçüde yakından izlemek gerekli. 2. Bunun bir yolu da mesleki konuların ve sorunların en yeni şekliyle ele alındığı ve tanıtıldığı etkinlikleri seminer, konferans, fuar vb. Izlemek 3. Savunma alanında ülkemizde oluşan etkinlikler sosyal medyada birçok grup tarafından izleniyor ve paylaşılıyor. Ancak kişisel gözlemin aynı ilginin yurt dışındaki gelişmeler için aynı şekilde olmadığı. Ya da ben henüz rastlayamadım. Var ise ve bilen meslektaşlarım beni uyarır ise sevinirim. Yurt dışı etkinliklere katılmak hele ülkemizin bugünkü koşullarında neredeyse imkânsız. 3. O zaman bunları bilmenin faydası ne?… Denebilir… En önemli bilgi bu etkinliklerin başlıklarında ve kapsam konularında yatıyor. Bunlar ilgilendiğimiz teknolojilerde hangi aşamalara gelindiğini başlıklar halinde de olsa gösteriyorlar.
4. Ayrıca etkinliklerin bir bölümünün dokümanları bir süre sonra yayımlanıyor ve kaynak haline gelebiliyor.
5. Bu bilgi konular üzerinde daha derin araştırma yapmak isteyen arkadaşlarımıza önemli bir ipucu ve rehber olacaktır. Aslında MSB ve Kuvvetin bunları izlemesinde büyük yarar ve zorunluluk olduğu görüşündeyim. Hatta bunlardan uygun ve değerli görülenlerine katılım sağlanabilir devlet imkanlarıyla. Bu mümkündür. Bu noktayı da ikinci bir yarar olarak görmekteyim. 6. Bunları dikkate alarak 2023 yılı için derlediğim ve Bahriye mühendisliği ile direk ilgili gördüğüm ETKİNLİKLERİ bir çizelge haline getirdim. Bu çizelgeye buradan erişebilirsiniz Yararlı olması Umut ve dileği ile bilgilerinize sunuyorum. Konu üzerinde katkı ve görüşlerinizi iletirseniz sevinirim
*** Yazıyı yararlı buldu iseniz lütfen diğer meslektaşlarımızla ( özellikle halen görevde olan) paylaşarak FARKINDALIK ve gelişmelere katkıda bulunabilirsiniz.
Bundan Önceki yazımdasavaş gemileri inşası konusunda Avrupa’nın bazı ülkelerinin nasıl bir yaklaşım yolu izlediğine ilişkin bilgiler vermiştim.
Bu yazımda değişik bir ülkenin, Avustralya’nın HUNTER sınıfı yeni firkateynlerinin inşası için BAE firması ile birlikte OSBORN/AVUSTRALYA tersanesini nasıl endüstri 4.0 yapılanmasına dönüştürdüğü hakkında bilgiler sunacağım.
2. HUNTER SINIFI FIRKATEYN PROJESİ
2.1 PROJE KAPSAMI
HUNTER sınıfı firkateyn, Avustralya Kraliyet Donanması’ndaki (RAN) Anzak sınıfının yerini almak üzere tasarlanmış, geleceğin ağır firkateyn sınıfıdır. İnşaatı 2022’de başlayan 9 gemilik seride ilk geminin 2031’de hizmete girmesi bekleniyor. Gelecek Firkateyn Programı fikri, Avustralya’nın denizaltı karşıtı savaşa odaklanan daha büyük firkateynler edinme niyetini özetleyen 2009 Savunma Beyaz Kitabından kaynaklandı.
Avustralya hükümeti, Gelecek Firkateyn Programını üç yıl hızlandıran ve Güney Avustralya’da sürekli bir kara inşa programı başlatan, 89 milyar dolarlık bir gemi inşa planını duyurdu. Rekabetçi bir değerlendirme süreci gerçekleştirildi ve Haziran 2018’de kazanan tasarım olarak BAE Systems Type 26 firkateyni seçildi. Programın 35 milyar AU$’ın üzerinde bir maliyete sahip olması ve doğrudan 2.000’den fazla iş yaratması bekleniyor.
BAE Systems Maritime Australia, gemileri, Küresel Savaş Gemisi (GCS) temel tasarımından ve Birleşik Krallık Kraliyet Donanması için şu anda Glasgow’da yapım aşamasında olan Type 26 referans gemisinden türetilen bir tasarım üzerine inşa ediyor.
2.2 HUNTER SINIFININ Genel özellikleri
Displacement : 10,000 t (9,800 long tons) full load displacement[4]
Length : 149.9 m (491 ft 10 in)
Beam . 20.8 m (68 ft 3 in)[6]
Propulsion : CODLOG configuration
o 1 × Rolls-Royce MT30 gas turbine
o 4 × MTU Type 20V 4000 M53B high-speed diesel generators
o 2 × electric motors
Speed : 27+ knots
Range : 7,000 nmi (13,000 km; 8,100 mi) in electric motor drive[3]
Complement : 180 personnel, with accommodation for 208
3.1 2017 yılında kurulan Australian Naval Infrastructure Pty Ltd (ANI), bir Devlet Ticari Teşebbüsüdür. ANI’nin ortak hissedarları, Maliye Bakanı ve Savunma Bakanıdır.
3.2 Eski adı Techport olan Osborne Naval Shipyard, 1987’de kuruldu ve şu anda iki tersaneden oluşuyor. Osborne South, büyük yüzey muhariplerinin inşasını sağlar ve Osborne North, denizaltıların bakımını gerçekleştirir.
3.3 ANI’nin birincil amacı, altyapı ve ilgili tesislerin sahibi, geliştiricisi ve yöneticisi olarak Commonwealth’in sürekli deniz gemi inşa programını desteklemektir. ANI ayrıca, gemi inşa programının tüm yönlerinin sağlanmasına yönelik entegre ve koordineli bir yaklaşım sağlamak için erişim sağlamak ve altyapıyı verimli ve etkin bir şekilde yönetmekle görevlidir.
Osborne North’ta satın alınan veya kiralanan arazi ve binalar, AUKUS anlaşması kapsamında nükleer enerjiyle çalışan denizaltı programını desteklemek için yeni bir denizaltı inşaat sahasının geliştirilmesine yöneliktir.
3.4 ANI, 2017 yılında önemli bir genişleme ve modernizasyon programı uyguladı.
Program, yeni gemi inşa hollerinin ve son teknoloji fabrika ve ekipmanların tasarımını, inşasını ve kurulumunu kapsayan Güney Osborne’daki genişleme ile başladı.2020’nin ikinci yarısında kiracı BAE Systems Maritime Australia ‘ya teslim edildi.
Güney tersanede mevcut altyapının modernizasyonu da 2020 yılında, bir atölyenin boru imalat salonuna dönüştürülmesini içeren ilk yükseltme ile başladı.
3.5 ORTAK KULLANIM ALTYAPI
140T mobil vinçleri ve 864T brüt araç yükünü destekleyebilen 213m uzunluğunda x 20m genişliğinde bir iskele
Birkaç kuru havuz
Güney yarımkürenin en büyüğü olan 156m uzunluk x 34m genişlik ölçülerinde, 13.000T kaldırma kapasiteli ve 18m su derinliğinde çalışabilen bir Syncrolift gemi asansörü
ANI ayrıca kendinden tahrikli modüler taşıyıcılar ve raylı sistemler, dökme gaz tesisi, deniz suyu pompası ve basınçlı hava istasyonları ve tersane otoparkları dahil olmak üzere gemi transfer sistemlerini yönetir ve işletir.
