CUMHURİYETİMİZİN 101.YIL DÖNÜMÜ

1.Ülkemiz Cumhuriyet oluşunun 102 yılına Siyasal, hukuksal, ekonomik ve etnik sorunlar yumağı içerisinde sarmalanmış bir halde ve bezgin bir ruh hali içinde geçiş yapıyor. Ancak kendimizi biraz geriye çekip Cumhuriyetin kuruluş yılındaki ülke koşulları ile bugün geldiğimiz koşullar arasında kaba bir değerlendirme yaparsak, kuruluş koşullarındaki zorluk ve engellerin çok daha koyu olduğunu hatırlayabiliriz.

2.Geçen bir asırlık süre içerisinde ülkemiz çeşitli sorun ve engellere rağmen bu koşullarla karşılaştırıldığında çok ciddi ve önemli gelişmeleri gerçekleştirmiş durumda. Muasır medeniyetlere yetişilebilmek üzere engellere rağmen koşuya devam etmeye çabalıyor. Hatta bu topraklarda yetişmiş birçok değeri muasır medeniyetler ülkelerinde onlara katkı vermeye devam ediyor. Nobel ödülleri dahi alıyor.

3.Ne var ki yaklaşık 300 yıllık aydınlanma süreci gecikmesini kapatmak hiç de kolay değil. Öncelikle bunun ön koşulu olan eğitim seviyesini olağanüstü bir çabayla yukarı çekerek bilinci arttırmayı gerekli kılıyor. Bir başka handikabımız ise onun mimarı Mustafa Kemal gibi dünya çapında bir liderin fiilen artık aramızda olmayışı. Ama bunu da Engin öngörüsüyle bilen liderimiz geriye bu boşluğu dolduracak temelleri ve dayanakları da fikir ve öğütleri ile bizlere bıraktı. En önemlisi yaptığı şeylerin hesabını halkına açıkça verdiği NUTUK KITABI.

4.Mustafa Kemal giderek artan sevgi ve ilgi onun düşünce ve değer düzeyini artık gerçek anlamda idrak edip benimsemeye başladığımızı ortaya koyuyor. Kara bulutların dağılmasını sağlayabilmek ve koyu sorunlarımızı çözmemizi sağlayacak bundan daha esaslı bir kılavuz ne olabilir? Ondan şimdiye kadar yeterince yararlanamayıp raflarda tozlanmasına izin verdiysek şimdi tekrar aşağı indirip sayfalarını özenle okumanın ve anlamaya çalışmanın tam zamanıdır…
5.Bayatlamaya başlamış ya da klişeleşmiş duygusal ve hamaset söylemlerini, bedbin ve bezgin yorumları bir tarafa bırakmalıyız. Örselenmiş Cesaret ve gücümüze tekrar sahip çıkmalıyız.
6.Mustafa Kemal’in gerçek askerlerine şimdi düşen görev; hepsinin kendi çapında kendi etki çevresinde liderimizin bıraktığı yerden ve onun ilkeleri doğrultusunda katkılar yapmaya tavizsiz devam etmesidir. 

Bunu sık sık ve içtenlikle kendimize sormalıyız;

Ben ne yapabilirim? ne yapıyorum?

Millet olarak ise Yeni yüzyılda yurttaşları ciddi bir sınav bekliyor;

Liderimize ve Cumhuriyetimize ne kadar layık olabildik?

     YENİ YÜZYILDA YENİ BAŞARILAR UMUT VE DİLEĞİ İLE…