Değerli Meslektaşımız, arkadaşım Sabri Çiğdem’in son yayınladığım BTI – MISIR BAHRİYESİ- 2 başlıklı yazım için Facebook ta yaptığı YORUM VE ÖNERİ şöyle;
“Bu yüzyılın başında, Harp Okullarında ve Harp Akademisi’nde birer ENSTİTÜ kuruldu. Barbaros Deniz Bilimleri ve Mühendislik Enstitüsü, Deniz Harp Okulu binasının içerisinde birkaç derslikte, bazı subaylara “Master” programı uyguluyor. Deniz Harp Okulu mezunu, 800’den fazla subay, US Naval Postgraduate School’dan “Master” derecesi ile mezun olarak, 1968 yılından beri gelerek, Deniz Harp Okulu’nda ve Tersanelerimizde birçok gelişmelere imza atmışlardır. Esas olan ise, ENSTİTÜLERİN hiçbir zaman bir Naval Postgraduate School seviyesine çıkamamış olmasıdır. Bir an önce; SİLAHLI KUVVETLER ENSTİTÜSÜ kurularak, müşterek bir bilim ve araştırma merkezi oluşturulmalıdır. MISIR bile, Military Technical Collegue açarak 16 araştırma merkezi oluşturmuş. Yakın zamanda Türkiye’yi geçerse şaşmamak lazım. Cenap Şahapetttin diyor ki; “”Dünya koşuyorken yolun üstüne yatılmaz, davranmayacak insan bu meydana atılmaz.”
Yoruma ilişkin şimdilik birkaç noktaya değinmek istiyorum.
Bu yazı dizisindeki (BTI) temel amaçlarımdan birisi de bu idi…Özellikle komşular bu alanda (BTI) neler yapıyor ?..FARKINDALIK yaratmaya KATKIDA bulunmak…artı ve eksileri hamasete kapılmadan objektif olarak görmek.
Çok önemli bir alt başlık TEKNOLOJİK EĞİTİM. Başlı başına inceleme ve irdeleme konusu. Eğitim kurumlarında görev yapmış ve deneyim edinmiş meslektaşlarımıza çok önemli bir katkı fırsatı…Dediği gibi Cenap Şehabettin’in özdeyişini bir kez daha hatırlayıp kolları sıvamak lazım…Önerileri somutlaştırmak için…
Kuşkusuz DZKK bünyesinde Eğitim alanında da çağdaş kalabilmek üzere çalışmalar yapılmakta ve önlemler alınmaktadır.
Bununla birlikte zamanında DZKK eğitim kurumlarında görev almış öğretmenlik yapmış personelin bilgi ve birikimleri de çok önemli bir potansiyel. Bu birikim ve çağdaş yeniliklerin sinerjik bir şekilde değerlendirilmesi ile daha fazla katma değer sağlayacaktır.
Kaldı ki bu personelin bir bölümü özel sektöre geçtikten sonra DZKK PROJELERİNDE görev almışlardır veya devam etmektedirler. Bunların o sektör içinde ayrı bir birikimi oluşuyor. Bu ise ayrı bir potansiyel.
GELECEĞİN DONANMASINI KULLANACAK VE SÜRDÜRECEK PERSONELİN TEKNOLOJİK EĞİTİMİ NASIL ŞEKİLLENMELİ Konusu çok önemli ve derinlikli. Geniş katılımı ve irdelemeleri gerektirir.
Meslektaşımız SABİ ÇİĞDEM in çıkış ve önerisi bu yolda bir ilk adım olabilir.
Sizler ne dersiniz?
Görüşlerinizi paylaşmanız bu yolun giderek şekillenmesinde ciddi katkılar sağlayacaktır.
Lütfen düşüncelerinizi paylaşın değerli meslektaşlarım.