3.6 Mevcut Osborne North tersanesi, Avustralya Kraliyet Donanması’nın ASC Pty Ltd tarafından üstlenilen altı Collins Sınıfı Denizaltısının tam zamanlı yanaşma ve bakımının yapıldığı yerdir. Aynı zamanda Collins Sınıfı Tip Ömrü Uzatma (LOTE) programının yürütüldüğü tersanedir. gerçekleştirilecek ve ANI bu programı desteklemek için bir dizi tesis yenileme çalışması üstlenecektir.
Genişletme, Hunter sınıfı firkateynler, Arafura sınıfı açık deniz devriye gemileri, AUKUS Nükleer Enerjiyle Çalışan Denizaltı Programı için gelecekteki denizaltı inşası ve Collins sınıfı denizaltıların tip uzatması ve idamesi dahil olmak üzere devam eden büyük ölçekli gemi inşa projelerini destekliyor.
3.7 Adelaide ve Melbourne’daki mühendis ekipleri, Hunter sınıfı firkateynin tam bir 2D ve 3D görünümünü sağlayan ve güncellenen 4 m genişliğinde x 2,5 m yüksekliğinde bir LED duvar dahil olmak üzere son teknolojiyi kullanıyor, referans gemi tasarımından sürekli olarak görüntü aktarılıyor.
Hunter firkateynleri tamamen iç mekanlarda devasa binalardan oluşan bir komplekste üretilmekte ve monte edilmekte.
Geminin temel imalatının çoğu, çeliğin kesildiği, kaynaklandığı ve büyük bölümler halinde bir araya getirildiği, yapışık üç binadan oluşan geniş bir grup olan bina 20’nin içinde gerçekleştiriliyor.
Sürecin bir kısmı robotik kaynağı içeriyor ve robotlar şu anda kaynakların yüzde 70’ini taşıyor.
Her gemi 22 gemi bloğundan ve her gemi bloğu, 45 ila 270 ton ağırlığındaki dört birim modülden oluşacak.
4. TERSANEDE DÖNÜŞÜM
4.1 OSBORN Tersanesi yeni bir projede neden böyle köklü bir dönüşüme yöneldi ?
Bu konuda gerek TEKNOLOJİ TRANSFERİNİ SAĞLAYAN BAE Firmasının gerekse dönüşüm geçiren OSBORN tersanesinin internete açık kaynaklarında öngörülebileceği gibi projeye özgün bilgiler yer almamıştır. Ancak verilen genel bilgi ve açıklamalardan aşağıda belirtilen noktalar bir kez daha vurgulanabilir.
Genel olarak, bir tersaneyi dijital ortama dönüştürmek, gelişmiş verimlilik, doğruluk, maliyet azaltma, işbirliği, veriye dayalı içgörüler, yaşam döngüsü yönetimi ve ileri teknolojilerin entegrasyonu dahil olmak üzere çok sayıda avantaj sunar. Bu faydalar, daha etkili ve rekabetçi gemi inşa operasyonlarına katkıda bulunur ve sonuç olarak daha kısa sürede daha kaliteli gemiler sunar.
4.1.1 ENDÜSTRİ 4.0 bağlamında dönüşümün getirdiği kazançları hatırlar isek ;
Geliştirilmiş Verimlilik:
Gelişmiş Hassasiyet ve Doğruluk:
Maliyet Azaltma:
4. Gelişmiş İşbirliği:
Veriye Dayalı Öngörüler:
Yaşam Döngüsü Yönetimi:
Teknoloji Entegrasyonu:
4.1.2 Dönüşümde Temel Teknolojik Sağlayıcılar
Nesnelerin İnterneti (IoT) ve tersanelerde bağlanabilirlik
Gelişmiş operasyonlar için büyük veri analitiği ve tahmine dayalı bakım
Tersane süreçlerinde robotik ve otomasyon
Tersane tasarımı ve eğitiminde Artırılmış Gerçeklik (AR) ve Sanal Gerçeklik (VR) uygulamaları
4.2 BAE Systems Maritime Australia, Birleşik Krallık Kraliyet Donanması için Global Combat Ship (GCS) temel tasarımına ve şu anda İSKOÇYA /Glasgow’da yapım aşamasında olan Type 26 referans gemisine dayalı olarak dokuz Hunter sınıfı firkateyn inşa ediyor.
4.3 Bunun gerçekleşmesi için Collins sınıfı denizaltıların ve Hobart sınıfı DDG’lerin inşa edildiği ve ilk iki SEA 1180 açık deniz devriye gemisinin (OPV’ler) şu anda komuta altında olduğu Osborne’da, 500 milyon dolarlık yeni tesis büyük ölçüde inşa edilmiş durumda.
4.4 Hunter sınıfı firkateynin inşası için İngiltere’nin model alınan İskoçya’daki Type 26 firkateynine ait iki milyondan fazla dijital eser ve 90.000 belge Adelaide’nin Osborne Donanma Tersanesi’ne aktarılıyor.
4.5 Üniversite – BAE işbirliği
4.5.1 BAE Systems Australia ve Flinders Üniversitesi, Adelaide ‘deki Tonsley İnovasyon Bölgesi’nde bulunan gelişmiş bir üretim hızlandırıcı ve test tesisi olan Line Zero – Geleceğin Pilot Fabrikası’nı kurdu. Tesis, Hunter sınıfı firkateynlerin inşasının gerçekleştirileceği Osborne Tersanesi’nde uygulanacak yeni üretim teknikleri ve teknolojilerinin deneme sahası olarak hizmet veriyor. Flinders Üniversitesi, geleceğin gemi yapımcıları için eğitim programları geliştirecek ve denizaltı tespiti için otonom su altı araçlarına odaklanacak. Avustralya hükümeti Line Zero – Geleceğin Fabrikası projesinin Birinci Aşaması için 10 milyon dolar ayırmış durumda..
4.5.2 BAE Systems ve Flinders Üniversitesi arasındaki işbirliği, bu dijital teknolojilerin tersanede uygulanmadan önce kontrollü bir ortamda test edilmesine ve iyileştirilmesine olanak tanıyor. BAE Systems, İngiltere’deki Sheffield Üniversitesi ile zaten işbirliği yapıyor ve bu ortaklık, bilgi paylaşımı ve araştırma işbirliğini mümkün kılacak. Başarılı denemeler, artırılmış gerçeklik ve cobot’ların kağıtsız, dijital bir tersane yaratılıyor. Dönüşüm üretkenliği, kaliteyi ve güvenliği artırırken maliyetleri ve yeniden çalışmayı azaltma hedefini ilerletme potansiyelini de taşıyor. Örneğin Denemeler, montaj için sanal talimatlar sağlamak üzere artırılmış gerçeklik kulaklıklarının, özellikle ‘HoloLens’in kullanımını ve ayrıca görsel incelemeler için optik tanıma kameralarıyla donatılmış işbirlikçi robotların (cobot’lar) kullanımını içeriyor.
4.5.3 HUNTER DIJITAL SIMÜLASYON YAZILIMI / aracı (Hunter Digital Simulation Tool – HUDS)
Dijital tersane yazılımı, günlük iş istasyonu analizleri veya gelecekteki yapıların geliştirilmesi için kullanılan gemi inşa senaryolarının hızlı bir şekilde geliştirilmesine olanak tanıyor.
