KONU ÜZERİNE KATKI

Değerli izleyenlerim,

Son yazımın konusu üzerinde kıymetli sınıf arkadaşım TUĞA(E) ATALAY YAVUZ’un bana ile etmiş olduğu görüş ve değerlendirmesini aşağıda sizlerle paylaşıyorum.

“Sevgili Deniz,

Emeğine sağlık, detaylı ve oldukça şaşırtıcı, güzel bir değerlendirme yapmışsın.

Senin yazından öğrendiğim, Avrupa’nın 2020 yılındaki enerji ihtiyacının ancak %6.5 kısmını Türkiye üzerinden yapması bana sürpriz oldu. Yandaş basında çıkan, Avrupa’nın doğalgazının anahtarı bizde iddiası büyük palavra imiş. Bu oran bugünkü ihtiyaç (ve eğer boru hattı da müsait ise) herhalde %10 geçmez diye düşünüyorum.

İnanıyorum ki neredeyse bir yıldır süren Rusya’nın, Avrupa’ya doğal gaz kısıtlama tehdidi sonunda Avrupalı bugün %10 tasarruf tedbirini almıştır bile.

Rusya ve İran ‘dan aldığımız doğal gaza, bu ülkelere güvendiğimiz kadar

Bile güvenemeyiz. Rusya bizimle bugünlük papaz olmamak için doğal gaz borcumuzu erteledi ve bunun karşılığında Türkiye nasıl bir garanti gösterdi kimse bilmiyor ama bizi gelecekte üzecek bir garanti olduğu

Kesin. Rusya Türkiye de nükleer santral kuruyor ve Türkiye’den kimseyi projeye sokmuyor. Demek ki Türkiye de kimseye güvenmiyor, devlet dahil, haklı da. Ama bu konunun Ukrayna savaşı ile bir ilgisi yok.

Türkiye’nin enerji dar boğazında, yenilebilir enerji kaynakları istenen seviyeye gelemiyorsa, açığı kapatmak için nükleer enerji bence uygundur.

Güney sınırımızdaki ABD destekle Kürt devleti oluşturulmasında ABD ile daha uzun süre küs kalabiliriz (seçimlerde iktidar değişirse bu Kürt sorunu nasıl çözülecek kimsenin fikri yok). ABD ile ilişkimiz eşittir İsrail ile olacak ilişkilerimiz diyebiliriz. İsrail ile Aramızdaki boru hattının olup olmadığını, yoksa nasıl olabileceğini bilmiyorum. Bu nedenle ben İsrail’in bizim enerji sıkıntımıza bugün sağlıklı bir çare olacağını beklemiyorum.

NETİCE olarak, Ukrayna savaşının Türkiye’nin enerji güvenliğine bir etkisi olmayacağı değerlendirmene katılıyorum. Ama,korkunç bir enerji açığımız olduğu görülüyor. Senin de belirttiğin gibi, sağdan soldan dilenircesine enerji aramaktan ziyade kendi imkân ve tedbirlerimizi arttırarak kendimize yeterli hale gelmemiz esastır.

Keza, Türkiye’nin alacağı tedbirler listesinde, inşaat sektöründe ısı yalıtım standartlarının yükseltilmesi de ilave edilebilir diye düşünüyorum.

Değerli bilgileri ve değerlendirmelerini benimle paylaştığın için çok teşekkür ediyorum.”