Microsoft Excel, PowerPoint ve kağıt kesmeler kullanılarak geliştirilmesi genellikle iki hafta sürecek manuel bir senaryo analizi, HUDS tarafından iki dakika gibi kısa bir sürede işlenebiliyor.
HUDS, otomotiv sektörü gibi hızlı üretim ortamlarında sıklıkla kullanılan yazılımlardan yararlanarak oluşturulmuş..
3. Excellence in maritime manufacturing – touring Osborne naval shipyard
I.GİRİŞ
Bundan Önceki yazımdasavaş gemileri inşası konusunda Avrupa’nın bazı ülkelerinin nasıl bir yaklaşım yolu izlediğine ilişkin bilgiler vermiştim.
Bu yazımda değişik bir ülkenin, Avustralya’nın HUNTER sınıfı yeni firkateynlerinin inşası için BAE firması ile birlikte OSBORN/AVUSTRALYA tersanesini nasıl endüstri 4.0 yapılanmasına dönüştürdüğü hakkında bilgiler sunacağım.
2. HUNTER SINIFI FIRKATEYN PROJESİ
2.1 PROJE KAPSAMI
HUNTER sınıfı firkateyn, Avustralya Kraliyet Donanması’ndaki (RAN) Anzak sınıfının yerini almak üzere tasarlanmış, geleceğin ağır firkateyn sınıfıdır. İnşaatı 2022’de başlayan 9 gemilik seride ilk geminin 2031’de hizmete girmesi bekleniyor. Gelecek Firkateyn Programı fikri, Avustralya’nın denizaltı karşıtı savaşa odaklanan daha büyük firkateynler edinme niyetini özetleyen 2009 Savunma Beyaz Kitabından kaynaklandı.
Avustralya hükümeti, Gelecek Firkateyn Programını üç yıl hızlandıran ve Güney Avustralya’da sürekli bir kara inşa programı başlatan, 89 milyar dolarlık bir gemi inşa planını duyurdu. Rekabetçi bir değerlendirme süreci gerçekleştirildi ve Haziran 2018’de kazanan tasarım olarak BAE Systems Type 26 firkateyni seçildi. Programın 35 milyar AU$’ın üzerinde bir maliyete sahip olması ve doğrudan 2.000’den fazla iş yaratması bekleniyor.
BAE Systems Maritime Australia, gemileri, Küresel Savaş Gemisi (GCS) temel tasarımından ve Birleşik Krallık Kraliyet Donanması için şu anda Glasgow’da yapım aşamasında olan Type 26 referans gemisinden türetilen bir tasarım üzerine inşa ediyor.
2.2 HUNTER SINIFININ Genel özellikleri
Displacement : 10,000 t (9,800 long tons) full load displacement[4]
Length : 149.9 m (491 ft 10 in)
Beam . 20.8 m (68 ft 3 in)[6]
Propulsion : CODLOG configuration
o 1 × Rolls-Royce MT30 gas turbine
o 4 × MTU Type 20V 4000 M53B high-speed diesel generators
o 2 × electric motors
Speed : 27+ knots
Range : 7,000 nmi (13,000 km; 8,100 mi) in electric motor drive[3]
Complement : 180 personnel, with accommodation for 208
3.1 2017 yılında kurulan Australian Naval Infrastructure Pty Ltd (ANI), bir Devlet Ticari Teşebbüsüdür. ANI’nin ortak hissedarları, Maliye Bakanı ve Savunma Bakanıdır.
3.2 Eski adı Techport olan Osborne Naval Shipyard, 1987’de kuruldu ve şu anda iki tersaneden oluşuyor. Osborne South, büyük yüzey muhariplerinin inşasını sağlar ve Osborne North, denizaltıların bakımını gerçekleştirir.
3.3 ANI’nin birincil amacı, altyapı ve ilgili tesislerin sahibi, geliştiricisi ve yöneticisi olarak Commonwealth’in sürekli deniz gemi inşa programını desteklemektir. ANI ayrıca, gemi inşa programının tüm yönlerinin sağlanmasına yönelik entegre ve koordineli bir yaklaşım sağlamak için erişim sağlamak ve altyapıyı verimli ve etkin bir şekilde yönetmekle görevlidir.
Osborne North’ta satın alınan veya kiralanan arazi ve binalar, AUKUS anlaşması kapsamında nükleer enerjiyle çalışan denizaltı programını desteklemek için yeni bir denizaltı inşaat sahasının geliştirilmesine yöneliktir.
3.4 ANI, 2017 yılında önemli bir genişleme ve modernizasyon programı uyguladı.
Program, yeni gemi inşa hollerinin ve son teknoloji fabrika ve ekipmanların tasarımını, inşasını ve kurulumunu kapsayan Güney Osborne’daki genişleme ile başladı.2020’nin ikinci yarısında kiracı BAE Systems Maritime Australia ‘ya teslim edildi.
Güney tersanede mevcut altyapının modernizasyonu da 2020 yılında, bir atölyenin boru imalat salonuna dönüştürülmesini içeren ilk yükseltme ile başladı.
3.5 ORTAK KULLANIM ALTYAPI
140T mobil vinçleri ve 864T brüt araç yükünü destekleyebilen 213m uzunluğunda x 20m genişliğinde bir iskele
Birkaç kuru havuz
Güney yarımkürenin en büyüğü olan 156m uzunluk x 34m genişlik ölçülerinde, 13.000T kaldırma kapasiteli ve 18m su derinliğinde çalışabilen bir Syncrolift gemi asansörü
ANI ayrıca kendinden tahrikli modüler taşıyıcılar ve raylı sistemler, dökme gaz tesisi, deniz suyu pompası ve basınçlı hava istasyonları ve tersane otoparkları dahil olmak üzere gemi transfer sistemlerini yönetir ve işletir.
3.6 Mevcut Osborne North tersanesi, Avustralya Kraliyet Donanması’nın ASC Pty Ltd tarafından üstlenilen altı Collins Sınıfı Denizaltısının tam zamanlı yanaşma ve bakımının yapıldığı yerdir. Aynı zamanda Collins Sınıfı Tip Ömrü Uzatma (LOTE) programının yürütüldüğü tersanedir. gerçekleştirilecek ve ANI bu programı desteklemek için bir dizi tesis yenileme çalışması üstlenecektir.
Genişletme, Hunter sınıfı firkateynler, Arafura sınıfı açık deniz devriye gemileri, AUKUS Nükleer Enerjiyle Çalışan Denizaltı Programı için gelecekteki denizaltı inşası ve Collins sınıfı denizaltıların tip uzatması ve idamesi dahil olmak üzere devam eden büyük ölçekli gemi inşa projelerini destekliyor.
3.7 Adelaide ve Melbourne’daki mühendis ekipleri, Hunter sınıfı firkateynin tam bir 2D ve 3D görünümünü sağlayan ve güncellenen 4 m genişliğinde x 2,5 m yüksekliğinde bir LED duvar dahil olmak üzere son teknolojiyi kullanıyor, referans gemi tasarımından sürekli olarak görüntü aktarılıyor.
Hunter firkateynleri tamamen iç mekanlarda devasa binalardan oluşan bir komplekste üretilmekte ve monte edilmekte.
Geminin temel imalatının çoğu, çeliğin kesildiği, kaynaklandığı ve büyük bölümler halinde bir araya getirildiği, yapışık üç binadan oluşan geniş bir grup olan bina 20’nin içinde gerçekleştiriliyor.
Sürecin bir kısmı robotik kaynağı içeriyor ve robotlar şu anda kaynakların yüzde 70’ini taşıyor.
Her gemi 22 gemi bloğundan ve her gemi bloğu, 45 ila 270 ton ağırlığındaki dört birim modülden oluşacak.
4. TERSANEDE DÖNÜŞÜM
4.1 OSBORN Tersanesi yeni bir projede neden böyle köklü bir dönüşüme yöneldi ?
Bu konuda gerek TEKNOLOJİ TRANSFERİNİ SAĞLAYAN BAE Firmasının gerekse dönüşüm geçiren OSBORN tersanesinin internete açık kaynaklarında öngörülebileceği gibi projeye özgün bilgiler yer almamıştır. Ancak verilen genel bilgi ve açıklamalardan aşağıda belirtilen noktalar bir kez daha vurgulanabilir.
Genel olarak, bir tersaneyi dijital ortama dönüştürmek, gelişmiş verimlilik, doğruluk, maliyet azaltma, işbirliği, veriye dayalı içgörüler, yaşam döngüsü yönetimi ve ileri teknolojilerin entegrasyonu dahil olmak üzere çok sayıda avantaj sunar. Bu faydalar, daha etkili ve rekabetçi gemi inşa operasyonlarına katkıda bulunur ve sonuç olarak daha kısa sürede daha kaliteli gemiler sunar.
4.1.1 ENDÜSTRİ 4.0 bağlamında dönüşümün getirdiği kazançları hatırlar isek ;
Geliştirilmiş Verimlilik:
Gelişmiş Hassasiyet ve Doğruluk:
Maliyet Azaltma:
4. Gelişmiş İşbirliği:
Veriye Dayalı Öngörüler:
Yaşam Döngüsü Yönetimi:
Teknoloji Entegrasyonu:
4.1.2 Dönüşümde Temel Teknolojik Sağlayıcılar
Nesnelerin İnterneti (IoT) ve tersanelerde bağlanabilirlik
Gelişmiş operasyonlar için büyük veri analitiği ve tahmine dayalı bakım
Tersane süreçlerinde robotik ve otomasyon
Tersane tasarımı ve eğitiminde Artırılmış Gerçeklik (AR) ve Sanal Gerçeklik (VR) uygulamaları
4.2 BAE Systems Maritime Australia, Birleşik Krallık Kraliyet Donanması için Global Combat Ship (GCS) temel tasarımına ve şu anda İSKOÇYA /Glasgow’da yapım aşamasında olan Type 26 referans gemisine dayalı olarak dokuz Hunter sınıfı firkateyn inşa ediyor.
4.3 Bunun gerçekleşmesi için Collins sınıfı denizaltıların ve Hobart sınıfı DDG’lerin inşa edildiği ve ilk iki SEA 1180 açık deniz devriye gemisinin (OPV’ler) şu anda komuta altında olduğu Osborne’da, 500 milyon dolarlık yeni tesis büyük ölçüde inşa edilmiş durumda.
4.4 Hunter sınıfı firkateynin inşası için İngiltere’nin model alınan İskoçya’daki Type 26 firkateynine ait iki milyondan fazla dijital eser ve 90.000 belge Adelaide’nin Osborne Donanma Tersanesi’ne aktarılıyor.
4.5 Üniversite – BAE işbirliği
4.5.1 BAE Systems Australia ve Flinders Üniversitesi, Adelaide ‘deki Tonsley İnovasyon Bölgesi’nde bulunan gelişmiş bir üretim hızlandırıcı ve test tesisi olan Line Zero – Geleceğin Pilot Fabrikası’nı kurdu. Tesis, Hunter sınıfı firkateynlerin inşasının gerçekleştirileceği Osborne Tersanesi’nde uygulanacak yeni üretim teknikleri ve teknolojilerinin deneme sahası olarak hizmet veriyor. Flinders Üniversitesi, geleceğin gemi yapımcıları için eğitim programları geliştirecek ve denizaltı tespiti için otonom su altı araçlarına odaklanacak. Avustralya hükümeti Line Zero – Geleceğin Fabrikası projesinin Birinci Aşaması için 10 milyon dolar ayırmış durumda..
4.5.2 BAE Systems ve Flinders Üniversitesi arasındaki işbirliği, bu dijital teknolojilerin tersanede uygulanmadan önce kontrollü bir ortamda test edilmesine ve iyileştirilmesine olanak tanıyor. BAE Systems, İngiltere’deki Sheffield Üniversitesi ile zaten işbirliği yapıyor ve bu ortaklık, bilgi paylaşımı ve araştırma işbirliğini mümkün kılacak. Başarılı denemeler, artırılmış gerçeklik ve cobot’ların kağıtsız, dijital bir tersane yaratılıyor. Dönüşüm üretkenliği, kaliteyi ve güvenliği artırırken maliyetleri ve yeniden çalışmayı azaltma hedefini ilerletme potansiyelini de taşıyor. Örneğin Denemeler, montaj için sanal talimatlar sağlamak üzere artırılmış gerçeklik kulaklıklarının, özellikle ‘HoloLens’in kullanımını ve ayrıca görsel incelemeler için optik tanıma kameralarıyla donatılmış işbirlikçi robotların (cobot’lar) kullanımını içeriyor.
4.5.3 HUNTER DIJITAL SIMÜLASYON YAZILIMI / aracı (Hunter Digital Simulation Tool – HUDS)
Dijital tersane yazılımı, günlük iş istasyonu analizleri veya gelecekteki yapıların geliştirilmesi için kullanılan gemi inşa senaryolarının hızlı bir şekilde geliştirilmesine olanak tanıyor.
Microsoft Excel, PowerPoint ve kağıt kesmeler kullanılarak geliştirilmesi genellikle iki hafta sürecek manuel bir senaryo analizi, HUDS tarafından iki dakika gibi kısa bir sürede işlenebiliyor.
HUDS, otomotiv sektörü gibi hızlı üretim ortamlarında sıklıkla kullanılan yazılımlardan yararlanarak oluşturulmuş..
4.1 ÖncekiyazımdaAVRUPA BİRLİĞİ (EU) donanma gemileri (naval) inşaasinda endüstri 4.0 adaptasyonu için nasıl bir yol çizdiklerini aktarmaya çalıştım. Şimdi bölgesel olarak bu yolda bir uygulamadan bahsedeceğim.
INTERREG Atlantik Bölgesi, beş ülkede 37 bölge dahil olmak üzere Avrupa’nın batı kısmını kapsamaktadır: Birleşik Krallık’ın batı kısmı, İspanya’nın kuzey ve güneybatı kısımları, batı Fransa,İrlanda ve Portekiz. Proje, bu ülkelerden ortak kuruluşları içermektedir. Ortak kuruluşlardan bazıları şunlardır:
1. Asociacion Cluster del Naval Gallego (ACLUNAGA) – Spain (Galicia)
2. Asociacion de Industriales Metalurgicos de Galicia (ASIME) – Spain (Galicia)
3. High-Speed Sustainable Manufacturing Institute Ltd. (HSSMI) – United Kingdom (London)
4. University of Strathclyde (NAOME) – United Kingdom (South Western Scotland)
5. Cork Institute of Technology (CIT) – Ireland (Southwest region)
6. Diputacion Provincia de Pontevedra – Spain (Galicia)
7. Foro Maritimo Vasco – Spain (Basque country)
8. Fórum Oceano – Association da Economia do mar – Portugal (Norte)
9. Pôle EMC2 (EMC2) – France (Pays de la Loire, Bretagne)
10. Pôle Naval (BPN) – France (Brittany)
4.2 Görevin Amacı
Atlantik bölgesindeki Bahriye sektörü şirketlerinin mevcut durumunu doğrulamaktır. Analiz, inovasyon derecesi ve sektörde rekabet gücü kaybına neden olan faktörler gibi hususlara odaklanmaktadır.
Doğrulanmış çalışmalara dayalı olarak Eylem 4.2, özellikle Endüstri 4.0 bağlamında Bahriye sektörünün özel ihtiyaçlarına göre uyarlanabilecek mevcut teknolojileri belirlemeyi amaçlamaktadır. Amaç, üretim esnekliğini artırabilen, toplu özelleştirmeye olanak tanıyan, hızı artıran, kaliteyi iyileştiren ve üretkenliği artıran teknolojiler bulmaktır. Analiz, yatırım getirisi sağlama olasılığı yüksek teknolojilere öncelik vermekte.
4.2.1 Bu analizi yapmak için ortak bir teşhis metodolojisi kullanıldı. Ortaklar, EMC2 tarafından geliştirilen ve ilgili her ülkedeki Bahriye sektörünün mevcut durumu ve Endüstri 4.0 teknolojilerinin uygulanması hakkında bilgi toplayan bir şablonu doldurdu. Ek olarak, Bahriye sektörü değer zincirindeki şirketlere bir çevrimiçi anket dağıtıldı ve 48’i KOBİ olmak üzere 69 şirket yanıt verdi.
4.2.2 Avrupa Bahriye sektörü, kıtanın Bahriye yöneliminin ayrılmaz bir parçası olan çeşitli Bahriye faaliyetleri ile Avrupa politikalarında çok önemli bir rol oynamaktadır. Bu faaliyetler arasında deniz taşımacılığı, açık deniz petrol ve gazı, su ürünleri yetiştiriciliği, deniz turizmi, yenilenebilir deniz enerjisi, kıyı koruması ve daha fazlası yer alır. 2017’de Avrupa Bahriye sektörü 91 milyar Euro ‘lük bir ciroya sahipti ve 500.000’den fazla istihdam sağladı.
4.2.3 Avrupa Birliği, ekonomik kriz ve Asya’dan gelen rekabetten etkilenen Bahriye sektörünü desteklemek için 2013 yılında LeaderSHIP 2020 raporunu yayınladı. Rapor, yenilikçilik, yeşil uygulamalar, yüksek teknoloji pazarlarında uzmanlaşma ve enerji verimliliği dahil olmak üzere güçlü, sürdürülebilir ve rekabetçi bir Avrupa Bahriye endüstrisinin özelliklerini özetledi.
4.2.4 Avrupa gemi inşa endüstrisi, Avrupa’da yaklaşık 150 büyük tersane ile dinamik ve rekabetçi kabul edilmektedir. AB tersanelerinde yaklaşık 120.000 kişi istihdam edilmektedir ve Avrupa, hem tonaj hem de deniz ekipmanı açısından küresel gemi inşa endüstrisinde önemli bir pazar payına sahiptir (sırasıyla %6 ve %35).
4.3 Artan rekabet:
4.3.1 Avrupa Bahriye sektörü, Çin ve Güney Kore gibi ülkelerden artan rekabetle karşı karşıyadır. Son yirmi yılda Asya ülkeleri, özellikle Çin ve Güney Kore, üretim kapasitelerini artırmış ve Avrupa liderliğine güçlü bir rakip haline gelmiştir.
Asya, 2000’den sonra üretim kapasitesini artırdı. Ancak Avrupa, sektör katma değeri sayesinde düşük maliyetli işgücü ülkeleri ile rekabet edebildi: yenilik yapma ve yüksek değerli gemiler üretme yeteneği.
4.3.2 Yolcu gemileri, feribotlar, açık deniz, diğer yük taşımayan gemiler (ONCCV) ve donanma gemileri gibi yüksek değerli pazarda en karmaşık yüksek teknolojili gemileri inşa etme konusunda Avrupalı şirketlerin uzmanlaşması sayesinde Avrupa, Asya ile rekabeti sürdürebilmektedir ve pazar payının bir kısmını geri almakta.
4.3.3 Sivil ve askeri gemi yapımı dikkate alındığında, Avrupa sipariş defteri Çin, Güney Kore ve Japonya’daki muadillerine göre daha yüksek bir değere sahiptir. Bu nedenle Bahriye sektörünün teknolojik gelişme çabasını sürdürmesi gerekiyor. Bu tehdide karşı koymanın en iyi yolu olarak, Araştırma, Geliştirme ve İnovasyona (RDI) yönelik artan, daha fazla desteklenen, daha koordineli ve daha odaklı yatırımlar aracılığıyla Prime/Sistem Entegratörleri seviyesinde ve tüm tedarik zincirinde Avrupa’nın teknolojik liderliğini sürdürmek öngörülüyor.
4.3.4 Avrupa’nın gemi inşasında küresel bir lider olarak kalması için, dünya çapında artan rekabet göz önüne alındığında, AB Bahriye şirketlerini teknoloji inovasyonunun ön saflarında tutmak o zaman çok büyük önem taşıyor.
5. GİRİŞİMİ OLUŞTURAN ETKENLER
5.1 Donanma sektöründe 4.0 teknolojilerinin benimsenmesi, Naval 4.0 ortakları tarafından belirlendiği üzere çeşitli faktörler tarafından yönlendirilmektedir. Bu etkenler, sektöre ilişkin kapsamlı bilgilerine ve sektör üyeleriyle yakın etkileşimlerine dayanmaktadır. Donanma şirketlerinin 4.0 teknolojilerini benimsemesinin ana nedenleri şunlardır:
Rekabet: Uluslararası rekabet, şirketleri yeni teknolojiler ve hizmetlerle ürünlerinin katma değerini artırmaya zorlamaktadır. Şirketler kendilerini rakiplerinden farklılaştırarak pazarda rekabet avantajı sağlayabilirler.
Dijital Değer Zinciri: 4.0 teknolojileri, dikey ve yatay değer zincirlerinin daha iyi entegrasyonunu sağlayarak üretkenliği artırır ve üretim süresini kısaltır. Dijital üretim araçları, entegre yönetim sistemleri ve üretim robotları, müşteriler ve tedarikçiler arasında etkili iletişimi kolaylaştırarak operasyonel verimliliği artırır.
Güvenlik : 4.0 teknolojileri, robotlar, cobot’lar (işbirlikçi robotlar), dış iskeletler vb. kullanarak üretim süreçleri sırasında iş yeri güvenliğini artırır. Bu teknolojiler aynı zamanda kalite kontrol, uyarılar ve izlenebilirlik sağlayarak ürünlerin kendileri için daha fazla güvenlik sağlar.
Düzenlemeler: Avrupa’da ve küresel düzenlemeler, özellikle geri dönüştürülebilirlik, güvenlik ve enerji tüketimi ile ilgili olarak giderek daha sıkı hale geliyor. Tersaneler, faaliyetlerinin güvenliğini ve kalitesini sağlayarak bu zorlu normlara ve düzenlemelere uymalıdır. 4.0 teknolojileri, izlenebilirlik, çevresel normlar ve parça/bileşen yenileme kapasitesi ile ilişkili dokümantasyon iş yükünün azaltılmasına yardımcı olabilir.
Verimlilik: 4.0 teknolojilerinin sunduğu yenilikçi çözümler, verimli üretim ve yönetim süreçlerinin geliştirilmesine katkıda bulunur. Şirketler, kârlarını artırmak, üretim ve teslim sürelerini kısaltmak ve pazardaki rekabet gücünü sürdürmek için sürekli olarak daha fazla verimlilik ve maliyet düşürme arayışındadır.
Müşteri İhtiyaçları: İster müşterilerini tatmin etmeyi amaçlayan büyük bir tersane, ister tersane gerekliliklerini ve şartnamelerini karşılamaya çalışan KOBİ’ler olsun, Bahriye şirketlerimüşterilerinin ihtiyaçları tarafından yönlendirilir. Yüksek kalite, çevre dostu çözümler ve hizmet olarak bakım gibi yeni ürünler ve yenilikçi iş modelleri müşteriler için caziptir.
Yapılan ankete göre, Bahriye sektöründe 4.0 teknolojilerinin benimsenmesinin üç ana faktörü, üretim maliyetlerini azaltmak, farklılaşma stratejisi oluşturmak ve yeni hizmetler ve/veya ürünler sunmaktır. Maliyet ve finans, benimsemenin hem tetikleyicileri hem de engelleri olarak hareket ederek 4.0 dönüşümünde merkezi bir rol oynuyor.
6. GİRİŞİMİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER
Proje ortakları tarafından belirlenen Bahriye sektöründe 4.0 teknolojilerinin benimsenmesinin önündeki engeller şu şekilde özetlenebilir:
6.1 Kişiye Özel ve Kısa Ürün Serileri: Bahriye sektörü, genellikle benzersiz veya sınırlı sayıda üretimden oluşan, oldukça kişiselleştirilmiş ürünler ve kısa ürün serileri ile karakterize edilir. Bu, manuel çalışmanın baskın olduğu üretim süreçlerinde düşük düzeyde bir otomasyona yol açar. Otomasyonun olmaması, özellikle sektördeki daha küçük tedarikçiler için robotik gibi pahalı 4.0 teknolojilerine yapılan yatırımı haklı göstermeyi zorlaştırıyor.
6.2 Parçalanma ve Dijital İşbirliği: Bahriye sektörü, tedarik zinciri boyunca şirketler arasında farklı düzeylerde dijital yetenekler ve benimseme ile kopmuştur. Bu parçalanma, dijital çözümler etrafındaki işbirliğini ve Bahriye değer zincirinin genel teknolojik gelişimini engellemektedir.
6.3 İşgücü Nitelik Eksikliği: 4.0 teknolojileri söz konusu olduğunda, mevcut deniz işgücünde nitelik eksikliği vardır. 4.0 teknolojilerine adanmış bu teknik beceri eksikliği, değişime karşı direnç yaratır ve sektörde yeni teknolojilerin konuşlandırılmasını engeller.
6.4 Net Olmayan Yatırım Getirisi: Pek çok Bahriye şirketi, özellikle KOBİ’ler, 4.0 teknolojileri için net ve ölçülebilir bir yatırım getirisi belirlemekte güçlük çekiyor. Bu netlik eksikliği, bilinçli bir inovasyon stratejisi geliştirmeyi zorlaştırıyor.
6.5 Dijital Operasyon Vizyonu ve Liderlik Eksikliği: 4.0 teknolojilerinin mevcut hiyerarşilere uygulanması, net bir dijital operasyon vizyonu ve üst yönetimin liderliğinin olmaması nedeniyle karmaşık olabilir. Bu genellikle ilgili teknolojilerin potansiyeli hakkında farkındalık eksikliğinden kaynaklanır.
6.6 Düşük Dijitalleşme Seviyesi: Bahriye sektöründeki mevcut şirketler genellikle endüstri 4.0 paradigmalarıyla uyumlu olmayan düşük bir dijitalleşme seviyesine sahiptir. Eski BT sistemlerinin yükseltilmesi ve elden geçirilmesi gerekiyor, bu da diğer sektörlere kıyasla dijitalleşmede gecikmelere neden oluyor.
6.7 Yeni Becerileri Çekmede Zorluk: 4.0 gelişimi için stratejik vizyonun olmaması ve Bahriye sektöründe düşük düzeyde dijitalleşme, yeni vasıflı çalışanları çekmeyi zorlaştırıyor. Yetenekli bireyler genellikle Bahriye sektörünü geleneksel ve meşakkatli bir iş olarak algılar ve bu da yeni yeteneklerin işe alınmasında zorluklara yol açar.
6.8 Siber Güvenlik ve Fikri Mülkiyetle İlgili Endişeler: Bahriye sektöründeki şirketler, BİT araçlarını kullanırken siber güvenlik sorunları ve fikri mülkiyet yönetimi ile ilgili belirsizliklere ve artan endişelere sahip.
6.9 Yatırım Kapasitesinin Eksikliği: Donanma şirketlerinin yatırım kapasitesinin olmaması, bu teknolojiler pahalı olabileceğinden, 4.0 teknolojilerinin uygulanmasının önündeki en büyük engeldir. Ek olarak, üretim araçlarının modernizasyonunu teşvik etmek için hükümetten veya özel finansmandan gelen mali girişimlerde eksiklik var.
6.10 Naval 4.0 projesi, bu engelleri aşmak için 4.0 teknolojileri ve bunların yatırım getirisi hakkında farkındalık ve bilgi birikimini artırarak KOBİ’leri desteklemeyi amaçlamaktadır. Proje aynı zamanda ulusal fon arayışı ve paranın karşılığını en iyi veren teknolojilerin analizi gibi finansman sorunlarına çözümler su
7.1 Ortak bir Bahriye 4.0 vizyonunun geliştirilmesini kolaylaştırılması: Küresel değer zinciri katılımcıları ve KOBİ’ler dahil olmak üzere Bahriye endüstrisi paydaşları arasında 4.0 teknolojilerinin entegrasyonu için ortak bir vizyon oluşturmak üzere işbirliğini teşvik edilmesi. Bu paylaşılan vizyon, değer zinciri boyunca verimli entegrasyon sağlamak için beceri geliştirme, teknoloji uygulaması ve yönetişimi kapsamalıdır.
7.2. İşbirliği ve bilgi paylaşımını teşvik edilmesi: Donanma aktörlerini işbirliği yapmaya ve 4.0 teknolojileriyle ilgili iyi uygulamaları ve başarı öykülerini paylaşmaya teşvik edilmesi. Bu, 4.0 teknolojilerinden potansiyel faydaları olan alanları belirlemek için iç denetimler yapmak, kavram kanıtlama projelerinde pilot uygulama yapmak ve teknik bilgi ve uzmanlık sağlamak için mükemmellik merkezlerini dahil etmek gibi ortak projeler ve girişimler aracılığıyla yapılabilir.
7.3. Endüstri 4.0 eğitim ve destek programları geliştirilmesi: Bahriye sektöründeki KOBİ’ler için özel olarak hazırlanmış eğitim programları tasarlanması ve uygulanması. Bu programlar, KOBİ’lerin 4.0 teknolojilerini benimserken karşılaşabilecekleri yatırım kapasitesi ve vizyon sınırlamalarını ele almalıdır. Destek, kaynak ve rehberlik sağlamak, KOBİ’lerin engelleri aşmasına ve bu teknolojileri etkin bir şekilde benimsemesine yardımcı olabilir.
7.4. Beceri gereksinimlerini belirleyin ve yetenekli çalışanları cezbedilmesi: Bahriye sektöründe 4.0 teknolojilerinin başarılı bir şekilde benimsenmesi için gereken özel becerileri belirlenmeli. Eğitim programları geliştirmek ve gerekli becerilere sahip yetenekli bireyleri çekmek için endüstri paydaşları ve eğitim kurumlarıyla birlikte çalışılmalı. Bu, yetenekli bir iş gücünün mevcut olmasını sağlamak için üniversiteler, meslek okulları ve diğer eğitim sağlayıcılarla işbirliklerini içerebilir.
7.5. Mali teşvikler için yerel yönetimle işbirliği yapılması: Bahriye şirketlerinin inovasyon kapasitelerini artırabilecek yeni mali ve teşvik araçları geliştirmek için yerel yönetimler ve devlet yetkilileriyle ilişki kurulması. 4.0 teknolojilerinin yararları hakkında farkındalığı artırmak ve bu teknolojilerin benimsenmesini destekleyen girişimlere sponsor olmak için devlet-sanayi ortaklıkları kurulması. Bu teşvikler, Bahriye sektöründe 4.0 teknolojilerinin uygulanmasını kolaylaştırmak için hibeler, vergi teşvikleri ve finansman programlarını içerebilir.
Bu önerileri uygulayarak, denizcilik sektörü 4.0 teknolojilerinin benimsenmesi için elverişli bir ortam yaratabilir, işbirliğini teşvik edebilir, gerekli becerileri geliştirebilir ve finansal destek sağlayabilir, sonuçta endüstri genelinde yenilik ve verimliliği yönlendirebilir.
1.1 Yüksek hızlı ve kapasiteli yeni nesil bilgisayarların, bulut depolama kapasitelerindeki çok büyük gelişmelerin, sanal gerçeklik teknolojisindeki sıçramaların oluşturduğu ENDÜSTRİ 4 teknolojik devrimi yaşamın her alanına yayılmakta. Bu olanakların desteği ile gelişen arttırılmış gerçeklik ,dijital ikizler, 3 boyutlu yazıcılarla üretim gibi teknolojilerin sanayi üreticisi birçok firmaca benimsendiğini görüyoruz.
1.2 Bunlardan bir tanesi de GEMİ TASARIM VE İNŞA SEKTÖRÜ.. Küresel olarak bu alanda öncülüğü özel sektör tersaneleri ve ticaret gemileri yapmakla birlikte savaş gemileri üreten sivil ve devlet kuruluşu tersanelerde artık bu teknolojilere uyum sağlamaya yönlendiler.
1.3 “Dijital tersane”ifadesi, gemilerin ve denizaltıların tasarımında, inşasında ve bakımında Endüstri 4.0 yeteneklerinin kullanılması ile ilgili altyapının izlenmesi ve bakımı için bu teknolojinin kullanılması anlamına gelir. Bir IoT(Internet of things -Nesnelerin interneti) cihazına büyük miktarda veri sağlayabilen ve gelecekteki onarımları öngörme ve programlama yeteneğini geliştirebilen Siber-Fiziksel Sistemler (Cyber Physical Systems – CPS) tarafından kurulan sensörler ve izleme sistemlerinden yararlanır. Operasyonel kapalı kalma süresini en aza indirmek için, elde edilen bu veriler endüstriyel bir ortamda kullanılan, genellikle Endüstriyel IoT veya IIoT olarak bilinen diğer IoT cihazlarıyla paylaşılabilir.
2.DÜNYA PAZARINDAKİ DURUM
2.1Küresel olarak dijital gemi inşası sektörünün gelişme ve yayılma derecesini hakkında fikir sahibi olmak ve önemini anlayabilmek bakımından aşağıdaki rapora göz atmak yararlı olacaktır
2.2 Market Research Future (MRFR)’nin raporu(1) Dijital Tersane Pazarı Araştırma Raporunu vurgulamaktadır: Tersane 2030 Tahmini Dijital Tersane Pazarının 2030 yılına kadar 476,8 Milyar ABD Dolarına ulaşacağını ifade ediyor!
2.3 Gemi inşa endüstrileri son birkaç yıldır otomasyona odaklanmaktadır. Otomasyon yöntemi, gemi inşası için gereken süreyi azaltır. Yanısıra Çeşitli işletmeler artık gemi inşa endüstrisinde dijitalleşmeyi uyguluyor.
2.4 Raporun ana hatlarına göre ;
2030 Pazar Büyüklüğü: 476,8 Milyar dolar
YBBO %20,2. (2022-2030)
Baz Yıl: 2021
Tahmin Dönemi: 2022-2030
Tarihsel Veriler: 2020
2.5 Rekabet Dinamikleri:
Piyasanın önemli oyuncuları şunlardır:
• Siemens (Almanya)
• Dassault Systèmes (Fransa)
• AVEVA Group plc (İngiltere)
• Accenture (İrlanda)
• SAP SE (Almanya)
• BAE Sistemleri (İngiltere)
• HexagonAB (İsveç)
• Altair Engineering, Inc. (ABD)
• Wärtsilä (Finlandiya)
• IBM Şirketi
• Inmarsat Plc (İngiltere)
• IFS AB (İsveç)
• Pemamek Ltd (Finlandiya)
• Aras Şirketi (ABD)
• Kreyon Systems Pvt. Ltd (Hindistan)
• KUKA AG (Almanya)
• iBASEt (ABD)
• PROSTEP (Almanya)
• KRANENDONK Akıllı robot teknolojisi (Hollanda)
• Damen Tersaneler Grubu (Hollanda)
• Navantia (İspanya)
2.6 Pazarı geliştiren etkenler
2.6.1 Artan uluslararası deniz ticareti de dahil olmak üzere diğer faktörler nedeniyle, Küresel Dijital Tersane Pazarının tahmin döneminde önemli bir büyüme kaydetmesi bekleniyor. Ek olarak, dünyanın dört bir yanındaki Bahriyelerin giderek daha sofistike savaş gemileri satın almasıyla endüstrinin yükselmesi bekleniyor. Ek olarak, tersane firmalarının dijital tersane pazarındaki artan yatırımlarının pazarın genişlemesini hızlandırması bekleniyor.
2.6.2 Denizcilik endüstrisinin ürettiği
karbon ayak izini azaltmak için dünya çapında çevresel endişelerin artması,
dijital ikiz teknolojisinin benimsenmesindeki artış ve
artan deniz ticaretinin
bir sonucu olarak kargo gemilerine olan talebin artması, tümü dijital tersanenin büyümesine katkıda bulunuyor.
2.7Ancak dijitalleşme maliyetlerinin ve eğitim maliyetlerinin yüksek olması, sistemlerin karmaşıklığı ve diğer sorunların dijital tersane sektörünün gelişimini kısıtlayacağı öngörülmektedir. Endüstriyel nesnelerin interneti (IIoT) ve gemi inşa endüstrisinde artan robot teknolojisi kullanımının da dijital tersane pazarındaki büyük oyuncular için zengin fırsatlar sunması bekleniyor.
2.8 Pazar Kısıtlamaları
Pazarın genişlemesi, artan siber tehdit güvenlik açığı ve dijital tersane yazılım çözümleri için pahalı satın alma maliyetleri ile ilgili sorunlar nedeniyle engellenebilir.
3. SAVAŞ GEMİLERİ İNŞASI BAKIMINDAN
3.1 Konu üzerinde bilgi sunmak ve uygulamaları açıklamak üzere daha önce birkaç makale yayınlamıştım bunlardan ilkine buradan erişebilirsiniz.
Bu kez bazı Avrupa ülkelerinin endüstri 4 diğer iş ve üretim alanlarında zaten uyarlanmaya başlamış olan endüstri 4 devrimini bahriye gemileri inşası sektöründe adaptasyonu için başlatmış oldukları bir girişimi hakkında bilgi sunmak istiyorum
3.2 AVRUPA IN 4.0 PROJESİ
3.2.1 IN4.0 projesi, Interreg Atlantik Bölgesi Bölgesel İşbirliği Programı 2014-2020 kapsamında Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu (ERDF) tarafından finanse edilen ortak bir girişimdir. Temel amacı, bu sektörde faaliyet gösteren firmaların rekabet güçlerini artırmak için Endüstri 4.0 ilkelerini Bahriye sektörüne uyarlamaktır. Proje, Endüstri 4.0 iş modelinin benimsenmesinin önündeki engelleri belirleyerek ve Bahriye sektöründeki küçük ve orta ölçekli işletmelerin SME ( SMALL MANUFACTURİNG ENTERPRISES -KOBİ’ler) uygulayabileceği mevcut teknolojilerin olgunluğunu değerlendirerek sektörün karşılaştığı zorlukları ele almayı hedefliyor.
3.2.2 Buna ek olarak, projenin birkaç başka hedefi daha var. İlk olarak, üretkenliği ve verimliliği optimize etmek için Bahriye sektöründeki iş organizasyon sistemlerini incelemeyi ve yeniden tanımlamayı amaçlamaktadır. Bu, Endüstri 4.0 ilkeleriyle uyumlu iş organizasyonuna yönelik yeni yaklaşımları keşfetmeyi içerir.
İkinci olarak proje, Bahriye sektöründeki personelin Endüstri 4.0’a geçişini kolaylaştırmak için eğitim vermeyi hedefliyor. Bu eğitim, onları ileri teknolojilerin ve çalışma metodolojilerinin potansiyelinden etkin bir şekilde yararlanmak için gerekli bilgi ve becerilerle donatacaktır.
Üçüncüsü, proje, teknolojilerin uygulanmasında maliyet tasarrufu sağlayan yenilikçi stratejiler tasarlamayı amaçlamaktadır. Bu, Endüstri 4.0 teknolojilerinin benimsenmesiyle ilişkili masrafları azaltmanın yollarını belirlemeyi ve gelişen pazar ortamında Bahriye sektörünü teşvik etmek için yeni pazarlama yöntemleri bulmayı içerir.
3.2.3 Son olarak, IN4.0 projesi seçilen teknolojileri ve stratejileri katılımcı bölgelerden bir KOBİ panelinde uygulamayı amaçlamaktadır. Bu pratik uygulama, Bahriye sektöründe Endüstri 4.0 ilkelerinin benimsenmesinin uygulanabilirliğini ve faydalarını gösteren bir pilot program görevi görecek. Proje, böylelikle sektörün uzun vadeli sürdürülebilirliğini ve yenilikçiliğin yönlendirdiği rekabetçi bir pazar ortamında gelişebilme yeteneğini sağlamayı amaçlamaktadır.
3.3 Genel olarak IN4.0 projesi, KOBİ’lerde engelleri belirleyerek, teknolojileri değerlendirerek, iş organizasyonunu yeniden tanımlayarak, eğitim sağlayarak, maliyet tasarrufu stratejileri tasarlayarak ve seçilen teknolojileri uygulayarak Bahriye sektörünün dijital dönüşümünü desteklemeyi amaçlamaktadır.
Yukarıda açıklandığı gibi IN 4.0 projesi, KOBİ’lere 4.0 dönüşümlerinde yardımcı olacak eylemlerin uygulanması yoluyla Bahriye sektörünün modernizasyonunu teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Araştırma ile Atlantik bölgesinin Bahriye sektöründe “geleceğin fabrikası” teknolojilerinin uygulanmasının mevcut durumunu 2018 itibariyle gözden geçirmek ve KOBİ’lerin bu yenilikçi çözümleri entegre etmesinin önündeki engelleri belirlemek isteniyor.
1. Ülkemiz 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak seçimlerle kritik ve yeni bir döneme geçiş yapacak. Bu seçimlere katılacak parti grupları içinde yer alan Millet İttifakının çeşitli alanlardaki değişim hedeflerini kapsayan ortak mutabakat metni yayımlanmış bulunuyor. 2. Bu Metin içerisinde bilim teknoloji ve savunma sanayi konuları ayrı başlıklar altında yer alıyor burada grubun iktidara gelmesi halinde ülkemizin bilim teknoloji ve savunma sanayi yol haritası detayları çizilmiş bulunuyor. Diğer parti gruplarının bu konularda henüz açıklanmış öngörüleri ve planları bulunmuyor.
İttifakın mutabakat metni tümüne buradan ,metnin içinde yer alan BİLİM – TEKNOLOJİ – ENERJİ BÖLÜMLERİ ne ise sitemdenerişebilirsiniz.
3. Bu bölümlerde Milli Savunma ve Bahriyeye ilişkin olarak dikkate alınmasının yararlı olacağını düşündüğüm noktalar şöyle;
Bilim ve teknoloji Yüksek Kurulu tekrar devreye alınacak
Uluslararası araştırma ve yenilik ağlarında Türkiye’nin de katılımının sağlanması için çaba gösterecek
TÜBİTAK’ın yaygın faaliyeti sınırlandırılarak ileri araştırmalar kurumu dönüştürülecek
Dünyada Dijital Teknoloji alanında çok önemli bir tohum merkezi olan Silikon Vadisi’ne ulusal bir temsilcimiz atanacak
Bilişim ve inovasyon faaliyetinin etkili ve tek elden yönetimi için bir BAKANLIK kurulacak
Rüzgâr enerjisinin kullanımının yayılması için AR-GE yatırım faaliyetine destek sağlanacak
Yeni nesil nükleer teknolojilerin ülkemizce de değerlendirilebilmesi için TÜRKİYE NÜKLEER EKONOMİ SİSTEMİ oluşturulacak
Doğu Akdeniz’deki münhasır ekonomik bölgeler için arama tarama faaliyetine odaklanacak
4. Ülkemiz silahlı kuvvetleri dolayısıyla Deniz kuvvetleri gücünün dayandığı stratejik bir unsur bilim ve teknoloji ve savunma sanayi olduğundan öngörülen yol haritalarını izlenmesi ve değerlendirilmesi ayrı bir önem kazanmakta. Çünkü mevcut politika, strateji ve planlar giderek buna göre şekillendirilecektir.
5.Konya ilgi duyan arkadaşlarımızın bu amaçla yapacakları kişisel değerlendirmelerinde yardımcı olabileceği kanısıyla BİLİM- TEKNOLOJİ VE BAHRİYE başlığı ile derlediğim ELEKTRONİK KİTAPÇIK a ayrıca vereceğim link üzerinden erişebilir ve arzu ederseniz indirebilirsiniz.